İşte efendiler, size abartmak veya mübalağa etmek ile itham edilmeden kendisine yönelik methedici ve takdir edici sıfatlara daha fazlasını ekleyebileceğiniz bir kişilik. Kalemi başarılı bir edebiyatçı, üretken bir yazar, yapıtlarının yelpazesi inanılmaz derecede zengin bir müellif. 70 yıldan fazla bir süre devletin hizmetinde çalışan bir devlet adamı, dünyaca tanınmış ve belki de dünyanın her yerindeki Müslümanları en iyi tanıyan bir davetçi, tecrübeli, çeşitli idari kademelerde disiplin ve kararlılıkla, yorulmak ve bıkmak bilmeyen bir sebatla çalışan bir yönetici, insanlık tarihinde benzersiz bir gezginin huzurundayız.
Suudi Arabistanlı Şeyh Muhammed bin Nasir el Abudi’den bahsediyoruz. 97 yıl önce doğduğu Bureyde’nin oğlundan. Abudi (1345 H- 1927 M) ilim atmosferinden uzak olmayan bir ailede doğdu. 5 yaşında iken evlerine yakın sıbyan mektebine başladı. Yürüyerek gittiği bu mektebin müdürü ailenin yakını ve akrabası olan Şeyh Süleyman el Umri’ydi.
Muhammed Abudi, Şeyh Abdullah bin Selim’in yönettiği Suudi Arabistan okulu açılana kadar birkaç mektebe devam etti. Başlangıçta “okul” adındaki bu yenilikten korktukları için çocuklarını göndermekte isteksiz olan aileler daha sonra rağbet etmeye başladılar.
Abudi büyüdükçe ilime olan sevgisi, Riyad’ın kuzeyindeki el Kasım bölgesinin merkezi olan Bureyde şehrinin hiç yoksunu olmadığı alimlerle birlikteliği ve yakınlığı da büyüdü. “Seb’una Amen Fi el Vazife el Hükümiyye” (Devlet hizmetinde 70 yıl) adlı kitabında, ilk memuriyetinin 18 yaşında iken 30 buçuk riyal aylık ile atandığı Bureyde’deki tek devlet okulunda (ikinci dereceden öğretmen yardımcılığı) olduğunu anlatır.
O zamanlar Bureyde’nin en tanınmış alimlerinden olan Şeyh Ömer bin Selim, Kral Abdulaziz’in maddi desteğiyle Büyük Bureyde Camisi’ni yeniden inşa etmiş ve bir de kütüphane eklemişti. Genç Muhammed Abudi daha yüksek bir aylık ile bu kütüphanenin yöneticiliğine getirildi. Bu iş, tam onun arzu ettiği gibiydi. Kütüphanedeki görevi sırasında kendisini ilim öğrenmeye adadı ve alimlerin meclisine bağlı kaldı.
Abudi, gençliğinden itibaren düzenli bir şekilde günlük yazmaya devam etti. Yaptığı her önemli iş ve katıldığı her faaliyetin seyrini ve ayrıntılarını kaydetti. Bu alışkanlığı, daha sonra onu üretken ve çokça yazan, eserlerinin çeşitliliği ile öne çıkan bir yazar yaptı.
Abudi, Bureyde’deki el Mansuriyye Okulunun müdürlüğünü, ardından 7 yıl Bureyde İlim Enstitüsü’nün müdürlüğünü yaptı. Baş yargıç Şeyh Abdullah bin Hamid eşliğinde Mekke-i Mükerreme'yi ziyaret eden özel bir adli misyonda yer aldı.
Kurucu Kral Abdulaziz vefat etti ve yerine oğlu Kral Suud geçti. Kral Suud’un en önemli ve bir alameti farika olan kararlarından biri de Medine-i Münevvere’de İslam Üniversitesi’nin kurulması kararıydı. Abudi, 1961 yılında genel sekreter olarak bu üniversiteye atanan ilk görevli oldu. Bu, yazar Abudi’nin hayatında yeni bir evrenin başlangıcıydı. Zira işi, İslami dernekleri, kurumları ve tarafları tanımak için dünyanın farklı ülkelerini ziyaret etmesini gerektiriyordu.
1973 yılında Kral Faysal, Abudi’yi, daha sonra İslami Davet Yüksek Konseyi adını alan İslami Davet Yüksek Komisyonu Genel Sekreteri olarak atayan bir kararnameye imza attı. Söz konusu görev, sahibinin dünyanın dört bir yanına seyahat etmesini gerektiren bir görevdi. Abudi kendisi hakkında şunları söyleyen İbn Züreyk gibiydi:
Ayrılığın acı ve hüznüne
Yolculuğun gizli tehlikelerinin korkusu ekleniyor
Ey sevgili bir de sen sitemlerinle
Derdime dert katma
Daha birinden döner dönmez
İhtiyaç beni yeni bir yolculuğa zorluyor
Sanki yeryüzünü arşınlamakla görevlendirilmiş gibi
Bir yere yerleşemeden dönüp dolaşıyorum
Daha sonra Dünya İslam Birliği kuruldu ve Abudi genel sekreter yardımcılığına getirildi. 2011’de emekli olana kadar uzun yıllar bu mevkide görev yaptı. Hayatının bu döneminde de Şeyh Abudi, dünyanın çeşitli bölgelerinde Müslümanların durumunu incelemek amacıyla ve ülkesinin milli elçisi olarak dünyanın dört bir yanına yolculuklar etti.
Sadık öğrencisi ve el Salusiye Yayınevi’nin sahibi Dr. Muhammed el Muşavvah’ın takdir edilesi gayretleri ile birçoğu yayınlanan ve onlarcası yayına hazırlanan gezi alanında yazılmış kitaplarını incelediğimizde, benzersiz bir gezgin üslubu ile karşı karşıya kalırız. Gerçek şu ki, Abudi, bu sanatta başlı başına bir ekol. Gezi alanında yazdığı 200’den fazla kitap, dünyanın dört bir yanındaki gözlemlerini içeriyor. Kitaplarını okursanız, iyi yazabilen bir edebiyatçının kalemiyle belgelendirilmiş eğlenceli gözlemler, derin düşünceler, gülümseten imalar, keyifli geziler ve önemli ziyaretler görürsünüz. Abudi, elini kaydetmeye, gözlerini görüntüleri yakalamaya, kamerasını “Abudi’nin orada olduğunu” kanıtlayan her şeyi belgelemeye alıştırmış bir gezi yazarı.
Abudi, kitaplarından bazılarında daha sonra büyük değişimler yaşayan tarihsel aşamaları belgeliyor. Bu yönüyle kitaplarının "antropolojik" bir yanı da var. Zira kitaplarında, 40 yıldan fazla bir süre önce ABD’nin durumunu, otellerini ve yollarını, Sovyetler Birliği döneminde ve çöküşünün ardından Orta Asya ve Doğu Avrupa’daki Müslümanların durumunu belgeliyor. Adını dünyadaki gezi edebiyatının öncüleri arasına eklemeyi başaran bir gezgine sanal olarak eşlik etmenin tadını çıkaran okuyucuya buna benzer birçok bilgi sunuyor.
Gezi alanında yazdığı kitapların tamamı, yarısı ya da çeyreği, büyük öncülerden sayılması için yeterli, ama tüm bunlar çok sayıdaki bilimsel ilgi alanının ve eşsiz bilimsel eserlerinin yalnızca küçük bir yönünü temsil ediyorlar. Abudi tek başına onlarca kitap ve ansiklopedi kaleme aldı. Bunların tamamının okunması okuyucu için gerçek bir zorluk iken, tek tek yazmak kim bilir nasıl bir zorluktu?
Bu kitaplardan birkaçının başlığını incelediğimizde Şeyh Abudi’nin ne tür bir yazar olduğunu anlarız. Örnek verecek olursak; 6 ciltlik “Mu’cam Bilad el Kasım” (Kasım bölgesi beldeleri ansiklopedisi), 5 ciltlik “Amsal el Amiyye fi Necd” (Necd bölgesi atasözleri), 2 büyük ciltlik “Fi Luğatuna el Darice: Kelimatun Kadat” (Günlük dilimizde kaybolan kelimeler), 13 ciltlik “ el Usul el Fasiha Lilalfaz el Darice” (Günlük dilimizdeki kelimelerin fasih Arapça kökenleri), 21 ciltlik “Mu’cam el alfaz el amiyye” (Ammice kelimeler sözlüğü), 8 ciltlik “Mu’cam el Usul el Fasiha Lilalfaz el Amiyye” (Ammice kelimelerin fasih Arapça kökenleri sözlüğü), 23 ciltlik “Mu’cam Usar Bureyde” (Bureyde aileleri ansiklopedisi).
Şeyh Abudi ile ilgili kitabında Muhammed Muşavvah, kendisine ait halen el yazması şeklinde olan 206 kitap ile 207 basılmış kitap saymaktadır. Bu, yardım almadan ve yardımcı bir araştırmacı grubu olmadan tek başına 413 kitap yazdığı anlamına geliyor. Abudi, Ramazan ayına denk gelen 19 Nisan 2021’de hak ettiği şekilde ödüllendirildi ve Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı’nın Ulusal Kültür Ödülleri kapsamında Yılın Kültürel Kişiliği ödülünü kazandı.
TT
El Abudi: Başlı başına bir araştırma merkezi olan adam
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة