Sevsen Şair
TT

İran başkalarını savaşa çekiyor

Görünen o ki, uluslararası toplum İran'ın ne yapmaya çalıştığının tamamen farkında, bu yüzden maksimum derecede itidalli davranıyor ve rejimin kasıtlı provokasyonlarını görmezden geliyor.
İran rejiminin, halk gösterilerini durdurmaya yönelik tüm girişimleri başarısız olduktan sonra elinde her köşeye sıkıştığında genellikle izlediği geleneksel yöntemden başka bir şey kalmamış görünüyor. O yöntem de sorun yaratmak ve yabancı bir ülkeyi kendisini savaş ile tehdit etmesi için provoke ederek bir dış tehdidi kendisine çekmek. İran rejiminin göstericileri durmaya zorlaması için geriye kalan tek yol bu. Ancak bu çabasının açığa çıkmış olduğu aşikar ve herkes rejime aradığı bu fırsatı vermemeyi, çözümü İran halkına bırakmayı, görmezden geliyormuş gibi davranmayı tercih ediyor!
İran, halkını susturmayı başaramadığında genellikle sorunlarını yurtdışına ihraç eder. Bu kez, yüzlerce göstericiye idam cezası vermek dahil olmak üzere kullandığı tüm araçlara ve onları düşman ülkelerin ajanı olmakla suçlamasına rağmen, ne yapacağını bilemez ve çaresiz bir halde duruyor. Önünde başka bir ülkeyi savaşa çekmekten başka bir seçenek yok.
Bu nedenle eli Irak Kürtlerine uzandı. İran'ın Eylül ayı sonuna kadar Irak'ın Kürdistan bölgesindeki Erbil şehrine 20 İHA ve 70 füze gönderdi. Bu saldırılarda 13 Iraklı ölürken, 70'den fazla kişi yaralandı (Al-Arabiya).
Iraklı Kürtlere yönelik provokasyon, aslında bu bölgedeki Amerikan korumasına yönelik bir provokasyon. İran ayrıca orada İsrail’e ait Mossad karargahlarına saldırdığını iddia etti.
Ancak gösterilerin başlangıcından bu yana iki ay geçti ve bu süre boyunca gösteriler aralıksız devam etti. Protesto çemberi İran şehir ve bölgelerine doğru genişlemeye başladı. Yetkililer İranlılara karşı her türlü şiddet aracını kullandılar, yine de protestocuları susturmayı veya durdurmayı başaramadılar. Bunun üzerine rejim, uluslararası toplumun dikkatini kendisine çekmek ve ona eğer ben tehlikede olursam herkes benimle aynı tehlikede olacak şeklinde mesajlar göndermek için provokasyonlarının yelpazesini genişletmeye başladı. Bu rejim işte bu şekilde düşünüyor.
ABD Donanması 5. Filosu yaptığı açıklamada (15 Kasım 2022 Salı), Yemen’deki Husilere gönderilen, genellikle füze yakıtı ve patlayıcı imalatında kullanılan 70 tondan fazla amonyum klorat ele geçirdiğini duyurdu.
ABD Deniz Kuvvetleri Merkez Komutanlığı (NAVCENT), Beşinci Filo ve Birleşik Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Brad Cooper şunları söyledi: "Bu, çok büyük miktardaki patlayıcı madde, büyüklüğüne bağlı olarak 10’dan fazla orta menzilli balistik füzeye yakıt sağlayacak miktardadır."
ABD, Umman açıklarında Pacific Zirkon petrol tankerine yapılan saldırının muhtemelen bir İran insansız hava aracı tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu da söyledi.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, "Eldeki bilgiler ışığında, İran'ın büyük olasılıkla bir insansız hava aracı kullanarak bu saldırıya karıştığından eminiz" dedi.
Petrol tankeri Salı akşamı Umman kıyılarında bir bombardımana maruz kalmış ve tankerin gövdesinde hafif hasar meydana gelmişti.
ABD Donanması Sözcüsü Tim Hawkins Al-Arabiya'ya verdiği demeçte, "ABD, Hürmüz ve Babu’l Mendeb boğazlarının güvenliğini korumakta kararlıdır" dedi.
Ortaklarla bilgi paylaşımının güven oluşturduğunu ve ilişkileri güçlendirdiğini de açıkladı. 5. Filo Sözcüsünün açıklamaları, Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından yayınlanan açıklamada, ABD'nin İran’ı önceki gün Umman kıyılarında bir petrol tankerine düzenlenen saldırıdan sorumlu olmakla suçlayarak kınamasının ardından geldi.
Aynı gün, 17 Kasım'da İngiliz istihbaratı İran’dan gelen 10 potansiyel tehdit tespit ettiğini duyurdu ve bu tehditlerin İngilizleri veya İngiltere’de ikamet edenleri hedef alan adam kaçırma ve öldürme eylemlerini kapsadığını kaydetti. MI5 Şefi Ken McCallum, bu planları İngiltere’nin karşı karşıya olduğu tehditlerle ilgili yıllık değerlendirme konuşmasında açıkladı.
18 Kasım'da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı, İran'ı uranyum zenginleştirme faaliyetlerini durdurmak, 3 tesis hakkında bilgi vermek ve Ajansın bu 3 tesise girmesine izin vermek için ikna etmeye yönelik tüm girişimlerin başarısız olmasının ardından, nükleer dosyayı Güvenlik Konseyi'ne taşıma ihtimali konusunda uyardı.
İranlıların gösterileri, Kum’daki havzaya, Humeyni’nin evine, Tahran’a ve Besic milislerinin karargahlarına ulaştı. İranlılar dini, siyasi ve askeri otoriteye isyan ediyorlar. Rejimin kendisini kurtarmak için İranlılara karşı daha fazla şiddet kullanmak veya bir dış tehdidi kendisine çekmekten başka bir yol kalmadı. Her ikisi de onun için bir intihar.