Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Başkan Bush'un gözyaşları

"Üzgünüm... Yürek parçalayıcı." Bu sözleri gözlerinde yaşlarla söyleyen eski Başkan George Bush, ABD yönetiminin Afganistan'dan çekilme kararının Afgan toplumu, özellikle de yeniden acımasız Taliban rejimi altında yaşamak zorunda kalacak kadınlar ve genç kızlar üzerinde yıkıcı etkileri olacağına işaret etti.
Eski ABD başkanı, Irak'ı işgali dışında sadece eleştirmenleri tarafından hatırlanmasına rağmen Afgan halkı adına üzüntüsünü dile getirdi. “El Kaide” ve “Taliban”ın hezimeti, Taliban barbarlığından ve acımasız silahlı gruplardan muzdarip Afgan halkı için tarihi bir başarıydı. Terör örgütlerini ve dünya çapındaki söylemlerini zayıflatmıştı.
"Taliban"ın yenilgisi, "El Kaide"nin vurulması, üyelerinin yakalanması ve liderlerinin öldürülmesi, kuşkusuz ülkelerin kaçınılmaz terör operasyonlarından korunmasına ve binlerce masum insanın öldürülmekten veya zulüm görmekten kurtulmasına katkıda bulunmuştur. Bu kana susamış grupların parçalandığını ve yakalandığını, binlerce kadın ve erkeğin müzik dinlediği, sakal tıraşı olduğu için korkunç ihlallere maruz kalmadan hayatlarını sürdürdüğünü gördüğünüzde, paha biçilmez bir insani ve ahlaki başarıya şahitlik etmiş olacaksınız.
Başkan Bush bu büyük adımı atmasaydı, şimdi terörün liderlerinin gömülmediği, okyanusların derinliklerinde yatmadığı veya takip edilmediği tamamen farklı bir dünyada yaşıyor olacaktık.
Ama şimdi geri çekilme ile yeni bir döneme giriyoruz. Sadece Amerikalılar değil, "NATO" güçleri de dahil olmak üzere herkes çekilmeye karar verdi.  Gerçek şu ki, çekilme çağrısı yapan ilk ABD Başkanı Biden değil ancak şartlar bu sefer onun lehine gelişti.  Başkan Obama da geri çekilmek konusunda ısrar etmiş ve karşı çıkan askeri liderlerle çatışmıştı. Ayrıca o sırada Başkan Yardımcısı Biden'ı bu adımı denetlemesi için defalarca Afganistan’a göndermişti. Aynı şekilde, Başkan Trump, Beyaz Saray'daki dört yılı boyunca, askerleri tabutlarda değil, canlı olarak eve getirme sözünü hatırlatmaktan vazgeçmedi ve görev süresinin sonunda askerleri fiilen oradan geri çekti.
20 yıl aradan sonra gerçekleşen bu geri çekilmenin arkasında savaşın maliyeti de dahil olmak üzere pek çok sebep var. Ama en önemli sebep Afganistan’ın iç işleriyle alakalı. İç savaşlardan bıkmış kitlelere seçim vaatlerini yerine getirebilmeleri için fırsat vermek. Büyük siyasi ve halk baskısına maruz kalan politikacılar için şu anda en önemli şey, devletin yüksek ulusal çıkarları zarar görse bile yaklaşan seçimleri kazanmaktır. Askerleri geri çekme fikrini öfkeli kitlelere pazarlamak kolaydır, ancak asil amaçlar için bile olsa tersini yapmak zordur. Sonunda, renkli kostümler giydiği için Mezar-ı Şerif'te bir kızın katledilmesi Washington'da kimin umurunda?!
Bazı yorumcular 20 yıl önceki “Taliban”ın bugünün “Taliban”ı olmadığını söylese de bu hiç de doğru görünmüyor. Bu aşırılıkçı grup, ideolojik söyleminde herhangi bir entelektüel revizyona gitmedi. Son dönemde yaptıkları, bir çevirmenin kafasını kesip yol kenarına atmak, Afgan komedyen Nizar Muhammed'i tutuklamak ve öldürmeden önce dövmek, hakaret etmek ve bunu kayda almak gibi eylemleri Taliban’ın hala aynı Taliban olduğunu gösteriyor. Tüm bunlar Başkan Bush’un gözyaşlarının haklılığını gösteriyor!