Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya ve oğul Kaddafi'nin ortaya çıkışı

Albay Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi, ortadan kaybolmasından on yıl sonra, bir cübbe ve sarık içinde kır sakallı bir şekilde bu yılın Temmuz ayının sonunda New York Times tarafından yayınlanan fotoğraflarla aniden ortaya çıktı.
Bu fotoğrafı servis eden kimse, Seyfülislam Kaddafi’nin, kardeşiyle olan benzerliğini kullanarak gizeme gizem katma konusundaki yeteneğini sergilemek istiyor gibiydi. Ayrıca Seyfülislam da gazeteye “Libyalılar gizemi severler. Bu yüzden onların karşısına bir dansçı gibi gizem içinde çıktım” dedi. Bu benzetme ile oğul Kaddafi, bir zamanlar Libya halkının yaşadığı acıların Seyfülislam'ın yokluğundan kaynaklandığını ve oğul Kaddafi’nin onların kurtarıcısı olduğunu gösteren bu röportajda başarısız bir benzetme yaptı.
Öyle görünüyor ki oğul Kaddafi, Amerikan gazetesi için bir fantezi şovunun parçası olduğu bu çıkıştan sonra Libya siyaset sahnesindeki “popülaritesi” kaybetti.
Bu ani ve tuhaf görünüm ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olma iması ile ortaya çıkması için Seyfülislam'a tavsiye veren kişi büyük bir yanlış yapmış ve hatta etkileri günlerce devam edecek şekilde onun popülaritesinin kaybolmasına neden olmuştur.
Seyfülislam, Libya'nın içişlerini görmezden gelerek ya da habersiz olarak röportaj yaptı. Babasının cübbesi içinde, yaşadığını tasdik etmekten başka bir vizyon ya da proje de sunmadı.
Bu durum, onun, halkın adayı olduğunu düşünen birçok kişiyi kaybetmesine neden oldu. Aslında babasının destekçilerinin çoğu, onu, babasının rejiminin devrilmesine ve Şubat 2011'den sonra babasının destekçilerinin çoğunun acı çekmesine neden olan “Müslüman Kardeşler” ve “El Kaide”nin hapishanelerden çıkarılmasının nedeni olarak görüyor.
Oğul Kaddafi'nin Libya vatandaşı olarak seçimlerde aday olma hakkını inkar etmiyoruz. Seyfülislam'ın tüm vatandaşlar gibi aday olma hakkı var, halkın da seçme hakkı var. İnandığımız şey bu.  
Ancak girilebilecek herhangi bir seçimde geçmişi okumak son derece önemli. Özellikle de denenmişi denemek istiyorsak!
Libya’nın yaşadığı sıkıntılarda onun ortadan kaybolmasından bahsetmiyorum bile.  
Bence Seyfülislam ortadan kaybolmaya devam edecek.  Özellikle de bu hayal kırıklığı yaratan ortaya çıkıştan sonra.
Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam'ın siyasal İslamcı gruplarla ve onların aldatmasıyla yaşadığı deneyim, bu örgütlerin korkutulmadıkları ve hapishanelerde kalmadıkları sürece barış içinde bir arada yaşamayı ve toplumsal barışı bozduklarına dair öğrenilmiş bir deneyim olarak görülmelidir.
Bu gruplar, eğer yapabilirlerse planlarını uygulayabilmek için radikal fikirlerini yaymaktan, tekrarlamaktan ve siyaseten dindar görünmekten vazgeçmezler. Saygı duydukları bir müttefikleri veya ittifakları yoktur.
Oğul Kaddafi’nin 2007'de İhvan örgütünden azatlıların ve kaçakların katıldığı “Yarının Libyası” adı altındaki bir önceki projesi, o dönemde Seyfülislam’ın, iktidarı miras alma projesini teşvik etmek içindi. Grubun manevi babası Ali el-Sallabi, Libya Mukatile (Savaşçılar) Grubu ve lideri Abdulhakim Belhac ile bu projede aktif bir rol oynayarak iki grubun düşünce yapısındaki sadakat, masumiyet, cihad ve tekfir için fıkhi müracaatları icra etmişti. Yusuf el-Karadavi de genel denetçi olarak yardımcı olmuştu.
Oğul Kaddafi’nin anlamadığı, bundan çıkarılması gereken büyük ders, siyasi takiyye yapan ve bunu daha önce Seyfülislam Kaddafi üzerinde tatbik eden ve sözlerini bozan bu gruplarla işbirliği yapmanın büyük bir hata olduğudur. Oğul Kaddafi, New York Times’a verdiği röportajda bu gruplarla ittifakını tekrarlıyor. Onun celladı olan bu gruplar için hatalarından dönüş yaptıklarını ve artık “dost” olduklarına inandığını söylüyor. Seyfülislam’ın celladına aşık olduğunu ve Stockholm Sendromu’na yakalandığını kesinlikle söyleyebilirim!
Oğul Kaddafi'nin aniden ortaya çıkışı bir müddet daha tartışma konusu olmaya devam edecek.
Sorulması gereken soru ise şu: New York Times propagandaya taraf mıydı yoksa Seyfülislam yanlış mı yönlendirildi?
Geçmişindeki uzun kariyerini riske mi attı?