Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Orman yangınları: Hangi yaprak yanıyor?

Dünyada pek çok ormanı ve yeşil alanı yutan yangınların hepsi olmasa da belki de çoğu enerji tüketimine bağlı iklim değişikliğinden kaynaklanmakta.
Ozon tabakasının etkilenmesi ve buzulların erimesi vesaire…
Bunlar ‘çevrecilik ideolojisi’ savunucularının meşhur anlatısı.
Aşağıdaki haberleri inceledikten sonra ilk cümlemi açıklayacağım:
İlk haber; Cezayir Savunma Bakanlığı'na bağlı Jandarma Komutanlığı, Cezayir, orman mevsiminin ortasında Tarif kentindeki tarım ürünlerini kasten ateşe veren 3 kişinin tutuklandığını duyurdu.
İkinci haber; İspanya'nın kuzeyindeki özerk bölgelerin yetkilileri, orman yangınlarının ana nedeninin kundakçılık olduğunu belirtti.
Üçüncü haber; Valensiya'daki güvenlik yetkilileri, bu bölgede çıkan yangınlara sebep olan 67 yaşındaki bir kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Zanlı, Valensiya'daki olaylarla aynı gün Gandia kasabasında meydana gelen diğer yangınlarla ilgili de soruşturmadan geçiyor.
Dördüncü haber; İspanya'nın Girona kentinde yerel polis, bu bölgede iki yangına neden oldukları suçlamasıyla iki genci gözaltına aldı. Motosikletle olay yerinden kaçmaya çalışan şahıslar, yapılan aramada ellerinde ateş yakmayı sağlayan aletler ile bulundu.
Yangınlarda doğrudan insan etkisinin olduğu benzer olaylar Fransız makamları tarafından da açıklandı.
Avrupa Birliği (AB) verilerine göre, Avrupa'da 10 yangından 9'undan fazlası kundaklama, mangal partileri, elektrik hatları veya kırık camlar gibi insani faaliyetlerden çıkıyor!
Mangal ateşini söndürmeyi ihmal etmek ve kuru bitkilere izmarit atmak gibi ‘ihmal’ kaynaklı insani sebeplerden değil, kasıtlı ‘kötülük’ sebebinden bahsedeceğiz.
İspanyol kaynaklarına göre, İspanya'nın tanık olduğu çevre felaketleri ve orman yangınlarının arkasında duygusal çöküntüler, düşük akademik performans ve yetersiz mesleki becerilerden ötürü sıkıntı içindeki 36-46 yaş arası gençlerin olabileceği söyleniyor.
Peki, yukarıda anlatılanlar -ki bunlar buzdağının sadece görünen kısmı- bu yangınlarda beşeri endüstrilerden ve enerji tüketiminden kaynaklanan iklim değişikliğinin hiçbir etkisinin olmadığı anlamına mı geliyor?
Evet bir etkisi yok cevabını vermek düşüncesizlik olur. Bilakis etkisi var ancak asıl soru şu: Ekonomik ve endüstriyel faktör, özellikle de petrol ve gaz endüstrisi bunu ne ölçüde etkiledi? Bu mesele, bilimsel veya objektif değil de tamamen siyasi ve ideolojik nedenlerle abartıldı mı?
Diğer bir soru: İnsanlık, petrol ve gaz endüstrisi ile bunun yan kollarından önce, tarih boyunca hiç şiddetli kuraklık, sel ve orman yangınları yaşamıyor muydu?
Bir kez daha söylüyoruz, endüstriyel, insani ve ekonomik boyutun rolünü inkar etmek doğru değil. Ancak aynı zamanda küresel iklim değişikliği olduğunu iddia eden çevreci/ekolojist ideolojinin haplarını yutmaya da zorlanmamalıyız.