Memduh Muheyni
Al Arabiyya Genel Yayın Yönetmeni
TT

Trump Beyaz Saray'a döner mi?

Jeb Bush'un oğlu Trump’ın altı yıl önce Cumhuriyetçi adaylar arasında yapılan seçimlerde babasına taktığı lakabın aynısını kullanarak, son adaylık konuşmasından dolayı Trump'ı ‘düşük enerjili’ olarak nitelendirip alay etti. Zira Trump, son konuşmasında alışılmadık derecede heyecanlı görünüyordu. Yumuşak başlı, dikkatli ve eskiden yaptığının aksine önündeki ekranda yazan satırlara bağlıydı.
Aslında bu beklenmedik sakinlik sahteydi çünkü seçim kampanyasından sorumlu kişiler Trump’ın kendisi için ortaya koydukları stratejiye bağlı kalmasını istemişlerdi. Bu stratejinin merkezinde, Beyaz Saray'dan ayrılana kadar sürekli dilinde olan seçim hırsızlığı ve çılgın komplo teorileri hakkında yakınmayı ve boş konuşmayı bırakması yer alıyor. Trump bu eski metodunu ara seçimlerde desteklediği adaylarla birlikte tekrarladı ancak çoğu seçimi kaybetti. Adaylar seçim hırsızlığı ve arkasındaki kötü güçler ile ilgili neredeyse aynı mağdur söylemlerini sürdürdüler ancak peş peşe başarısız oldular.
Trump, kendi deneyiminden ve onların deneyimlerinden ders çıkardı. Zira bu çılgın fikirleri benimsemesi, ılımlı Cumhuriyetçileri ve bağımsızları kendisinden ve Cumhuriyetçi adaylardan uzaklaştırdı. Yeni strateji bu tür safsataları tekrarlamaktan kaçınmayı içeriyor. Trump son konuşmasında bunlardan bahsetmek yerine, yeni ekibinin Biden yönetiminin göçmenlik, ekonomi ve suç alanlarındaki başarısızlıkları olarak gördüğü konulara yani Biden'ın ana zayıf noktaları üzerine odaklandı.
Bazıları ondan ciddi derecede nefret etse de Beyaz Saray'a dönmeleri için tek umutları Trump olduğu için bu, Cumhuriyetçileri Trump’ın arkasında birleştirecek bir adım. Florida Valisi Ron DeSantis gibi bazı Cumhuriyetçi isimlerin yükselişine ve Mike Pompeo ve Trump'ın Başkan Yardımcısı Mike Pence gibi tanınmış isimlerin aday gösterilmesine rağmen, bu isimler Trump'ın yaptığı şekilde geniş bir Cumhuriyetçi kitlesini harekete geçiremiyorlar. Dolayısıyla bu, Trump’ın destekçilerinin arkasında durmasını sağlayacak. Zira adaylığını duyurduğu törene finans sektöründeki büyük isimler de katıldı.
Trump, rakiplerinin ellerine kendisini seçim sonuçlarını ‘tanımayan biri’ ve demokrasiye yönelik bir tehdit olarak göstermeleri için malzeme vererek düşüncesizce ve aptalca hareket etmiş oldu. Rakiplerinin kendisine biçtikleri bu imaj, sonunda yenilmesine sebep oldu. Daha sonra, 6 Ocak'ta destekçilerini Kongre'yi basmaları için kışkırtarak ikinci aptallığını yaptı. Yenilgiden sonra yaralı gururunu korumak için teoriden pratiğe döndü. Ancak bu, Demokrat düşmanlarının onu suçlamaya ve aday olmasını engellemeye çalıştığı Beyaz Saray'a giden yolu inişli çıkışlı hale getirebilir.
Trump geçmişte, ana fikri Washington'u içeriden değiştirmek ve bataklıktan temizlemek olan faydalı bir strateji izlediğinde başarılı oldu. Bu söylemi, Washington'a ve onun izole ve kibirli seçkinlerine düşman olan kitlelerin kalplerine dokundu. Zira bu seçkinlere karşı memnuniyet oranları düşüktü. Bu plan Trump’ı başkan yapmayı başardı. Ancak Trump yolundan saparak kendisini düşürmeye çalışan gerçek ve hayali rakiplerine takıntılı biri haline geldi. Ancak şimdi kendisi (veya yeni ekibi) inisiyatifi geri alıyor, parçalanmış imajını yeniden bir araya getiriyor ve her yönden muhafazakârı arkasında birleştiriyor. Yorumcuların onun en zayıf halinde olduğunu, yaralandığını ve mağlup olduğunu söylerken haklılık payları olsa da tamamen bittiğini ve oyundan çıktığını söylemek abartı olur. Özellikle geçmişten ders çıkarırsa, danışmanlarının tavsiyelerini dinlerse ve yaşından dolayı bariz derecede sağlık sorunları yaşayan Biden'ın hatalarından faydalanırsa iki yıl eksikliklerini gidermek için yeterli bir süre. Bu yüzden Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesi hiç de olanaksız değil.