Tarık Alhomayed
Suudi yazar. Şarku'l Avsat eski genel yayın yönetmeni
TT

Hariri’den sonra sıra Avn’da

Hükümeti kurmakla görevlendirilen geçici Başbakan Saad Hariri, hükümeti kurma görevine devam edemeyeceği için özür dileyerek, özellikle de “Mişel Avn hükümetini” kuramadığı için özür dilediğini söyledi.
Hariri bu başarısızlığın sorumluluğunu Lübnan Cumhurbaşkanına yükleyerek çok iyi yaptı.
Hariri bir televizyon kanalına çıkıp herkese hitap ederek ve her şeyi açık açık anlatarak da çok iyi yaptı.
Bazıları, Hariri'nin ulaştığı çıkmazın beklendik olduğunu ve özrünün uzun zaman önce olması gerektiğini söyleyebilir.   
Bu da bir bakış açısı, ama şimdi önemli olan Hariri’nin olup biteni açık açık anlatmış olması ve Mişel Avn hükümetini kuramadığı için görevinden çekildiğini açıklaması.
Cumhurbaşkanı Avn, hükümetin kuruluşunu 9 ay boyunca engelleyen iki krizde diretti.
Bu krizlerin ilki, “üçte bir engeli”, yani gücü Hizbullah’a vermek.
İkincisi, Özgür Yurtsever Hareketi milletvekillerinin hükümete güvenoyu vermeyi reddetmeleri.
Ancak yine daha önemlisi, Hariri’nin topu kendisine “anlaşamayacağız” diyen Cumhurbaşkanı’na atmış olması.
Avn’ın kendisi geçen Cuma, “istediğimiz Lübnan’ın inşasında genç nesle” güveniyoruz demişti.
O halde Lübnan Cumhurbaşkanı neden Hariri'nin izinden gitmiyor? Avn neden özür dilemiyor, istifasını sunmuyor, genç kuşağa kapıyı açmıyor ve Lübnan'da yeni bir siyasi sınıfın ortaya çıkmasına izin vermiyor? 
Tüm uluslararası toplum Lübnan'daki başarısızlıktan bilhassa siyasi sınıfı sorumlu tutarken Avn neden bunu yapmıyor? Bu doğru, bunun sorumlusu siyasi sınıf. Lübnan’da yaşanan başarısızlık ve yıkımın ana faktörü Hizbullah. Peki, Avn neden istifa edip, Hariri gibi televizyona çıkarak her şeyi açıklamıyor?
Gazetemizin eski başbakanlara yakın kaynaklardan naklettiğine göre, “Hükümetin cumhurbaşkanı ile başbakanı adayı arasında oybirliği ile oluşturulmasını öngören anayasayı” ihlal ettiği için, Avn’ın yaptığı “Taif Anlaşması’na yönelik bir darbeyi temsil ederken”, Avn neden istifa etmiyor?
Bilhassa Arap ülkeleri de böyle bir Lübnan’a eskisi gibi açık bir destek verme umudunun olmadığına ikna olmuşken, tüm Lübnan devleti korkunç bir çöküşün eşiğinde, başarısız, hatta daha fazlası bir devlete dönüşürken Avn neden istifa etmiyor?
Bu Arap dünyasının ve özellikle Körfez ülkelerinin Lübnan tutumu rasyonel ve mantıklı bir tutum.
Gerçek bir devlet olmayan, devlet prestiji kalmayan, İranlı Hizbullah’ın silahıyla rehin alınmış bir devleti neden destekleyelim?
Neden sadece Hizbullah değil, İran da Lübnan’ı desteklemiyor? Hariri’nin üzerine düşeni yaptığı kanaatindeyim. Çıkıp, söylenmesi gerekeni söyledi. Geç kalmış olup olmadığı önemli değil.
Şimdi, istifasını sunma, Lübnan felaketini sırtlanacak, kurtarılabilecekleri kurtarmak için yapılması gerekenleri yerine getirecek yeni bir siyasi sınıf çağrısı yapma sırası Cumhurbaşkanı Avn’a geldi.
Gerçek şu ki, Lübnan’ı takip edenler hayretler içinde şunu sorguluyor; Lübnan siyasi sınıfı içinde  “Lübnan’daki İran işgalini kaldırın” tweetini atan, bunu Hizbullah’a yönelttiği “Gerçekten, işgalde bile başarısız mısınız?” şeklindeki paylaşımının takip ettiği şarkıcı Elissa’nın cesaretine sahip birisi yok mu? 
Şimdi Hariri cesaret edip bunu yaptı. Her şeyi olduğu gibi anlattı. Peki neden başkaları da çıkıp anlatmıyorlar?
Bence şimdi Lübnan’ı kurtarmak için istifa etme sırası Cumhurbaşkanı Avn’da.