Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Biden, Musk’a karşı cadı avı kampanyasını  başlatıyor

ABD Başkanı Joe Biden, Twitter'ın sahibi Elon Musk için ulusal güvenliği tehdit edebilecek ülkelerle bağları olduğu iddiası sebebiyle vatan hainliği ile suçlama kokularının geldiği bir soruşturma talep etti.
Özellikle iktidar hiyerarşisi tarafından geldiği için bu ciddi bir suçlamadır. Bu suçlamaların, Musk'ın Çin Komünist Partisi (ÇKP) ve Rusya ile olan sıcak ilişkilerini ima ederek Musk'a düşman olan çevrelerde yankılanması bekleniyor. Gerçekten Biden yönetimi, resmen cadı avını başlattı. Zira Musk'ın çeşitli hükümetlerle projelerini gözden geçirmeye başladılar. Bu, ABD Yabancı Yatırım Komitesi (CFIUS) için öncelikler piramidinin en tepesinde yer alacaktır.
Peki, Biden neden maskesini çıkarıp sansasyonel zengine karşı açık açık düşmanlığını ilan etti?
Bu sorunun birden fazla cevabı var. İlki, Musk'ın takipçilerine ara seçimlerde Cumhuriyetçilere oy vermeleri çağrısında bulunması sebebiyle ondan intikam almak için. Musk, Biden'ı gerçekten küçümseyip ondan hoşlanmıyor gibi görünüyor. Zira Musk, tüm hayatı boyunca Demokratlara oy verdiğini ancak bu sefer vermediğini söylemişti.
Biden, kendisine yapılan bu darbeyi unutmadı ve ara seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından sonra ilk konferansında Musk’a karşı tepkisini ortaya koydu. Bundan önce Twitter'ın yalanları dünyaya yayan bir platform haline geldiğini söyledi. Platformda aktif olduğu yıllarda böyle bir açıklamada bulunmamış ancak platform Musk'ın eline geçince fikrini değiştirmişti.
İkincisi, caydırma ve korkutma. Biden Musk’a bıçağın ucunu göstererek bunu gördüğünden emin oldu. Tuhaflıklarına rağmen Musk, asi biri gibi görünüyor ve Twitter’da paylaşım yaparken belli herhangi bir kıstasa uymuyor. Kendisini fikirlerini açıkça ve kısıtlama olmaksızın ifade eden özgür bir adam olarak sunuyor. Bu, sıradan bir insan için normal görünebilir, ancak söz konusu büyük küresel etkisi ve nüfuzu olan biri ise normal değil. Biden'ı hedef almaktan, onu küçük düşürmekten, milyonlarca destekçisini ona oy vermemeye teşvik etmekten çekinmeyen Musk için değil. Hepsinin bir bedeli olmalı. Mesaj açık; sessizliğinizin bedeli, soruşturmaların ve vatan hainliği suçlamalarının kaosuna sürüklenmemektir. Dahası, Musk'ın dünyadaki Tesla otomobillerinin ikinci fabrikası olan Çin ile çalışmasına engeller konulmasıdır.
Üçüncüsü, ilerici eğilimin kayırılması. Biden, Musk'a Twitter'ı satın almadan önce bile amansızca kampanyalar yürüten ilerici solun üyelerinin korosuna katılıyor. Biden onlara siyasi olarak ihtiyacı olduğu için yakın duruyor. Göç, polis kurumunun finanse edilmesi ve cinsiyet kimliği ile ilgili katı bir gündemin keskin dilli savunucuları Musk’a savaş ilan etti. Çünkü farklı fikirler dile getirerek bu akımı eleştirmişti. Akım, aktivistlerin platform üzerindeki kontrolü nedeniyle platformdaki reklamların azalmasından Musk’ı sorumlu tuttu. Transseksüel oğlu onunla bağlarını kestikten sonra Musk bu akımı suçladı. Musk bağımsız fikirleri ifade edip kendisini bir partizan olarak tanımlamıyor olsa da bu yeterli değil. ‘Woke’ kültürü (uyanıklık kültürü) dedikleri şeye karşı durmanın bedeli ağırdır.
Dördüncü sebep ise Twitter'ın sahiplerine geri iade edilmesi. Twitter'ı kaybetmek basit bir şey değil. Bunu Musk gibi asi birine kaybetmek kaybı daha da acı hale getiriyor. Musk, aynı söylemi benimseyen dev teknoloji şirketlerinin demir tekelini kırdı. Yeni cadı avı kampanyası, platformun yeni sahibinin imajını zedelemeyi ve başarısız olana veya Musk onu satmak zorunda kalana kadar Twitter platformunu zayıflatmayı sürdürecek. Twitter'ı geri alma görevi, Musk'ın elinde bir lavabo ile şirketin genel merkezinin kapısından girdiği günden itibaren başlamıştı.
Musk'a karşı entrikalı bir kampanya ve cadı avı başlatıldı. Bu sefer farklı olan şey, bunu resmi olarak ilan edenin Başkan Biden olmasıdır.