Hamad Macid
TT

Tehlikeli Batı aşırılığının rüzgarları

Geçen cuma günü Kürtlere ait bir kültür merkezinin önünde, Kürt kökenli bir Fransız vatandaşını ırkçı soğukkanlılıkla öldüren aşırı sağcı, yetmişli yaşlardaki Fransız devasa beyaz bir canavarı temsil ediyor.
Yetmişli yaşlardaki Fransız’ın bu suçu, tek bir kaynaktan örülmüş, Batı ülkeleri ve tüm dünya için amansız bir tehlikeye dönüşen aşırılık yanlısı ‘ırkçı Batı sağı’nın, birçok ilmeğinden yalnızca biri. Bir diğerinde, 2011'de çoğu genç Norveçli 92 Müslüman katledildi ve 2019'da Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde 49 Müslüman Yeni Zelanda vatandaşının ölümüne neden olan korkunç kanlı terör saldırısı gerçekleşti. Ve bu yılın mayıs ayında ABD’nin Buffalo kentindeki bir süpermarkette alışveriş yapan 10 siyah ve bir market çalışanı, beyaz bir genç tarafından öldürüldü. Yüzlerce değilse de düzinelerce elle, sözlü veya jestle yapılan ırkçı saldırılardan bahsetmiyorum bile...
Bu, aşırılık yanlısı, ırkçı, terörist sağın destekçisi olan Batılı siyasi, dini ve entelektüel şahsiyetlerin kustuğu ırkçı fikirlerden farklıdır. Bu ilmeklerin en büyüğü ve en tehlikelisi, aşırı sağcı “Reichsbürger” Hareketinin, yani militan “Reich Vatandaşları”nın Almanya'da gerçekleştirdiği darbe girişimi ve ondan önce de ABD başkanlık seçimlerinin sonuçlarına yönelik düzenlenen, Biden'ı Beyaz Saray'a getirip Trump'ı mahrum bırakarak 2020 seçimlerinin çalındığına dair sürekli iddialarını tekrarlamasına neden olan darbe girişimidir.
Bazıları, Avrupa ve ABD’deki aşırı sağcı terörist “darbe” hikayesiyle ve Batı ülkelerinin muz cumhuriyetleri olmadığıyla dalga geçiyor. Ve şu bir gerçek ki Batı ülkelerindeki darbe süreci, örnek vermek gerekirse Çad veya Kosta Rika'daki darbeler gibi olmayacak. Ancak darbeler, atmosfere, şartlara, toplumsal bağışıklığın derecesine göre mutasyona uğrayan virüsler gibidir. Avrupa, "yıkıcı" zamanlar ne kadar geçerse geçsin, seçimlerle Almanya'nın liderliğine gelen Hitler'i ve aynı şekilde Fransız Senatosu'nun atamasıyla Fransa'nın liderliğini üstlenen ölümcül "buldozer" Napolyon’u unutmayacak.
Batı topraklarındaki gerçekler, aşırılık yanlısı ve terörist yanlarıyla batı sağı kartopunun hızla yuvarlandığını ve büyüdüğünü söylüyor. Burada belirtmekte fayda var ki Batılı ülkelerdeki aşırı dinci ırkçı sağ tehlikesi sadece Avrupa ve ABD için değil, dünya barışı için de büyük bir tehlike ve tehdittir. Çünkü üçüncü dünya terörizmi ve aşırıcılığı ilkel konvansiyonel silahların kullanımının ötesine geçemeyecek. Aşırılık yanlısı terörist "çılgın" sağa gelince; eğer nükleer bir devleti kontrol ederse bu, geçen yüzyılda Almanya'daki Nazizm veya İtalya'daki faşizm egemenliğinden çok daha tehlikeli olacaktır.
“ Cihatçı tehdidi halen mevcut olsa da Batı ülkelerine yönelik artan tehlike beyaz üstünlükçü aşırılık yanlılarından geliyor...” Bu uyarıyı Batı'ya kızan bir Arap, Batı'ya karşı savaşan bir Rus ya da Batı'nın rakibi bir Çinli değil, İngiliz ‘The Guardian’ Gazetesi’nde yazan Batılı bir İngiliz yazar yaptı.
Aşırılık yanlısı hava durumu tahminleri, aşırılığın "Doğu" rüzgarlarının toz kaldırdığını ve ağaçları kökünden söktüğünü, Batı aşırılık rüzgarlarınınsa hiçbir şeyi dağıtmayan ancak bir moloz yığını haline getiren yıkıcı fırtınalar olduğunu gösteriyor. Ve sohbet devam ediyor…