Prof. Dr. Ahmet Abay
Akademisyen
TT

“Birr” ile “Bir-Berr”e ulaşmak

Kur’an’ın temel gayesi hidayetle başlayıp sıratı müstakim üzere devam edecek olan hayat yolculuğunda insana rehberlik ve kılavuzluk yapmaktır. Bu kılavuzluğun nasıl ve nelerle yapılacağı insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için gönderilen Kitaplar[1] ve kitapların tebliğcisi ve uygulayıcısı peygamberler[2] tarafından ortaya konulmuştur. Bu rehberliğin yapıldığı alanlardan birisi de zihin inşasının temel alt yapısını oluşturan kavramlardır. Kavramların düşüncenin teşekkülünde önemli bir role sahip oldukları hususu ise açık bir hakikattir. Bu yazıda Allah’a itaat ve O’na karşı takva sahibi olma hususunda son derece önemli olan kavramlardan birisi olan “Birr” kavramı ele alınacaktır.
“Birr”, doğruluk, iyilik, itaat, takva[3] ve en geniş haliyle güzel ahlak[4] anlamlarına gelmektedir. Alimler “birr” kavramı ile ilgili birçok tanımlamalar yapmışlardır. Fahruddin er-Razi (ö.606) en güzel tanımlardan birini yapmaktadır. “Birr, Allah’a itaat içeren bütün saygılı davranışlar ve Allah’a yakınlaştıran hayırlı işlerdir.”[5]
Kur’an, “birr” kavramından bahsederken öncelikle işe “birr”in ne olmadığını ortaya koymakla başlamaktadır. “İyilik ve erdem, evlere arkalarından girmeniz değildir…”[6] ve “Yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz iyilik ve erdem değildir…”[7] Daha sonra “Birr”in ne olduğunu açıklamakla devam eder. “Gerçek iyilik ve erdemlilik, Allah’a yürekten bağlanarak güzel ve yararlı davranışlar ortaya koymak; kötülüğe, zulme, haksızlığa karşı mücâdele ederek günahlardan sakınıp[8]  korunabilmektir.”[9]
Birr’in en geniş tanımı Bakara 177 de yapılır; “Gerçek iyilik ve erdem, Allah’a, Ahirete, Meleklere, Kitaba ve Peygamberlere iman etmeniz... Sevdiğiniz malınızı  yakınlara, yetimlere yoksullara, yolda kalmışlara, isteyen muhtaçlara ve borç altında esir olanlara vermeniz... Namazınızı kılmanız, zekât vermeniz... Anlaşma ve sözleşmelerinizi yerine getirmeniz, darlık, hastalık ve cihadın kızışması zamanında sıkıntılara sabretmenizdir... İşte sadık olanlar ancak bunlardır... Ve gerçek müttakiler de onlardır.” Bu ayetler bir anlamda “berr/iyi ve erdemli” olan da tarif edilmektedir.
Birr’in ne olduğu ifade edildikten sonra birr’e ulaştıracak ve insanı birr sahibi yapacak hususlara dikkat çekilir ve “Sevdiğiniz şeylerden bir kısmını Allah yolunda harcamadıkça, asla birre/erdeme/iyiliğe ulaşamazsınız…”[10] ilkesi konur ve Hz. Peygamberin de dikkat çektiği üzere insanlar sadık olmaya davet edilirler; zira “Doğruluk birre, birr de cennete ulaştırır.”[11] 
Kur’an’ın tanımlayıp yeniden anlamlandırdığı birr kavramını doğru ve eksiksiz anlayabilmek için birrin birlikte zikredildiği kavramlarla bağını da iyi anlamak gerekmektedir. Birr-takva,[12] birr-infak,[13] birr-anne babaya saygı,[14] birr-kıst/adalet[15] gibi. Birrin bu kavramlarla olan kullanımı dikkate alındığında; “İyilik, erdem ve takvada yardımlaşmayıp günah ve haddi aşmak hususunda yardımlaşanlar, sevdiği şeylerden infak edemeyenler, anne-babasına iyi davranmayıp hayırlı bir evlat olamayanlar, inanç sebebiyle kendileriyle savaşmayan ve kendilerini yurtlarından çıkarmayan kimselere —kâfir bile olsalar— iyilik yapamayan ve onlara adâletli davranamayan kişiler berr/itaatkâr, sadakatli, vefakâr ve iyilik sever olamazlar!
Birr bir yaşam tarzıdır. Bunun öyle olduğu İsrailoğulları üzerinden herkese “Siz onu hayatınıza yansıtmadan başkalarından yapmalarını isteyemezsiniz.” denilerek anlatılır. “Siz insanlara iyiliği öğütler de, kendinizi unutur musunuz? Oysa Kutsal Kitabı okuyup duruyorsunuz, hiç aklınızı kullanmaz mısınız?”[16] bu ayet kendisinden önceki ayetlerin bağlamıyla birlikte değerlendirildiğinde; Birr’in, kendinden önce inmiş olan vahiyleri  onaylayıcı olarak indirilinen Kur’ân’a iman etmek,  onu görmezlikten gelmemek, ayetleri geçici bir bedele karşılık satmamak, Hakkı bâtıl ile örtüp bile bile gizlememek, namazı dikkat ve özenle kılmak, zekâtı vermek ve Allah’ın hükümlerine boyun eğenlerle birlikte boyun eğmek anlamlarına geldiği anlaşılmaktadır; zira bütün bunlar Kutsal Kitap okunup, anlaşılıp gereği hayata yansıtılınca gerçekleşir.
Kur’an birr konusunda mutlak “Berr/iyi,” olan Allah’a bu sıfatı atfederek noktayı koyar. “…Gerçekten O, Berr/iyilik edendir, çok merhametlidir.” Berr olan Allah, birri tanımlayarak onu nasıl elde edeceğimizi ve itaat sahibi iyi bir kul/berr olmayı öğretmektedir.
Yani “birr” ile “Bir ve Berr” olana nasıl ulaşacağımızı…

[1] Bakara 2/2
[2] Ra’d 13/7; Yunus 10/47
[3] Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “birr” md
[4] Müslim, “Birr”, 14-15; Tirmizî, “Zühd”, 52
[5] Fahruddin er-Razi, Megafihu’l Ğayb, 5/41.
[6] Bakara 2/189
[7] Bakara 2/177
[8] Mahmu Kısa, Kısa Açıklamalı Kur’an Meali, (Bakara 2/189,) 49-50
[9] Bakara 2/189
[10] Al-i İmran 3/92
[11] Buhârî, “Edeb”, 69; Müslim, “Birr”, 103
[12] Maide 5/2
[13] Al-i İmran 3/92
[14] Meryem 19/14
[15] Mümtehine 60/8
[16] Bakara 2/44