Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Nehru’nun bir okuyucu olduğu zamanlar

1959'da dünya, birçok yerinde hâlâ bir nebze ahlaki terbiyeye sahipmiş gibi görünüyordu. O gün ‘Lolita’ isimli kitabın bir nüshası Hindistan Gümrük Müdürü’nün ofisine geldi ve o da işi ağırdan aldı. Gümrük resmi olarak Maliyeye bağlı olduğundan, kitabın müstehcen olduğunu belirten bir mektupla bir nüshası dönemin Maliye Bakanı Morarji Desai'ye gönderildi. Gümrük Müdürü, mektupta ABD ve Avrupa'da yaygınlaşmasına rağmen Hindistan'da yasaklamayı tercih ettiğini ve bakanın konuyla ilgili görüşünü istedi.
Desai, Başbakan Jawaharlal Nehru'nun yakın bir sırdaşıydı. Kitabı okumaya koyuldu ve o da müstehcen bulduğu için Adalet Bakanlığı'na bir nüshasını göndererek fikrini sordu. Bakanlık ve Bombay Polis Komisyonunun görüşü, kitap müstehcen olmadığı için yasağın gerekçelerinin kitap için geçerli olmadığı yönündeydi. Bununla birlikte, yasağı destekleyenler, edebi özgürlüğü savunmada önde gelen dört ülke olan Fransa, Arjantin, Yeni Zelanda ve İngiltere’de romanın yasaklanmasına dayandılar.
Bakan Desai, kitabın absürt ve pornografik olduğu konusundaki görüşünü dile getirdi. Fakat bununla birlikte İçişleri Bakanı'nın da görüşünü almayı önerdi. Görüşlerin ve tutumların karmaşıklaşmasıyla karşı karşıya kalan Maliye Bakanlığı Müsteşarı, romanı görmesi ve romandaki kararını vermesi için konuyu bizzat Nehru'ya iletmeyi önerdi.
Nehru'nun edebi sansüre kesinlikle karşı olduğu iyi biliniyordu. Kitabı okuduktan sonra pornografik olmadığını ve bazı sayfalarının ‘zor bir dille’ yazıldığına karar verdi. Ancak öte yandan, ülkenin ciddi anlamda paraya ihtiyacı varken kitabın fiyatının yüksek olması nedeniyle buna izin verilmesine itiraz etti! Bununla birlikte edebiyatsever Devlet Başkanı Yardımcısı’nın fikrini de sordu. Cevabı Nehru'nun hisleriyle uyumluydu. Kitabın edebi değeri, geçen tartışmalardan çok daha önemli olduğu yönündeydi.
Nehru Batı'ya neyi kanıtlamak istedi ve halkına neyi kanıtlamak istedi? Birincisine, Hindistan uğrunda savaştığı bağımsızlığı hak ettiğini, halkına da İngiltere, salt bir idari kararla bir kitabı yasaklarken, Hindistan’ın, tartışmayı en fazla sayıda yetkilinin katılmasından sonra ülkedeki en güçlü adama getirdiğini kanıtladı. Kitap, patates, dondurma ve Nido süt tozu gibi gümrük makamlarıyla ilgili değil, devletin işidir.