Hüda Huseyni
Lübnanlı gazeteci-yazar ve siyasi analist
TT

İsrail’de seçimler seçimleri doğuruyor

İsrailli seçmenler son iki yıl içinde dördüncü kez, 23 Mart'ta sandık başına gidecekler. Her ne kadar 23 Mart’taki oylama ülkedeki siyasi çıkmaza bir son verme girişimi olsa da Nisan 2019 ile Mart 2020 arasında düzenlenen, kendisinden önceki üç seçimden farklı olacak. Bu 3 seçimde Başbakan Binyamin Netanyahu ve Likud Partisi’nin ana alternatifi, eski general Benny Gantz liderliğinde yeni kurulan, ideolojik bir gündemi veya net bir yapısı olmayan Mavi Beyaz Partisi’ydi. Ancak bu sefer oyunun kahramanları farklı. Netanyahu'ya karşı ana tehdidi, büyük olasılıkla Gantz ve partisi değil, kendisiyle aynı ideoloji ve dünya görüşünü paylaşan muhafazakar bir politikacı ve yeni partisi oluşturacak. Bu, İsrail siyasetindeki yeni temel bölünmeyi daha da belirginleştirecek farklı türde bir meydan okumayı temsil ediyor. Bahsi geçen temel bölünme, Netanyahu'nun etrafında dönüyor.
Önceki üç seçim serisinde ne Netanyahu liderliğindeki sağcı blok ne de Gantz liderliğindeki merkez bloğu hükümet kurmak için yeterli sandalye kazanamamışlardı. Son seçimlerden sonra hükümeti kurma sorunu, geçen yılın mart ayında Netanyahu ve Gantz’ın benzeri görülmemiş bir güç paylaşımı düzenlemesi içeren bir anlaşmaya varmalarıyla geçici olarak çözülmüştü. Bu çözüm dönüşümlü başbakanlığın (ilk önce Netanyahu’nun, 18 ay sonra da Gantz’ın başbakan olması) yanı sıra alternatif başbakan (Gantz) için yeni bir pozisyon yaratılmasını ve bakanlıkların eşit bir biçimde paylaşılmasını da içeriyordu. Buna göre bakanları, başbakan değil ancak kendi bloklarının liderleri görevden alabilirdi.  Bu düzenleme, Netanyahu'nun 3 suçla; dolandırıcılık, güven ihlali ve rüşvet ile yargılanmasına rağmen görevde kalmasına olanak tanıdı. Daha önce Netanyahu ile çalışmayacağı sözünü veren Ganzt’ın ise kendisi ile koalisyon hükümeti kurmayı kabul ederek (teoride Netanyahu’yu değiştirme hakkını koruyarak) ülkenin menfaatlerini ve koronavirüs salgınının yol açtığı zorlukların aşılmasını öncelediği izlenimi verip itibar kazanmasını sağladı. Ancak Gantz’ın stratejisinin ölümcül bir kusuru vardı. Netanyahu karşıtı bloğun lideri ve varoluş nedeni Başbakan’ın devrilmesi olan bir partinin başkanı olarak, Netanyahu ile koalisyon hükümeti kurma kararı, siyasi intihar anlamına geliyordu. Bu nedenle daha Netanyahu ile anlaşma imzalanmadan önce Mavi Beyaz Partisi ikiye ayrıldı ve Gantz anketlerde puan kaybetti.
Son olarak Netanyahu ve müttefikleri, hükümetin iki yıllık bütçeyi belirli tarihlerde meclisten geçirmesini şart koşan koalisyon anlaşmasına rağmen bütçenin onaylanmasını engellediler. Bunun üzerine, seçmenlerinin ve Mavi Beyaz Parti milletvekillerinin zaten kendisinden vazgeçmiş oldukları Gantz, geçen ay Knesset'i feshetmek zorunda kaldı. Mavi Beyaz Partisi, son üç seçimde en yüksek veya ikinci en yüksek toplam oyu almasına rağmen, bugün Knesset'e giriş için gerekli yüzde 3,25 barajına kadar gerilemiş ​​durumda.
Mavi Beyaz’ın büyük çöküşü, ünlü muhafazakar politikacı ve Netanyahu'nun Likud'daki azılı rakibi Gideon Saar'ın Yeni Umut Parti’sini kurmasıyla aynı zamana denk geldi. Başbakan ile yaşadığı gerilim nedeniyle siyasete ara vermeden önce Saar, 2009'dan 2014'e kadar Netanyahu hükümetlerinde eğitim bakanı ve ardından da içişleri bakanı olarak görev yaptı. Aralık 2019'da Likud'a geri döndü ve parti liderliği için Netanyahu'ya meydan okudu ancak başarılı olamadı. İkinci ve üçüncü seçimler arasında düzenlenen Likud ön seçimlerinde Saar 5’inci sırada yer alsa da (ki bu, parti içindeki popülerliğini gösteriyor) Netanyahu, Mavi Beyaz ile ulusal birlik hükümetinin kurulmasının ardından onu bir bakanlığa veya komite başkanlığına atamadı. Görünüşe bakılırsa Saar, işte o zamandan beri uygun zamanının gelmesini bekliyordu.
Saar, Knesset’ın feshedilmesi ve erken seçim kararlarından kısa bir süre önce Likud'dan ayrılacağını açıkladı. Kısa bir süre sonra kendisine bir başka eski Likudlu bakan Ze'ev Elkin de katıldı. Saar’ın aksine Elkin, yakın bir zamana kadar Netanyahu’ya en yakın isimlerden ve önde gelen siyasi müttefiklerindendi. Ancak bu onu, Netanyahu'yu Likud'u mahvetmek ve partiyi kendisine hizmet etmesi için kullanmakla suçlamasını engellemedi. Benny Gantz'ın aksine, Gideon Saaar’ın sadık ve gayretli bir ideolog ve Netanyahu'nun kendisinden daha sağcı olduğu açık. Bununla birlikte o da Mavi Beyaz Partisi’ni kurarken Gantz’ın benimsediği söylemi, yani Netanyahu ile bir hükümet kurmaktan kaçınacağı söylemini benimsiyor, faaliyetlerini buna dayandırıyor. Yine Gantz’ın aksine Saar’ın ideolojik vaatleri şüpheyle karşılanmıyor. Çünkü kendisi yalnızca sadık bir sağcı ideolog değil, aynı zamanda birçok konuda Netanyahu’nun kendisinden daha radikal. İsrail’in Batı Şeria’yı tek taraflı ilhak etmesi, radikal bir tutum benimsediği konuların başında geliyor. Saar’ın bu tutumu, “Netanyahu dışında herkes” şeklinde düşünen ve bu nedenle Mavi Beyaz’a oy veren seçmenlerin bir bölümünü de yanına çekmesini sağladı. Seçmenlerin çoğunun merkez sağı desteklediği ülkedeki bu gelişme, Netanyahu'nun Saar’ı solculukla yaftalayarak kendisine oy kaybettirmesini zorlaştırdı. Sonuç olarak Saar kamuoyu anketlerinde Yeni Umut Partisi’nin Likud'dan sonra ikinci sıraya yerleşmesiyle erken bir yükseliş kaydetti.
Saar seçim kampanyası sırasında şu ana kadar Netanyahu'yu değiştirmek, devlet kurumlarına saygıyı yeniden sağlamak, salgın ve onu takip edecek ekonomik iyileşme döneminde İsrail'i verimli bir şekilde yönetmek gibi ana temalara bağlı kaldı. Netanyahu’nun Gantz’a yaptığı gibi Saar’ı da yoldan çıkarıp çıkaramayacağını göreceğiz. Saar bu erken başarısı devam etse bile Netanyahu'ya bir darbe indirebilmesi için Gantz'ı zor durumda bırakan İsrail’in zorlu siyasi aritmetiğinin derinlerine dalmalı.
Netanyahu’ya düşman olan başka birçok parti var. Sözgelimi, Mavi Beyaz İttifakı’nda Gantz’ın eski ortağı olan Yair Lapid’in partisi Yesh Atid (Gelecek Var), Avigdor Lieberman liderliğindeki Evimiz İsrail Partisi, Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai’nin geçen ay kurmuş olduğu yeni bir sol parti olan İsrailliler Partisi ve solcu Meretz Partisi gibi. Mavi Beyaz Partisi’nden geriden kalanlar bile Netanyahu karşıtı. Gelgelelim Saar bütün hepsiyle ittifak yapsa bile seçimlerde hükümeti kurmak için gerekli 61 sandalyeyi kazanamaz.
Bu engelin üstesinden gelmek için Sa'ar'ın kendisi gibi sağcı Naftali Bennett’in lideri olduğu ve yerleşim yerlerinin inşasını destekleyen Yamina (Sağ) Partisi’ni de bu kampa katılmaya ikna etmeye ihtiyacı var. Bunun dışında Saar ya ultra-ortodoks partileri Netanyahu’dan ayrılmaya ikna etmeli ya da sahip olduğu desteğin önemli bir bölümünü İsrail’in Arap vatandaşlarından alan mevcut anti-Siyonist partiler ile masaya oturmaya hazır olmalı.
Gantz, parti içi muhalefet nedeniyle geri adım atmadan önce Ortak Liste’nin (Arap milletvekilleri) desteklediği bir azınlık hükümeti kurma fikrine göz kırpmış olsa da Araplarla ortaklık, İsrail'deki Yahudi siyasi düzeninde herhangi bir parti için bir başlangıç teşkil edemez. İdeolojik perspektiften bakıldığında, Saar ile anlaşmak Bennet için sorun olmaz. Ancak onun ittifaka dahil edilmesi kesinlikle "İsrailliler" ve "Meretz" gibi sol eğilimli partileri kaybetmek demek. Dahası, Bennett geçmişte, Netanyahu kendisini davet ederse bu davete icabet etmek konusunda hiçbir itirazı olmadığını belirtmişti. Diğer yandan ultra-Ortodoks partilerin ittifaka dahil edilmesi, Yesh Atid ve Evimiz İsrail partilerini içeren bir hükümetin kurulmasını imkansız kılacak. Çünkü Lapid ve Lieberman’ın siyasi gündemleri temelde ultra- Ortodoks partiler ve onların liderleriyle çelişiyor. Aynı şekilde Ortak Liste’nin desteklediği bir hükümet kurma düşüncesini kabul ettirmeyi Gantz bile başaramamışken Saar gibi bir ideolog sağcının bu tabuyu kırması olası dışı. Netanyahu ve Saar'ın aynı ideolojik kampa mensup oldukları göz önüne alındığında büyük bir sağcı blok oluşturma konusunda uzlaşmaları da mümkün. Bu durumda Gantz gibi Saar'ın da Netanyahu'ya karşı durma vaatleri sözde kalmış olacak. Aynı şekilde eğer Bennett, Saar’a kaptırdığı muhafazakar desteğin bir kısmını geri kazanmayı başarırsa Netanyahu'nun Likud, ultra-Ortodoks partiler ile Yamina Partisi’nden oluşan ve aralarındaki ayrımların dar olduğu bir koalisyon kurması da mümkün. Son olarak, partiler arasındaki güçlü Netanyahu düşmanlığı, İsrail siyasetinin şimdiye kadar gördüğü en garip siyasi "yoldaşlar" arasında bir ittifakı ortaya çıkaracak kadar da güçlü olabilir.
Bununla birlikte, en olası senaryo, fırtına dinip koalisyon hesapları netleştiğinde, 23 Mart seçimlerinin İsraillilerin 2021'de sandık başına gidecekleri tek seçim olmayacağıdır.