Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Batı’nın gözü Endonezya’da

Dünya çapında, yenilenebilir enerjiden üretilen elektriği depolamak veya elektrikli araçlarda kullanılmak üzere üretilen pillere olan talebin artmasıyla birlikte, bu pillerin üretiminde kullanılan lityum, nikel ve kobalt gibi metallere olan talep de arttı. Talepteki bu artış, doğal maden kaynaklarına sahip ülkelere ilave stratejik önem kazandırdı. Artık elektrikli otomobillerdeki hayati önemi nedeniyle dünyanın en önemli stratejik endüstrilerinden biri olan pil üretiminin en önemli bileşenlerinden nikel madenine fazlaca sahip Endonezya’ya Batı’nın bakışı değişmiş durumda.
Endonezya, nikel rezervlerinde dünyanın beşinci ülkesi ve dünyadaki madencilik kapasitesinin yüzde 32'sine sahip olduğu için bu metalin dünyadaki en büyük tedarikçisi konumunda. Endonezya'nın işlenmiş nikeldeki küresel pazar payı yaklaşık yüzde 12 ancak hükümet ülkenin doğal kaynaklarının ekonomiye kattığı değeri artırmak için bu yüzdeyi yukarıya çıkarmak istiyor. Bu nedenle Endonezya Hükümeti 2020'de cesur bir karar alarak yerel nikel işleme kapasitesini arttırmak için ham nikel ihracatını yasakladı. Hükümetin bu kararı almadaki temel amacı, nikeli işleyerek yabancı şirketlere satmak ve böylelikle ham nikel ihracatından elde ettiği gelirin kat kat üstüne çıkmak. Hükümetin bir diğer amacıysa nikel cevherini ihraç edip, işlenen ham maddeyi Endonezya dışından ithal etmek yerine nikel işleyebilen şirketleri Endonezya'ya yatırım yapmaya çekmek. Bu kararın ardından ülkenin işlenmiş nikel payının 2025 yılına kadar yüzde 23'e çıkması bekleniyor. Endonezya'da şimdiden birçok şirket yatırım yapmaya başladı. Şu ana kadar, 6 milyar doları Çinli batarya şirketi CATL (Contemporary Amperex Technology) tarafından olmak üzere toplam 20 milyar dolarlık yatırım sağlandı. Foxconn ve LG gibi bir dizi şirket Endonezya'da pil fabrikaları kurma planlarını duyurdu.
Batı dünyasının Endonezya'ya olan ilgisinin birkaç farklı nedeni bulunuyor. Birincisi Endonezya'nın siyasi olarak tarafsız bir ülke olması ki, Endonezya Devlet Başkanı bu yıl ABD, Rusya, Ukrayna ve Çin cumhurbaşkanlarıyla temasa geçen tek kişi olabilir! Endonezya, Rusya'ya uygulanan yaptırımları kınamakla birlikte, bu konuda Batılı ülkelerle çatışmadı. Ayrıca, Endonezya'nın stratejik öneme sahip coğrafi konumu, Çin ve Japonya'ya yakınlığı ve bu ülkelerden ABD’ye okyanus üzerinden ürün gönderme kolaylığı sebebiyle elektrikli araç tedarik zincirlerinde güçlü bir oyuncu olma konumunda bulunuyor. Endonezya, batarya endüstrisinin yüzde 44’ünü tekeline almış olan İngiltere, Japonya ve Finlandiya'nın pazar paylarının düşmesiyle önümüzdeki yıllarda bunu yüzde 52'ye çıkarması beklenen Çin'in batı için de uygun bir alternatifi gibi görünüyor.
Batı, Çin’in yıllık yüzde 25 büyüme oranına sahip bir sektörde tek oyuncu olmasını istemediğinden, Endonezya'nın batarya üretim endüstrisinde başarılı olmasını istiyor. Ama bu iş o kadar basit değil. Endonezya'da bulunan nikel yüksek saflıkta değildir ve bu nedenle daha fazla arıtmaya ihtiyaç duyar. Bu arıtma işlemi de Batılı bakış açısıyla ‘iklim düşmanı’ olan kömürden elde edilen enerjiden gelir. Dünyanın işlenmiş nikel üretiminin yarısı bu tür enerjiden gelse de Batı dünyası bu eğilimi doğrudan desteklemek istemiyor ve bu durum Batılı şirketleri ve hükümetleri Endonezya'da pillere yatırım yapma konusunda isteksiz kılıyor.
Öte yandan Çin, Batı'nın ilgisini çeken ayrıntılara takılmadan Endonezya'ya sürekli yatırım pompalıyor. İstatistikler, Amerikan şirketlerinin Endonezya pazarına pompaladığı her dolar için Çinli şirketlerin dört dolar pompaladığını gösteriyor! Bu, Çin'in Endonezya'nın maden zenginliği için yarışa çoktan başladığı, Batı'nın ise dünyanın üçüncü büyük kömür üreticisi olan Endonezya'da temiz enerjiyi desteklemeye çalışırken bu konuda hala tereddütlü olduğu anlamına geliyor.
Endonezya'nın kendi doğal kaynaklarının öneminin farkında oluşu ona önemli bir güç veriyor. Şayet dünya gelecekte elektrikli araçlara güvenmek istiyorsa nikel vazgeçilmezdir ve bu nedenle Endonezya Hükümeti, popülizmle suçlansa da ham nikel ihracatını engelleme kararı aldı. Eğer Endonezya bu stratejiyi sürdürürse, kesinlikle yabancı yatırımlar ülkeye akın edecek ve bu da onu gelecekte dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline getirebilir. Batı dünyası ise şu anda yatırım konusunda bir ikilemle karşı karşıya. Eğer yatırım yaparsa ‘iklim düşmanı’ olan kömürü kullanarak nikeli işleyeceği ve ardından işlediği nikelle ‘çevre dostu’ elektrikli otomobil pilleri üreteceği için çifte standartlı olmakla itham edilecek. Şayet yatırım yapmaz ise, Çin şüphesiz bu stratejik öneme sahip endüstride onu geçecek. Bu ikilemin sonucu, Endonezya Hükümeti’nin Amerikan şirket Tesla'nın ülkede bir batarya fabrikası kurma arzusunu gösterdikten sonra yakın gelecekte netleşebilir.