Ekim ayı bu yıl beraberinde Irak'ta solmuş umutların anılarını ve geleceğe dair soruları taşıyarak geçiyor. Ekim ayı, Irak'ın 1932'de Milletler Cemiyeti'ne katılımının, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra uluslararası yönetimin temellerini atan, bölgenin ve dünyanın geleceğini çizmeye çalışan başlıca modern ülkelerden biri olmasının yıl dönümü. Irak'ın umudu, 20’inci yüzyılın ilerlemesine paralel dünya ile yeni bir çağdaş sayfa açmaktı. Bu umudu, İkinci Dünya Savaşı, sömürgecilik ve askeri darbeler döneminin gelip bu hayallerin ve umutlarının çoğunun önüne geçmeye başlamasından önce birkaç yıllığına kısmen gerçek oldu.
Çağımıza gelince; ekim ayı Iraklıları etkileyen başka çağrışımlara da sahip. Bu ayda, çevrelerindeki koşulları değiştirmeye, dış müdahalelerden, mali ve idari yolsuzluklardan muzdarip bir ülke için farklı bir gelecek çizmeye çalışan bir halk reform hareketinin başlattığı Ekim 2019 protestolarını anıyorlar. 1932 ile 2019 Ekim olayları arasında 87 yıl olmasına rağmen Irak'ın egemenliğinin temel sorunları ve genç nesillerin askıda kalmış özlemleri ve beklentileri açısından aralarında benzerlikler var.
Irak bundan doksan yıl önce, BM'den önce gelen ve çağdaş devletlerin egemenliğini pekiştirmeye ve aralarındaki savaşları önlemeye çalışan Milletler Cemiyeti'ne katılan ilk Arap ülkesi oldu. Bu nedenle ve bu tarih siyasi olmadığı, bir siyasi tarafa diğerine karşı üstünlük sağlamadığı için yıllardır pek çokları 3 Ekim'i Irak'ın resmi milli bayramı olarak kabul etme çağrısı yapıyor. Bazı siyasi tarafların Irak’ın egemenliğini ve vatandaşlık ruhunu zayıflatma çabalarının bir parçası olarak kararın meclisten geçmesini engellemeye yönelik hilelerinin ardından Başbakan Mustafa el-Kazimi hükümeti bu günü resmi bayram olarak kabul etmeye karar verdi. Bu yıl milli bayramın öncesinde, Irak Dışişleri Bakanlığı, Cenevre'deki Milletler Cemiyeti toplantısını belgeleyen bir belge de dahil olmak üzere bu önemli olayla ilgili açıklamalar yayınladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Milletler Cemiyeti Genel Kurulu 3 Ekim 1932'de, Irak Krallığı tarafından 12 Temmuz 1932’de yapılan ve eski Başbakan Nuri Said Paşa tarafından imzalanan katılım başvurusuna dayanarak Irak'ın Milletler Cemiyeti üyesi olarak kabul edilmesini onayladı. Böylece Irak, bu uluslararası örgüte katılan ilk Arap ülkesi oldu.”
Bu şekilde Irak, İngiliz mandasından kurtulmaya hak kazandı ve gelişmiş Arap ülkelerinden biri haline geldi. Gelgelelim 1958 darbesi, Irak'ta anayasal monarşinin kaldırılması, ülkenin diktatörlük ve ardından siyasi kaosa yol açan siyasi darbeler ve iç bölünmeler dönemine girmesi, Irak’ın istikrar ve kalkınma çabalarına ket vurdu.
2003 savaşından ve eski Irak Cumhurbaşkanı Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra resmi bayrak ve milli marş da dahil olmak üzere Irak'ın egemenliğiyle ilgili çoğu sembol gibi milli günün belirlenmesi konusunda da anlaşmazlıklar yaşandı. Bazı siyasi taraflar 9 Nisan'ı -yani Saddam Hüseyin rejiminin devrilişinin yıl dönümünü- Irak'ın milli günü yapmak isterken halk buna karşıydı. Çünkü o gün aynı zamanda Irak’ın egemenliğinin ihlalini de simgeliyordu. Iraklıların bir milli günleri olmadan ve kendisini kutlamadan bunca yılın geçmesi şaşırtıcı. Aynı zamanda dünyanın geri kalanından farklı olarak milli bayramları için bir resepsiyon düzenleyemediklerinden veya ev sahibi ülkeye milli bayramları için bir gün belirleyemediklerinden ülkenin yurt dışındaki büyükelçilikleri için de bir sıkıntıydı.
Kazimi hükümetinin bu tarihi resmen kabul etmesinden sonra, bu hafta 3 Ekim, Irak Milli Günü'nün ikinci kez resmi olarak kutlanmasına tanık oldu. Ancak Milli Gün kutlamaları, Irak'ın ülkedeki siyasi tıkanıklık başta olmak üzere birçok krize tanık olduğu bir döneme denk geldi. 10 Ekim günü ise 2021'de düzenlenen ve sonuçlarının bugün halen yeni bir hükümet kuramadığı genel seçimlerin birinci yıl dönümü olacak. Irak Başbakanı Mustafa Kazimi'nin ulusal kimliği pekiştirmek ve ülkenin ilerlemesi için birleşmesini talep etmek amacıyla 3 Ekim’i Irak'ın milli bayramı deklare etme gayreti çok değerli. Şimdi eEkim ayı Irak gençliği için üç yıldır başka bir sembolik öneme daha sahip. Zira Ekim 2019 gösterilerini ve Iraklıların hayalini kurduğu egemenlik ve bağımsızlık özlemlerini simgeliyor. Irak hükümeti, Irak Milli Günü olarak 3 Ekim'i resmi tatil ilan ederken, protesto hareketi de protestoların patlak verdiği 1 Ekim'i andı.
Siyasi sistemi sarsan ve 2003 savaşından sonra iktidara gelen siyasi partilerden hiçbirine mensup olmayan birinin – Mustafa Kazimi- başbakanlığı üstlenmesine neden olan bu protestoların üzerinden üç yıl geçti. Bu protestolar aynı zamanda seçim yasasının değiştirilmesinin ve daha sonra faaliyetleri durdurulsa da bağımsızların meclise girmek için yeterli oy almalarının önünün açılmasını da sağladı.
Bugün Irak bir siyasi bölünme yaşıyor ve egemenliğini baltalamaya çalışan tarafların meydan okumalarıyla karşı karşıya bulunuyor. İran'ın geçen ay Kürdistan bölgesine düzenlediği ve en az dokuz kişinin ölümüne, düzinelercesinin de yaralanmasına neden olan hava saldırılarının son örneğini oluşturduğu kendi toprakları içinde düzenlenen ardışık hava saldırılarından devleti yönetmek için bir hükümet kurma mekanizması üzerinde anlaşamamaya kadar, Irak’ın egemenliği değersizleştiriliyor. Bu da ülkenin kalkınmasını engelliyor. Irak'ın Milletler Cemiyeti'ne katılımının 100’üncü yılını kutlayabilmesi için ne olması gerekiyor? Irak, 2032 yılına kadar savaşların, yolsuzlukların ve siyasi bölünmelerin yaralarını sarıp kapatabilecek mi? Mevcut verilerle bu sorulara olumlu yanıt vermek zor. Irak vatandaşlarının korunmasının kaynağı olan Irak egemenliğinin muhafazasının temeli, içeride ve dışarıda ihlal ediliyor.
Milletler Cemiyeti'ne katılım, iter genel seçimlerin düzenlenmesi isterse onurlu bir yaşam talebiyle gösteriler düzenlenmesi olsun Ekim Irak’ı, dünyaya her şeye rağmen gücünü hatırlatan azimli ve iddialı bir Irak'tır.
TT
Ekim Irak’ı
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة