Selman Dusari
Suudi Arabistanlı gazeteci, Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Suudi Arabistan’da reformlar hız kesmeden sürüyor

Suudi Arabistan'da dört yıl önce başlayan reformlar hız kesmeden devam ediyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından ilan edilen reformlar bu kez adalet sisteminin kapısından geldi. Yeni reform, adalet sektöründe kapsamlı bir gelişmeye imza atması ve yargı kurumunu ve bağımsızlığını pekiştirmesi beklenen özel mevzuat sisteminin geliştirilmesi yoluyla yapılacak. Bu, Suudi Arabistan’ın hukuk ikliminde muazzam bir insan hakları değişikliği ve yeni bir adalet reformları çağı oluşturmakla eşdeğer olan tarihi bir adım olarak kabul edilebilir. Bunlar büyük reformlar değil, yalnızca sistemik değişiklikler gibi görünebilir ancak anlaşılabilir ve öngörülebilir, açık ve duyurulmuş sistemlerin geliştirilmesi yoluyla tüm birey ve kuruluşların haklarının geliştirilmesi ve sürdürülmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca hükümlerin öngörülebilirliğini ve yasal kesinliği de artırıyor. Bu da Suudi yargı sistemine ve iş ortamına olan güveni artıracağı gibi ayrıca kişisel statüye ilişkin hükümleri kanunlaştırarak, yayınlayarak, açıklığa kavuşturarak ve hakimin takdir yetkisini sona erdirerek, özellikle başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere insan haklarını destekler. Anlaşmazlıkların çözümünün hızlandırılmasından, ticari sözleşmelere ve yükümlülüklere duyulan güvenin artmasından ve sermaye çeken olası yasal ortamın yaratılmasından bahsetmiyorum bile...
Geçtiğimiz dört yıl boyunca kapsamlı reformlarında büyük adımlar atan Krallık, modernizasyon ve kalkınmaya yönelik kapsamlı yürüyüşünü gerçekleştirmeye katkıda bulunan sağlam temel ilkeler inşa ettiği, yeni bir büyük reforma doğru ilerliyor. Yargı sistemindeki bu reformlar, yurt dışından havadan inmek yerine İslam hukukunun asli delillerine dayanan hükümlerinden oluşturuluyor. Bu reformlar özellikle Suudi Arabistan’a benzer ülkelerdeki veya gelişmiş yasama sistemlerine sahip ülkelerdeki en iyi modern uluslararası deneyimlerden ve karşılaştırmalı yasalardan yararlanıyor ve gerçek hayattaki gelişmeleri ve değişiklikleri dikkate alıyor. Bu da finansal hakların istikrara kavuşturulması, ekonomik hareketin organize edilmesi, ekonomik kararların kolaylaştırılması ve yabancı yatırımın teşvik edilmesi yoluyla toplumun tüm üyeleri, ticari kuruluşlar ve yatırımcılar için pek çok olumlu yansımaya katkıda bulunur.
Suudi Arabistan, reformlarını kendi içinden ve liderliğinin net bir vizyonundan esinlenerek yaptığı için kendi vizyonuna göre insan haklarını koruma anlayışı geliştirmiştir. Yeni reforma göre hazırlanan yargı mevzuatı, topluluk üyelerinin hak ve görevlerinin açıklığa kavuşturulmasına ve üyeleri arasında adalet ve eşitlik ilkelerinin teyit edilmesine katkıda bulunacak. Bu yasalar aynı zamanda tüm aile bireylerinin hukuki statüsünün açıklığa kavuşturulmasına, bunlarla ilgili hak ve görevlerin bilinmesine de katkı sağlayacaktır. Böylece aile bireyleri arasındaki adli anlaşmazlıklar azalacaktır. Yukarıda bahsedilenlerin tümü, sosyal durumu stabilize etmeyi, aile ve çocukların durumunu iyileştirmeyi, adalet duygusunu ve toplum üyelerinin yargı kararlarına olan güvenini artırmayı amaçlamaktadır. Tüm bu dönüşümler, kanunlar ve yasalar, Krallık'ta insan haklarının korunması için ek bir güç kaynağıdır.
Yakın zamanda Dünya Ekonomik Forumu faaliyetleri kapsamında stratejik bir diyalog oturumuna katılan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Vizyon 2030 yaklaşımı doğrultusunda Suudi Arabistan’ın son dört yılda hızlı dönüşüm ve reformlar çerçevesinde elde ettiği başarılara dikkat çekti. Bu reformların önümüzdeki on yıl içinde ikiye katlanacağını belirtti. Suudi Arabistan’ın sadece dört yılda ulaştığı reform ve gelişiminde nerede durduğunu ve önümüzdeki on yılda reformlarının ikiye katlanmasıyla nereye ulaşacağını bir düşünün. Suudi Arabistan hak ettiğinden daha azını kabul etmez. Veliaht Prens'in dediği gibi: “Krallığın geleceği ümit verici. Değerli ülkemiz başardığından daha fazlasını hak ediyor.”