Ömer Özkaya
Yazar
TT

Güncellenmiş Hz.Yakub olma sendromu

- Hemen randevu içeriği üzerinden görüşmeye başlamak istiyorum. Gelecekte neler olacağını bireyler, toplumlar, şirketler ve devletler için haber verecek bir yapay zeka geliştirebilir misiniz? Böyle bir şey mümkün müdür?
- Burası Silikon Vadisi. Teorik olarak burada “olanaksız” diye bir düşünce biçimi yoktur. Geleceği milimetrik olarak haber verecek bir yapay zeka geliştirmek için çalışan şirketler hep oldu. Fakat hepsi bıraktı çalışmayı. Bu yatırım için gerekli bütçeniz varsa sözleşmeyi yapar ve herşeyi haber verecek bir yapay zekayı tasarlar geliştiririz.
- Sözleşme kısmını hızla geçelim, her iki tarafın haklarını ve çıkarlarını koruyacak taslak hazırlattım. Hukuk büronuz bu taslak sözleşmeyi irdelerken herşeyi bilecek yapay zekayı tartışsak olur mu?
- Bu kadar acil mi?
- Böyle herşeyi bilen bir yapay zekayı Bill Gates, Steve Jobs, Google veya diğerleri neden geliştirmedi acaba?
- Herşeyi bilen bir yapay zekâ düşünülemez. Olasılık dışıdır. Olasılık dışı olduğu için de hiç bir birey ve şirket "boşa" çıkacak bir yatırıma girişmez. İnsanlık var olduğu andan itibaren geleceği ve olacakları bilmek için sayısız yöntem ve teknik kullanılmıştır. Fakat neredeyse hiç birinden sonuç alınamamıştır.
- Şimdi başarılabilir mi?
- Bilmiyoruz. Fakat olasılık olarak mümkün. Teorik olarak topluluklar, şirketler, uluslar ve devletler için çok ana hatlar var. Bu ana hatların sayısı çoğaltılarak kaba bir taslak ortaya çıkarılacaktır. Böylesi dev bir çalışma için riske attığınız dev bütçe yeterli olmayacaktır. Fakat bu süreçte üretilecek sayısız yeni yapay zeka formu ve modülü piyasaya sunulunca proje otofinansman niteliği kazanarak kaynak sorununu tümüyle ortadan kaldıracaktır.
- Peki sizlere göre gerçekleşme olasılığı nedir?
- Eksi sonsuz. Yani bu herşeyi bilen yapay zeka geliştirilemez demek.
- Alay etmemenizi öneririm beyler. Geliştiririz demiştiniz.
- Tam tersi olağanüstü ciddiyiz. Eksi sonsuz olasılıkla dediğimizde olanaksız olanı ifade etmiyoruz. Bir şey ifade edilebiliyorsa ve sayılara dökülebiliyorsa, gerçekleştirilebilir ve hesap edilebilir yani öngörülebilir ve bilinebilir.
- Teorik olarak!
- Başka bir yöntem biliyorsanız, organik zekalar olarak öğrenmeye açığız. Bu yatırımda boşa gidecek bir sent bile yoktur.
- Google, Facebook, Twitter, CIA, NSA, MI6 ve diğerleri ellerindeki sonsuz veri yığınları ile herşeyi bilen bir yapay zekayı geliştirebilirlerdi.
- Başta benzer bir soru sordunuz. ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Çin, Rusya, Hindistan, Japonya gibi devletler ya da bahsettiğiniz dev şirketler herşeyi bilen bir yapay zekayı geliştirmiş olsalardı size göre bunu açıklarlar mıydı?
- ABD’nin Afganistan'dan aniden çıkışı herşeyi bilen bir yapay zekanın önerisiyle gerçekleşmiş olabilir mi?
- Bu soru gerçekten harika. Fakat muhatabı bizler değiliz. Bir saniye! Eldeki verilere bakalım ABD’nin Afganistan politikasıyla ilgili... Eldeki veriler ABD’nin sürpriz bir karar aldığını onaylamıyor. Belki herkesin işine gelen bilgi ABD’nin birden Afganistan'dan çıkmaya karar vermiş olmasıdır.
- Peki bu tasarlayacağınız yapay zeka gerçekten herşeyi bilebilir mi?
- Tanrının tüm bilimleri bildiğini ve evrenleri matematik ile yönettiğini biliyoruz artık. Fizikçiler bu konuyu, “Tasarla, hesapla ve yönet” gibi basite indirgenebilir bir formül ile izah edebiliyorlar.
- Dünyanın içinde bulunduğu bu kaosu ve kaostan sonrasını bireyler, şirketler, uluslar ve devletler bilseler, tutum, davranış ve stratejileri değişir miydi?
- Dünyanın menfaatler çatışması üzerinden şekillendiğini dipnot olarak belleğinizde tutunuz lütfen. Askeri, ekonomik ve siyasal paktlar hak ve çıkarları düzenleyerek savaşları ve geleceği planlamak mekanizmasıdır.
- Bu durumda nereden başlayacaksınız ya da başlayacağız?
- Yaratılış’tan başlamak gerekmez mi?
- Adem ile Havva’dan!
 - Çok erken bir tarih olur bu! "Evvel"den başlamak daha uygun. Tanrının yaratım listesinde insan son kalem gibidir. İnsandan öncesi ve sonrası veri yığınları için işimizi kolaylaştıracak teknoloji kuantum bilgisayarlar ve kuantum kavramı. Kuantum kavramı ve fiziği olmadan başlayamayız. Birden çok kronolojinin eş zamanlı kullanımını deneyeceğiz.
- Nasıl?
- Tanrısal yani yaratımsal kronoloji -ki Bing bang olgusu- sıfır noktası burada. Dinsel, mitolojik, fiziksel, kimyasal, biyolojik, arkeolojik, antropolojik, siyasal, kültürel, aletsel, sosyal, bilimsel, takvimsel ve coğrafi gibi çeşitli kronolojilerin eş zamanlı işleyişi öngörü evreninin ana iskeletini oluşturacaktır. Eldeki veri setleri insanlığın bireysel geleceğini birey birey ortaya koymaya yetecektir. Projeni bitiminde temel olarak birey, ulus, şirket ve devlet geleceğini çeşitli olasılık panellerinde görebilecektir. Hangi geleceği seçeceği veya seçmesi gerektiği açık olduğu için tercih riski bile ortadan kalkmış olacaktır.
- Ümitsizim fakat deneyeceğim.
- Eksi sonsuz olasılık zaten ümit vermez. Hz. Süleyman, Hz Yusuf ve Hz İdris gibi peygamberleri anımsarsak "bilmek" olgusunun boyutları hakkında fikir sahibi oluruz.
- Küresel tablo beni kötümser yapıyor. Bir şeyler yapmak istiyorum. Elimdeki muazzam servet işe yarasın istiyorum.
- Adem, Havva, bir yaşam alanı yani dünya varsa, yılan yani akılda, fikirde ve gönülde dolaşan eylem planları varsa, yılanın ısırması ve elmayı yemek yani fizik ve metafizik girdiler olacaktır. Bu girdiler Ademoğlu’nun macerasını belirler. Yasadır bu. Bunun gibi matematiksel birçok yasa geleceği saydam kılar. İnsanı kültürel evreni içinde koordinatlandırmak önemli oranda geleceğini görmemizi sağlar.
- Geleceği bilmek herşeyi değiştirir.
- Değişim de hesaplanabilir. Meteorolojik gelecek bilimsel verilerle hesaplanabiliyorsa ve görülebiliyorsa Ademoğlu’nun, bir ulusun, bir devletin bir şirketin geleceği de daha yüksek oranda bilinebilir. Sorun, bunun bilinmesinin sonuçlarıdır. Bilmek çoğu zaman zikzaklarla dolu, maceranın da adıdır.
- Bilmek zararlı mı yani?
- Büyük olasılıkla. Bilgiyi nasıl kullanacağımız önemli. Her şeyi bilen bir yapay zeka evrenin de sonu olmaz mı? Sonu size söylenen bir film ne kadar ilginç olabilir? Yarışın sonucu biliniyorsa yarışma anlamını yitirmez mi ve buna rağmen yarışılır mı? Her şeyi bilen bir yapay zeka bir nevi bitiş düdüğünü çalmış olmaz mı?
- Belki bu insanları ve tüm canlıları daha büyük zararlardan korur.
- Bu sizin düşünceniz. İlerleyen süreçte Tanrı’nın henüz kullanıma açmadığı bilgiler, bilimler ve teknolojiler ile duygular herşeyi öngörülemez biçimde değiştirebilir.
- Bu durumda proje boşuna bir çaba olmaz mı?
- Gelecek süreçleri bilmek olağanüstü bir deneyim olmaz mı? Tanrı ile matematik üzerinden bir güreşe tutuşmak..! Olağanüstü. Çağdaş ve güncellenmiş bir Yakub olmak inanılmaz olmaz mı? Tanrı Yakub’a “yenilerek” karşına ben bile çıksam yoluna devam et mesajı vermiştir. Çünkü ileride göreceklerin gerçek "beni" yani Tanrı’yı tam olarak algılamanı sağlayacaktır.
Unutma ki tüm "babalar" çocuklarına "yenilerek" onlara yaşama enerjisi ve vizyon transfer eder. Asıl sorun Tanrı’yı yendiğimiz andan itibaren olacakları kaçırıp kaçırmamaktır. Tarihi bir de Hz. Yakub Tanrı’yı "yenmeden önce ve yendikten sonra" diye de ayırmak mümkündür...
Hz. Yakub’tan Hz. Yusuf’a uzanan zincirin Mısır halkası gizemlerle doludur. Mısır hiyerogliflerinin bir başka çözümü tüm varlıklara dönüşebilen Mısırlı bilginlerin evrenin sırrını çözdükleri ve kendi geleceklerini tam olarak bilince de bilgilerine inanan bir kısmının dünyadan ayrıldığı yönündedir.  Yani Mısır Ölüler Kitabı, hiyerogliflerdeki deniz yolculukları öte dünyaya değil uzaya yolculukları anlatır.
- Buna inanıyoruz musunuz?
- İnanmıyoruz tabii ki biliyoruz. Başka bilme yolları olmasaydı insanlar avcı ve toplayıcı olmaya devam ederlerdi değil mi?
- Böyle ilginç ve değişik analizleriniz sizi komik duruma düşürebilir.
- Genel olarak söze değil bilimsel olarak aldığımız mesafeye bakarız. Ayrıca Hz. Yakub için "Tanrı"yı yenmek gibi bir amacı olduğu söylenemez. Fakat Tanrı ile "güreş"menin sadece vizyonu bile Hz. Yakub için olağanüstüdür. Buna bir de Tanrı’yı "yenme" yani O’nu geçme vizyonunu ekleyin. Bugün hala aşılmış bir vizyon değildir bu.
Dünyanın bugünkü tablosunu güncellenmiş Hz.Yakub olma sendromu olarak özetleyebiliriz. Atlanılan tek nokta Hz.Yakub'un çocuklarının yaptıklarını bilip gördükçe kör olmayı yani bilmemeyi seçecek psikolojiye girmesidir. Hz.Yakub çocuklarının kardeşleri Yusuf’a yaptıklarını bilince bile tepki gösteremez. Çünkü "bilmektedir." Yusuf’u da bilmektedir. Yusuf’un geleceğini gördüğü için de acıları neredeyse yok olur.
- Yani…
- Bilmek dayanılmaz acıları da içeren bir boyuttur. Onun için mitoloji bilmek değil "bildirilmek"i yüceltir. Ne ki "bilmek" nasıl "bildirileceğini" bilmeyi içerdiği için kaçınılmazdır. Bilmek istemeden Tanrı bildirmez. Yani sizin geleceği bir bütün olarak bilme isteğiniz, size bildirilme yolunu açar.
- Felsefeye gireceğiz demek ki.
- Evet felsefeden çıkılmaz çünkü. Felsefe bilme ve düşünme biçimlerini geliştirip çoğaltarak evreni algılama ve Tanrı ile yüz yüze gelme bilimidir. Yani Hz.Yakub olma bilimi…