Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya ordusunun yeniden birleştirilmesi

Libya'da Doğu ve Batı'nın genelkurmay başkanları, General Nazuri ve General Haddad’ın buluşmasıyla tarih tekerrür ediyor. Libya ordusu, Berka’daki savunma güçlerinin bir süre sonra batı bölgelerindeki silahlı güçlerle birleşmesinin ardından tesis edilmişti. Şimdilerde Doğu’nun ve Batı’nın generalleri, on yıldır kanun dışı milisler ve siyasal İslamcıların sınır ötesinden getirdiği güçler tarafından kontrol edilen ülkede ordunun birleştirilmesi yönünde ilk adımı attılar. NATO ‘Kaddafi’nin ordusu’ olarak nitelediği Libya Silahlı Kuvvetleri’nin neredeyse tüm altyapısını imha etmiş ve orduyu dağıtmıştı. O zamanlar adı Libya Arap Silahlı Kuvvetleri olan, Libya ulusal ordusunun tarihi seksen yıla dayanıyor, Kaddafi’ye bağlı olduğu öne sürülerek hedef alınan bu ordu, 1970’lerde birçok Arap ve Afrika ülkesinde barışın tesis edilmesi ve istikrarın sağlanmasına katkı sundu.  
Libya ordusunu birleştirmeye yönelik benzeri görülmemiş bir adım atıldı, 5+5 Ortak Askeri Komite, Doğu ve Batı bölgelerinin genelkurmay başkanlarını Trablus'ta bir araya getirdi. Libyalı en üst düzey askeri yetkililerin bu görüşmesi son derece cesur bir adım olup, ihtilafların aşılması ve askeri kurumların birleştirilmesi ve sorunların çözülmesi yönündeki iradeyi ve arzuyu gösteriyor. Bu sorunların başında ise ordunun milis güçler ile asker kökenli olmayan unsurlardan arındırılması ve ülkedeki paralı askerler ile yabancı güçlerin çıkarılması konuları geliyor. Libya Ulusal Ordusu’nun Genelkurmay Başkanı Nazuri ile Ulusal Birlik Hükümeti’nin Genelkurmay Başkanı Haddad’ın görüşmesinin odağında Libya ordusunun birleştirilmesi, ateşkes anlaşmasının şartlarının uygulanması ve yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması vardı. Trablus’taki bu görüşme, büyük olasılıkla, Libya ordusunun ‘yapısal olarak’ inisiyatifi yeniden ele geçirdiğini doğrulamak için yeni bir genelkurmay başkanı ve savunma bakanının belirlenmesiyle sonuçlanacaktır. Nitekim mevcut tabloda ülkenin bu köklü kurumuna siyasi müdahalelerin olduğu karşı çıkılamayacak bir gerçektir. Libya ordusunun görev tanımının belirlenmesi ve yeniden ‘millileştirilmesi’ söz konusudur.
Libyalı mücahitler tarafından 9 Ağustos 1939’da kurulan Libya Ordusu, bünyesinde ayrım yapmaksızın doğudan batıdan güneyden unsurlar barındırıyordu. Ülke topraklarını ve petrol kaynaklarını korumada profesyonelliğini ispat etmiş olan Libya ordusunun ‘vatanı savunmak’ dışında harici bir gündemi bulunmuyordu. Ordunun ülke içindeki çatışmaları önlemedeki rolü de son derece başarılıydı. İşgal edilmeyen ve yağmaya maruz kalmayan bir vatanı ve egemenliği korumak için terörle, radikal İslamcı unsurlarla ve kaosu yaymak isteyen güçlerle mücadele verdi. Zengin kaynakları nedeniyle dış güçlerin hedefinde olan ülke topraklarını koruma hususunda fedakarlıklar sergiledi.  
Libya ulusal ordusuna yönelik çeşitli yönleri olan komplo ve iftiraların boyutlarına, NATO'nun ‘Kaddafi Tugayları’ olduğu iddiasıyla doğrudan imha girişimine ve parçalanması yönündeki çabalara rağmen bu kurum ayakta kalabilmeyi başardı. Libya ordusuna da Irak’taki gibi ‘Paul Bremer senaryosunu’ uygulamak istediler ve bu kapsamda paralel milis güçleri oluşturdular. Ulusal Mutabakat Hükümeti döneminde Müslüman Kardeşler bu senaryoya önemli katkılar sundu. Ancak Libya ordusu küllerinden doğmayı başardı, kabilelerin de desteği ile ülkenin doğusunu ve güneyini, ideolojik saiklerle hareket eden milislerin elinden kurtardı. Fakat başkent Trablus milislerin kontrolünde kaldı. Şimdilerde ise Batı bölgesindeki bazı subaylar, ordunun doğal rolünü yeniden canlandırma yönünde girişimlerde bulundu. İşte bu bahsi geçen girişim ve çabalar, Doğu ve Batı’nın genelkurmay başkanlarını ‘orduyu birleştirmeye’ yönelik böylesi bir toplantı düzenlemeye teşvik etti. Eğer bu toplantılarda müşterek bir genelkurmay başkanının belirlenmesi mümkün olursa, Libya ordusu paralı askerlere ve milis güçlere karşı daha güçlü bir şekilde mücadele verebilecektir. Libya ordusunun mesajı gayet açıktır; paralı askerlerin ve milislerin ordunun içinde bir yeri yoktur. Libya ordusu seçmenleri ve adayları koruyacak ve siyasi çatışmada taraf olmayacaktır. Ayrıca sadece halk tarafından seçilmiş bir otoriteye boyun eğecektir.