Vail Mehdi
TT

Sonunda Körfez’den bir isim OPEC Başkanı oldu

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) Genel Sekreteri pozisyonunda bir Körfez vatandaşı görmeyeli 40 yıldan fazla zaman geçti. Kuveyt’in adayı Heysem el-Gays, görevini Temmuz’da bırakacak olan Nijeryalı Muhammed Barkindo’nun halefi olarak Genel Sekreter olmak üzere OPEC bakanlarının onayını almamış olsaydı bu daha uzun yıllar böyle devam ederdi.
Kuveyt'i ve Körfez ülkelerini bu pozisyondan dolayı tebrik ettikten sonra akıllara önemli bir soru geliyor. OPEC’te Körfez bölgesinden dört üye varken (Katar'ın ayrılmasından sonra sayı şimdi üçe düştü) bu ülkelerin hiçbir vatandaşının bu pozisyona gelmemesi tuhaf değil miydi?
Unutmadan, Körfez 15 yıl önce Genel Sekreter olarak Kuveyt’ten Dr. Adnan Şehabeddin’i aday göstermiş ancak kendisi resmi olarak bu görevi devralmamıştı.
OPEC'te her şeyin, hatta kimsenin anlamadığı şeylerin bile bir açıklaması var. Öncelikle Suudi Arabistan OPEC başkanlığa Suudi bir vatandaşın aday olmasını istemiyordu. Aksine Krallık OPEC Bakanlar Toplantısı'na başkanlık etme sırası kendisine geldiği her defasında geri çekiliyordu. Bunun açıklaması Suudi Arabistan petrol bakanlarından birinden geliyor:
“Biz gerçekten OPEC’te lideriz ve en büyük üreticiyiz. O zaman neden bu pozisyon için herkesle yarışmaya çalışıyoruz?!!”
Mantıklı bir bakış açısı. Çünkü Suudi Arabistan herkesin sevgisini kazanmak istiyor ve OPEC’teki liderlik konumunun önemi göz önüne alındığında piramidin tepesinde Suudi Arabistan’ın olması üye ülkeler arasındaki iç hassasiyetleri artırabilir.
Daha açık olursak, seçim oybirliği ile yapıldığından ve Gabon gibi küçük bir üretici itiraz etseydi atamayı durdurabileceğinden, OPEC Genel Sekreteri atamalarını daha çok Suudi Arabistan'ın kararı belirliyor.
Aynı zamanda Suudi Arabistan bazen harekete geçiyor ve bazı ülkeler arasında sert bir rekabet varsa bir aday çıkarıyor. İran ve Irak yaklaşık dokuz yıl önce aday çıkardığında, krallık harekete geçerek o zamanlar OPEC'te Suudi Arabistan'ın müfettişi ve Petrol ve Maden Kaynakları Bakanlığı danışmanı olan Dr. Macid el-Münif'i aday göstermişti. Rekabet edenler eski bakanlar olduğu için, el-Münif daha sonra bakan rütbesiyle Yüksek Ekonomi Konseyi'nin Genel Sekreteri olduktan sonra onların arasına geri dönmüştü.
Bu mücadele dört yıl sürmüş ve bu süre zarfında OPEC tarihinde bir ilk olmuştu. Libyalı OPEC Genel Sekreteri Abdullah el-Bedri’nin görev süresi üç yıl daha uzatılmıştı.
Bir Körfez vatandaşının OPEC Genel Sekreteri olmamasına ilişkin diğer bir açıklamaya gelirsek, bunun sebebi herkesin siyasi olarak tarafsız ülkelerden aday araması. Bu ülkeler son 40 yılda birçok Genel Sekreter çıkaran Nijerya, Endonezya ve Venezuela ile sınırlıydı. Herkes Suudi Arabistan'ın yedi yıl önce sadece aday göstermek için Endonezya'nın OPEC'e geri dönüşünü desteklemesini bekliyordu, ancak gösterdiği aday güçlü bir rakip değildi. Venezuela petrol konusunda çöktüğü ve Batı ile kötü ilişkileri olduğu için herkes Muhammed Barkindo'yu aday olarak sunan Nijerya'ya dönmüştü. Bugün tüm bu hassas geçmişe rağmen el-Gays’ın oldukça sorunsuz bir şekilde seçilmesi OPEC'in ne kadar olgunlaştığını gösteriyor.