Abdurrahman Şalkam
TT

Fas, demokrasinin olgunluk çağında

8 Eylül 2021, Fas halkının yasama seçimlerinde oy pusulalarını doldurduğu tarih olarak, ülkenin siyasi hayatının yeni aşamasının önemli bir göstergesidir. Bugün, Fas vatandaşlarının seçimlerde yarışan siyasi partilerin yapısını sarstığı, kendine özgü iradesiyle parti güçlerini yeniden şekillendirdiği bir depremdir. Seçmenler, on yıl iktidarda kalan İslamcı kökenli ‘Adalet ve Kalkınma Partisi’ni’ dibe ittiler. Bir önceki milletvekili seçimlerinde çoğunluğu elde ederek 125 sandalye kazanan parti, bu seçimlerde 13 sandalyeye gerileyerek partiler arasında sekizinci sırada, yani listenin en sonunda yer aldı. Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) Genel Sekreteri Sadeddin el-Osmani, parlamentodaki koltuğunu kaybetti ve bu büyük kaybın ardından parti sekreteryasının tüm üyeleri istifalarını açıkladılar.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (PJD) büyük yenilgisinin, Fas halkının ülkeyi on yıl boyunca yöneten partiye yönelik cezalandırıcı bir darbesi olduğu konusunda, siyaset ve medya düzeyinde fikir birliği var. Faslılar, esrarın üretildiği kenevir yetiştirme yasasını, okullarda eğitim müfredatının değiştirilmesini ve Fransızca öğreniminin dayatılmasını -halk tarafından Arap dilinin kasıtlı bir şekilde marjinalleştirilmesi olarak değerlendirildi- reddettiklerini ifade ettiler. Ayrıca, İsrail ile olan ilişkilerin normalleştirilmesinin yanı sıra gösterilere ve grevlere sıkı denetimler getirilerek ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı tepki gösterdiler. Kral 6. Muhammed'in, seçimlerde en çok oyu alan partiye hükümet kurma görevi verileceği yönündeki kararıyla yapılan anayasa değişikliği, Fas'ta siyasi pratikte büyük bir değişimi de beraberinde getirdi.
Seçimlerde 102 sandalye elde eden Milli Bağımsızlar Birliği (RNI), kazanan partilerle hükümeti kurmak için istişarelere başlayacak. İlk beklentiler, 81 sandalye kazanan İstiklâl Partisi ile 82 sandalye kazanan Özgünlük ve Modernite Partisi’nin (PAM), Milli Bağımsızlar Birliği’nin (RNI) liderliğinde bir hükümet kurma olasılığına işaret ediyor. Bu üç partiye, siyasi, ekonomik ve sosyal programlarında ortak yönleri olan başka bir parti daha katılabilir. Böylece hükümet, kapsamlı bir değişim gerçekleştirmeyi sağlayacak güce sahip olacak.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (PJD) düşüşünün yanı sıra seçimlerdeki bir diğer sürpriz, iş adamı Aziz Ahnuş liderliğindeki Milli Bağımsızlar Birliği’nin (RNI) güçlü yükselişiydi. Liberal merkez sağı temsil eden bu parti, seçmenlerin ihtiyaç ve isteklerine cevap veren gerçekçi ve ayrıntılı bir ekonomik programı içeren geniş bir seçim kampanyası yürütürken, Adalet ve Kalkınma Partisi batıla karşı hakkı temsil ettiği yönündeki eski sloganlarını tekrar ederek işsizlik başta olmak üzere gençlerin fazlasıyla muzdarip olduğu sahadaki gerçekleri görmezden geldi.
Fas, son yıllarda büyük bir ekonomik faaliyete sahne oldu. Büyük projelere yatırım yaptı, tarım ve sanayi ürünleri ihraç etmeyi başardı ve Afrika Birliği'ne dönüşünden istifade etti. Fas, yılda yaklaşık yedi yüz elli bin arabanın montajını yapıyor, tarım ve sanayi ürünlerini Avrupa ve Afrika'ya ihraç ediyor ve önde gelen bir Afrika ekonomik kaplanı olmayı hedefliyor. Fas, Güney Avrupa'ya yakın coğrafi konumunun yanı sıra finansal imkânlara ve nitelikli insan gücüyle aynı zamanda Afrika'da, ürünlerini ihraç etmesi için kapıları açan dini ve sosyal bir mirasa sahiptir.
Devletin siyasi erki, ulusal hedeflere giden motoru temsil eden güçtür. Devletin ekonomik kimliği maddi yetenekleri ve devleti yöneten siyasi araç tarafından belirlenir. Bugün Fas Krallığı, artık parlamenter bir anayasal devlet haline gelmiş ve siyasi kimliği kurumsallaşmıştır. Ayrıca yasama seçimleri aracılığıyla devlet yönetimine ilişkin kuralların işlediği ve hükümetin, seçmenlerin isteklerini gerçekleştirmek adına çalışıp devletin yönetim kurulu haline geldiği demokrasinin olgunluk çağına ulaşmıştır. Hükümet artık iktidar koltuğunda oturan bir parti veya parti grubu tarafından tekelleştirilemez. Seçim sonuçları, slogan ve ideoloji aşamasının geride kaldığını ve önümüzdeki beş yıl boyunca kimin iktidar olacağını belirleyen kriterin seçim programı olduğunu gösterdi.
Fas, demokrasi yolunda gerçek bir sınav verdi. Kral 6. Muhammed, anayasa maddeleriyle yolu döşeyen mühendis oldu ve bölgecilik ve aşiretçiliği aşan nesnel bir yaklaşımla halkla iletişim kurdu. Şeffaflığının yerli ve yabancı gözlemciler tarafından tasdik edildiği bu demokrasi şölenine katılmaya en istekli olanlar ise gençlerdi. Kuşkusuz Fas Krallığı, bu sonuçlarla demokrasinin olgunluk çağına ulaştığını doğruladı. Seçim sonuçları, bütün görünümleriyle birlikte sloganların artık işe yaramadığını ve insanların bundan böyle sahadaki gerçeklere baktıklarını gösterdi. Fas halkının en büyük kazancı, demokrasiyi pekiştirerek siyasi olgunluk çağına ulaştığını teyit etmek oldu.