Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

‘İhvan’ günleri… 11’den 20’ye

İki yıl önce belirlenen tarihten bir gün sonra burada, İspanya’da oturan Mısırlı müteahhit ve oyuncu Muhammed Ali’nin Mısır sokaklarını hareketlendirmede başarısız olduğunu ve bu durumla birlikte Türkiye ve başka yerlerdeki Müslüman Kardeşler (İhvan) medyasının şiddetli bir şekilde sarsıldığını kaleme almıştım.
Bu medfun tarih 20 Eylül 2020’ydi. Bununla ilgili yazdığım yazı ise 21 Eylül’de yayınlanmıştı.
O zamanlar şöyle yazmıştım:
“Muhammed Ali’nin 20 Eylül’de protesto yapmak üzere dışarı çıkılması yönündeki çağrılarına kimse yanıt vermedi. İşin ironik yanı Ali’nin bu çağrıyı, geçen yıl aynı günde teşvik ettiği başarısız protestoların ilk yıldönümü münasebetiyle yapması oldu.”
Bugün İhvan medyası, Mısır’da yeni bir isyan günü çağrısında bulunuyor: 11 Kasım. İhvan medyası ve Mısırlı bazı medya araçları Türkiye’den -bunların bazılarını susturduğunu söylemesine rağmen- tutun, Londra’ya ve İhvan gruplarına çeşitli sebeplerle kucak açıp fon sağlayan ve destek veren Batılı ülkelere kadar çeşitli ülkelerdeki merkezlerden siyasi araçlarına binmeye devam ediyorlar.
Bu kişilerin bugünkü çabaları, tıpkı iki yıl önce olduğu gibi başarısız olacak. Bunun sebebi Mısır’da sorunların olmaması ya da öfkeli hareketlenmelerin olmaması mı? Hayır, bunlar var. Ancak pratik alternatif ne?
Vecdi Ganim, Mahmud Hüseyin ve Muhyiddin ez-Zayd mı çözüm? Dahası, bugünkü ekonomik krizler iç ve dış sebeplerden özellikle de korkunç yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kapanmalarının ve endişe verici Rusya-Ukrayna savaşının yansımaları gibi uluslararası dış sebeplerden ötürü bütün dünya ülkelerini kapsıyor. Peki bu büyük krizlerin patlak vermesinde Sisi ya da diğer liderlerin hiç katkısı var mı?!
İki yıl önceki yazımda “Mısır kararlılığının bu şekilde hedef alınması, bazı hizmet taleplerinin ve hatta fiyatların artması ve yüklerin ağırlaşması ile ilgili yakınmaların kullanılmaya çalışılması durmayacak. İhvan’ın kanalını yumuşatmayacak veya tekrar tekrar başarısız olması onu caydırmayacak” ifadelerini kullanmıştım.
Evet, Mısır devletini hedef alan İhvan medyasının saldırısı, siyasi iftiralar ve iç fitneler bugün devam ettiği gibi yarın da devam edecek. Aynı şekilde Suudi Arabistan’a, ‘bazı’ Körfez ülkelerine ve Tunus’a karşı da devam edecek. Bunun sebebi sadece bu devletlerin, farklı derecelerde de olsa, İhvan projesini ve radikal liberal imajıyla bu projenin arkasında duran Batılı tarafları etkisiz hale getirmesidir.
Sinema sektöründen Suudi bir arkadaşım iki yıl önce Suudi Arabistan'daki G20 zirvesi yapıldığı sırada, G20 zirvesi ile eş zamanlı olarak Suudi Arabistan'ın imajını bozmak için o dönem Suudi karşıtı filmlerin yayın tarihlerinin hızlandırıldığını söylemişti.
Muhammed Ali'nin iki yıl önceki hareketlerinin ve bugün Mısır'ın mevcut düşmanlarının 11 Kasım planının başarısızlığı Suudi Arabistan'da yaşananları hatırlatıyor. Bunun en belirgin örneği, ‘Arap Baharı’ kaosuyla eş zamanlı olarak Suudi Arabistan’da 11 Mart 2011'deki ‘Huneyn gösterilerinin’ büyük bir başarısızlıkla sonuçlanmasıdır. O dönemde yoğun bir şekilde bu gösteriler için çağrılar yapılmıştı ve sonuç koca bir sıfırdı.
Aklı başında hiçbir insan, yaşamsal krizlerin ve siyasi tökezlemelerin varlığını küçümsemez. Ancak bu aklı başında kişinin, bu provokatörlerin bırakın düz düşüncelerinin güvenilirliğini, niyetlerinin samimiyetine dahi bir saniye bile inanması mümkün değildir.