Prof.Dr. Bilal Sambur
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi
TT

Yeni yılda yenilenmek mümkün mü?

İnsanlık, 2020 yılını geride bıraktı. 2020 yılında yaşanan Kovid-19 pandemisi, bütün dünyada hayatı felç etti. İnsanlar evlerine kapandılar, işe gidemediler, arkadaşlarıyla görüşemediler, eğitime katılamadılar.
Kovid-19 pandemisi, insanlığı bunalttı, bezdirdi ve nefes alamaz hale getirdi. Psikolojik tepki olarak birçok insan, “bir an önce 2020 bitsin” temennisinde bulundu ve 2020’ye uğursuz yıl olarak bakmaya başladı.
2020 bittiği takdirde Kovid-19 pandemisinin, ekonomik krizlerin, depremlerin, savaşların ve kadın cinayetlerinin biteceğini sanma şeklinde bir yanılgıyla kendimizi teselli ediyoruz.
2020 yılını geride bırakmaya sayılı saatler kala Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Dönmez’in aynı gün içinde vahşice öldürülmesinin şokunu yaşadık.
Sorun, 2020 yılını geride bırakmakla çözülecek bir sorun değildir. Sorun, yıllar geçse de içimizdeki karanlık ve kirli canavarı geride bırakamamaktan kaynaklanmaktadır.
Yeni yılı, genelde 365 günün bitmesini ve yeni bir 365 güne başlamak olarak anlayan yüzeysel bir anlayışla karşı karşıyayız.
Yeni yıl, takvimle ilgili değildir. Yeni yıl fikri, aslında yeniden doğuş, yeniden başlama ve yenilenmeyle ilgilidir.
Yeni yılda yenilenme ve yeniden doğuş iradesi, tercihi, çabası ve amacı ortaya koymadan, yıllar geçse de insan ve toplum olarak daha iyi, akıllı, ahlaklı, güzel bir hayata kavuşamıyoruz.
Yeni yıl ve yılbaşı gecesi, hindi dolmasına indirgenemez. Yeni yılı karşılama biçimimizdeki sefalet,  yeni yıla dair her şeyi hindi etrafında sembolize etmemizde kendini göstermektedir.
İnsanların yılbaşı gecesi mutlu olmaları, güzel sofralar hazırlamaları, eğlenmeleri ve pozitif şekilde yeni yılı karşılamak istemeleri doğaldır ve gereklidir.
Burada sorun olan, hindi yemek, çam ağacı süslemek, hediyeleşmek veya eğlenmek değildir. Sorun yeni yılın asli anlamının etrafında döndüğü yeniden doğuş, değişim ve yenilenme iradesinin ihmal edilmesidir. Yeni yılı yeniden doğuşumuzu ve değişimimizi gerçekleştirmemizi sağlayan bir imkan olarak anlama şeklindeki asli fikri, yeniden keşfetmeye ihtiyaç vardır.
Yeni yıla, devrimci bir transformasyonun başlangıcı veya hayatımızı kökten değiştirme şeklinde bakmak şeklinde abartılı anlamlar yüklemeye gerek yoktur.
İhtiyaç duyduğumuz daha iyi insanlar olmak için önümüze bakmak suretiyle neler yapabileceğimizi belirlemeye ve planlamaya çalışmaktır.
Başka bir ifade ile yeniliğe ve değişime yeni yılda yer verebilmek ve hayatımızı insani bir düzene koymak için çaba sarf etmemiz gerekmektedir.
Bugün insanların hayatında ahlaka, hukuka, barışa, akla ve özgürlüğe dayalı bir düzen bulunmamaktadır.
Bugün insanların hayatına hakim olan durum,  insani olan her şeyin geriye gittiği ve tükendiği bir kaos durumuyla karşı karşıya bulunmak şeklindedir.
İnsanların hayatında kaos olduğu için yeni yıla girmeye saatler kala üç kadını, erkek vahşetine kurban veriyoruz.
Yeni yılda hayatımızda iyi ve güzel olan duyguları, düşünceleri ve davranışları sürdürmeliyiz. Kötü, çirkin ve yıkıcı şerlerden arınma konusunda bir irade oluşturmalıyız.
Yeni yılı, akla, ahlaka, adalete, barışa, özgürlüğe ve eşitliğe olan bağlılığımızı tazelememize ve yenilememize imkan veren bir yeni başlangıç olarak değerlendirebiliriz.
Yeni yıl, aklımız, özgürlüğümüz ve onurumuz sayesinde tükenmeden hayata devam etmektir. Ahlak, şefkat ve merhamet sayesinde hayatımızın yeni yılında başarısız olmak ve hayal kırıklığı yaşamak zorunda değiliz.
Hayatın her sabahı, aslında insan ve canlılar dünyası için yeniden doğuştur. Umut, aşk ve adalet sayesinde ruhumuzu, bedenimizi, ilişkilerimizi ve ekolojimizi yenilemek mümkündür.
Yeni yıl kavramı, aslında insanlığın tecrübesinde doğaya ve insana yakın olma bilincini canlı tutmak için kullanılmaktadır.
Yeni yıl, insanlığa ve tabiata yakın olmak ve onlarla bütünleşmektir. Bugün insanlığa ve doğaya çok uzak olduğumuz ve yabancılaştığımız günlerden geçiyoruz.
Doğaya yabancılaştığımız ve doğayı tahrip ettiğimiz için maruz kaldığımız Kovid-19 pandemisi yüzünden diğer insanlarla bir araya gelemiyoruz, tanışamıyoruz ve ilişki kuramıyoruz.
Yeni yılda yenilenmek, doğayla ve insanlıkla bütünleşmek şeklinde sahici bir bilinç durumu ve pratik oluşturduğu takdirde insanlığın yeniden doğuşundan söz edebiliriz.
Doğayla ve insanlıkla bütünleştiğimiz ve dokunduğumuz takdirde yenilenebiliriz ve yeniden doğuşlarımızı gerçekleştirebiliriz.
Allah, hep yeniden başlangıçların yaratıcısıdır. Yeni bir takvim yılına girmek yeterli değildir. Önemli olan yeniden doğuş yılına psikolojik, duygusal, manevi ve ahlaki açılardan girmektir.
İnsanlık tecrübesinde yeni yıl kaos olan durumu düzene çevirmek için insanlığın sevinmesi, coşku duyması, motive olması, umutlanması ve harekete geçmesi demektir.
İnsanlık, her yönüyle tam bir kaos durumu içindedir. İnsanlığımızı yenilemek suretiyle yeni bir düzen inşa etmemiz mümkündür. Yeni yılın hepimize umut, aşk, enerji sağlık ve düzen getirmesini diliyorum.