Nebil Amr
Filistinli siyasetçi ve yazar
TT

Fetih ve Hamas… Seçim ittifakı ve siyasi anlaşmazlık

Bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile birlikte Filistin seçimleri dosyası açıldı. Uzlaşma çabalarının yeniden başlaması ise ilk olarak İsrail ve daha sonra da ABD olmak üzere bu yöndeki söz sahibi güçler hazır olmadığı için belirsiz bir tarihe ertelendi. Bu iki taraf hazır olmadığında da kimse hazır olmuş olmuyor.
Özellikle Filistinliler ile ilgili şu anki siyasi aşamaya şöyle bir başlık atılabilir: “Barış fikrinin  nefes almaya devam etmesi için uyanma odasına biraz oksijen takviye edilmeli” Daha da ileri gidersek yeni ABD Dışişleri Bakanı Blinken bu aşamayı tek bir cümleyle şöyle özetledi “Henüz vakti değil”.
Barış fikrinin solunum cihazı ile hayatta kalmasının sağlandığı dönemde Filistinliler rica ve teşvik üslubuyla kendilerine dikkat etmeleri gerektiğine dair şöyle emirler aldı: Yakın bir gelecekte uzlaşma mümkün olmazsa denklemin bir tarafında kalmanız imkansız olacak. Şu andaki gibi kalmaya devam ederseniz mesele sizin için birbiriyle çelişen seçenekler, siyasi müzakereler veya silahlı olanlar da dahil olmak üzere her türlü mücadele başlığı altında ülkenizin iki şeridi arasındaki bir bölünmeyle sınırlı kalmayacak. Aksine hayatın her yerine uzanacak hızlı ve geniş çaplı bir çöküş başlayacak. Zira Filistin Otoritesi’nin mali durumunu kırıp geçiren hesap kapatma hikayesi, halihazırda Filistin sokaklarında dolaşan yargı krizi hikayesi ve A'dan Z'ye hayatı hegemonyası altına alan karmaşık ve arka arkaya gelen Gazze krizleri tüm dünyanın zihninde hala dönüp duruyor. Bunların hepsi henüz çözüm bulunamayan bir bölünmüşlüğün etkisi altında kötüleşmeye devam ediyor. Siyasi ufuk da hala kapalı duruyor.
Batı Şeria’daki Fetih ve Gazze’deki Hamas, bu krizlerin altında devam edilemeyeceği gerçeğini anladılar. Aynı şekilde sağda solda Filistin vatandaşlarının sloganlardan ve medyada seçeneklerin demagojisinin yapılmasından bıktıklarını fark ettiler. Böylece iki kutup zorunlu bir seçim durumuna girdi ve seçimleri yapma konusunda anlaştılar. Ancak iplerin iki kutbun elinden kaçmasından korkuluyor. İki hareket ya aralarında ortak bir liste ya da kendileriyle birlikte diğerleri için süslemeli tüm grupları içeren cephesel bir liste şeklinde bir koalisyon oluşumuna ilişkin incelemelere başladılar. Bu da siyasi duruşun parametrelerine göre önceliği olan nüfuz çıkarı sloganı altında seçim ittifakının siyasi temeline gölge düşmesine sebep oldu.
Fetih ve Hamas unsurlarının büyük bir kısmı, sert bir husumetten müttefik olarak bir kucaklaşmaya aniden geçilmesinin mantığına ve samimiyetine ikna olmuş değil. Aynısı üç milyon Filistinli seçmen için de geçerli. Nitekim çoğu şu an olanları gerçek bir milli birlikten ziyade rol ve nüfuzu korumak için zorunlu bir geçiş olarak görüyor.
Birbirine düşman olan iki kardeş, siyasi farklılıklar dışında uzlaşma sürecine devam edecek. Bu durumda da şu sorular cevapsız kalmaya devam edecek: Geçici seçim ittifakı kalıcı bir bölünmeyi sona erdirecek mi? Filistin halkının tümü, artık yıllar boyunca yıkıcı eylemler yapan iki kutupluluğa bir kez daha boyun eğdirilecek mi? Ya da oylama sürprizleri siyasi tabakaya ve siyasal rejime farklı bir durum mu getirecek?
Bölünmenin başlangıcından sandıklara gidene kadar geçmişte kazanılan tecrübelere bakılır ve vatandaşlar hesap verebilirlik vaatlerini yerine getirirse yeni bir şeyler görebiliriz.