Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Gazze’yi Mısır kurtardı

Evet, Mısır Gazze’yi kurtardı ve oradaki ezici savaş makinesini durdurdu. Doğrudan ifade edecek olursak Gazze'yi kurtaran ne ABD başkanı ne de İran, İsmail Heniyye ve gizlenen Halid Meşal değil Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’dir.
Gerçekler Gazze'yi kurtaranın Batı değil Mısır olduğunu gösteriyor. Bu yüzden ABD Başkanı Mısır Cumhurbaşkanı'na teşekkür etti. Hayali zaferin tüm bu gerçeği bozma girişimlerine rağmen hatırlanması gereken de bu. Mısır’ın bu kurtarışının önemli anlamları var.
Sözgelimi İran, “Filistin direnişinin zaferi, bazı Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşme süreçlerinin başarısızlığını açıkça gösterdi” açıklamasını yaptı. Halbuki bunun aksi doğru, çünkü Gazze’yi ilk Arap barış ülkesi olan Mısır kurtardı. Bunun anlamı, koşulları hazırlar ve fırsatları değerlendirirsek barış yolu en etkili yoldur demektir.
Bu güçlü ve örgütlü propagandanın ortasında, doğru açıklama ve adlandırmalar önemlidir. Gazze'yi kurtaran barış ülkesi Mısır’dır, Suriye ve İran gibi sahte direniş ülkeleri değil. Kaldı ki Suriye’nin kendisi İran, Rusya, Türkiye, ABD ve silahlı Şii milislerin işgali altında.
İran’ın Kudüs Tugayı adındaki gücü, Suriyeliler, Iraklılar, Lübnanlılar ve Husiler aracılığıyla Yemenlileri öldürmek karşılığında Kudüs için tek bir kurşun bile atmadı. Bu durumda İran hakkında söylenenlerden daha saçma bir şey olabilir mi?
Gazze'yi kurtaran, sahte Arap Baharı tökezlemesinin ardından yeniden devlet olarak ayağa kalkabilmek için "Müslüman Kardeşler"i terör örgütü deklare eden Mısır'dır.
Bu sayede Mısır, Filistin kanının daha fazla akmasını engelledi ve yalancı Arap Baharı günlerinde liderleri (Hamas) Mısır hapishanelerine düzenlenen baskınlara katkıda bulunan Gazze'yi kurtardı.
Mısır bir barış devleti olarak onurlu bir pozisyon alırken, ABD’nin rolü yolsuzlukla yargılanmaktan kaçan Binyamin Netanyahu ile uzaktan (Doha’dan) direnen İsmail Heniyye’nin yıldızları olduğu Gazze savaşını sona erdirme "partisinin spikeri" rolünden ibaretti.
Bu nedenle, Mısır'ın Gazze savaşını ve kan dökülmesini durdurmak için yaptığı müdahale, barış kampının zaferinin, ılımlılığın ve gücünün kanıtıdır. Güçlü Arap devletini, kurumlar devletinin prestijini korumanın gerekliliğinin çok önemli bir delilidir.
Bu sadece Mısır veya Cumhurbaşkanına övgü değil, güçlü bir Arap devletinin sahte yanılsama sloganlarından daha iyi olduğuna dair milyonunca kez yapılmış bir hatırlatmadır.
Zira ne İran, Suriye ne de “Nar Partisi” (Hizbullah) Gazze'yi destekledi veya savaşı durdurmayı başardı.
Mısır Gazze'yi kurtardı ve koşulsuz bir ateşkese ulaşmayı başardı.
Bu da Hamas’ın, özellikle de Şeyh Cerrah mahallesi meselesinde hiçbir değişiklik olmadığı için hiçbir şey başaramadığının delili. Dolayısıyla bir illüzyonla başlayan ve gerekçesiz bir insani ve mali kayıpla sona eren bir savaşla karşı karşıya bulunuyoruz.
Mısır İsrail'e, pervasız Netanyahu dışında akılcı bir adam tarafından yönetildiğinde Arap barış savunucularının İsrail ile barış konusunda ciddi olduklarını ispatladı.
Mısır ayrıca Washington'u durumu yeniden değerlendirmeye zorladı ve bu da Washington'u İran, Türkiye veya diğerlerine değil BAE, Suudi Arabistan ve Mısır’a başvurmaya yöneltti.
Sonuç olarak Mısır Gazze'yi kurtardı ve barış ülkelerinin can simidi ve aklın sesi olduğunu ispatladı.
Bir karış toprağı bile kurtaramayan Gazze’deki dördüncü savaş ile karşı karşıya olduğumuz bilhassa göz önünde bulundurulduğunda, sözde direnişin boş, yalnızca kan ve Filistin davasının ticaretini yapma projesi olduğu kanıtlandı.
Hatırlanması gereken bu.