Netanyahu'nun müttefikleri, hem Arap hem de İsrailli düşmanlarıdır. Netanyahu, onları kışkırtmak, gündemde kalmak veya kendi meselelerine odaklanmamaları için onları oyalamak amacıyla yeterince tartışma yaratmak için elinden geleni yapıyor. Gazze savaşı ve dehşeti bağlamında Netanyahu'ya odaklanılması anlaşılabilir ve haklı bir davranış. Peki Netanyahu, İsrail içinde bir olgu ve asi bir durum mu?
Bazı Arap medya kuruluşları, krizin başlangıcından beri şu tabloyu aktarıyorlar; İsrailliler Netanyahu'ya karşılar ve savaşa muhalifler. Gerçek ise tam tersi. Sertlik ve demir yumruk politikası, Hamas'ın ekim ayındaki hatasının bir sonucu olarak ortaya çıktı ve Netanyahu bu hataya yanıtında en aşırı uçlara gitti.
Netanyahu bir istisna da değil. Golda Meir, Begin, Şamir ve Şaron gibi en az onun kadar katı ve şiddet yanlısı önceki başbakanlar da Arap saldırı partilerinden yararlandılar. Bu kişiler İsrail'i temsil ediyorlar, iktidar sisteminin dışından değiller ve çoğunluğun düşüncesini temsil ediyorlar. Bu nedenle, İsrail kurumu ile başbakan arasında ayrım yapma ve sadece onu hedef gösterme girişimi, yalnızca başbakanlık makamıyla değil, tüm İsrail ile olan kötü ilişkiyi ele almaktan kaçınma girişimidir.
Açık bir toplumda muhalif sesler duymak doğaldır ve eğilimleri analiz ederken veya krizi ele alırken bunlara güvenilemez.
Bazıları Knesset'teki muhalif politikacıların, eski başbakanların veya İsrail yönetim sistemi içindeki muhalefet partilerinin eleştirilerini delil olarak kullandıklarında, aslında Arap kamuoyunu yanıltıyorlar. Çünkü bu kişiler çoğunluk değiller; eğer olsalardı, Netanyahu'yu, çok küçük bir çoğunluk ile iktidarda olmasına rağmen devirirlerdi.
Aynı bağlamda, İsrail içinde rehinelerin ailelerinin ve dünya liderlerinin Netanyahu'ya baskı çabaları da başarısız oldu. Oysa neredeyse iki yıldır onlarla ilgili haberler savaşın sona ereceği ve Netanyahu'nun zor durumda olduğu izlenimi veriyor. Ancak gördüğümüz gibi, Başbakan'ın kulakları sağır ve felaket devam ediyor.
Netanyahu, İsrail tarihinde çeşitli cephelerde en yüksek can kaybı yaşanmasına rağmen, İsraillilerin çoğunluğunun onu desteklemesi sayesinde devrilmedi. Bu politika, büyük ölçüde askeri, sivil, yasama ve siyasi kurumlarda “Filistin ve bölgesel tehditleri” sona erdirmeye kararlı bir dayanışma bloğunu yansıtıyor. Nitekim tam da böyle oldu ve görünüşe göre son evredeyiz. Yıl sonuna kadar kalan aylarda Gazze krizine bir tür çözüm bulunması bekleniyor.
Sahnede olmayan ise, savaşlara karşı çıkan ve Filistinlilerin bazı haklarını destekleyen İsrail sol bloğuydu. Bu grup, İsrail toplumundaki solcu ve ılımlı kesimlerin tabanını yerle bir eden Ekim 2023 saldırısının şoku sonucunda önemli ölçüde küçüldü.
Seferber etmek ve gerçeğe aykırı bir tablo çizmek amacıyla tekrarlanan haberlere güvenmek yerine, İsrail'deki gerçekleri tamamen ve olduğu gibi öğrenmek, vatandaşlarının görüşlerini bilmek, özellikle İsrail ile yaşanan çeşitli çatışmalarda bölgemizde neler olup bittiğini anlamak için en önemli kaynaklardan biridir. Netanyahu'nun kararlarının arkasında yaygın bir halk desteği olmasaydı, Gazze savaşı patlak vermez veya devam etmezdi. Yüzlerce İsrail askeri ve sivilin ölümüne ve binlercesinin yaralanmasına rağmen iktidarda kalamazdı. Lübnan'da Hizbullah'a, Yemen'de Husilere ve İran'a karşı askeri maceralara girişme riskini alamazdı. Halkın kabulü olmadan savaşı durdurmak, barışı sağlamak veya Filistinlilere haklarını vermek zordur.
Bu, çeşitli görüş, yönelim ve partilerin var olduğu bir alanda siyasi gerilimlerin varlığını ortadan kaldırmaz. Ancak çoğu, çocukların ve kadınların öldürülüp kaçırılması, ardından Gazze'de sivillerin vahşice katledilmesi, açlıktan ölmenin eşiğine getirilmesiyle sonuçlanan Ekim ayındaki korkunç saldırılar sonucunda ahlaki ve siyasi bir ikilem içinde kalmış olmasına rağmen, savaşta hükümetin yanında yer aldı.
Herkesten çok, Filistinlilerin, Arap kamuoyuyla değil, İsrail kamuoyuyla ilişki kurması gerekiyor. Zira Arap kamuoyu, öncelikle kendi davasına inandığı için ikna edilmeye ihtiyacı yok ve ikinci olarak da siyasi pozisyonları etkileyecek nüfuza sahip değil.