Hüseyin Şubukşi
TT

Filistin ve anlatı çatışması!

Siyonist proje, Filistin’e karşı “topraksız bir halk için halksız bir toprak” sloganını başlattığından beri Filistinliler, topraklarındaki tarihsel varlıkları hakkını belgelenmiş delillerle kanıtlamak için Yahudiler, Talmudîler veya Evanjelikler gibi çeşitli kolları olan Siyonist tarihçilere karşı durmak bilmeyen bir savaş içindeler. Filistinliler bu savaşın siyasi, diplomatik, kültürel ve ekonomik savaşlardan daha az önemli ve daha az şiddetli olmadığının farkındalar. Hatta bazıları bunun perde arkasında gerçekleştiği ve sonuçlarının son derece önemli olduğu için daha şiddetli ve daha tehlikeli olduğuna inanıyor.
Siyonist proje, boşluklar ve sorularla dolu bir tarihsel anlatıya dayanan iddiaların yer aldığı tezlerini, nesnel ve bağımsız akademik tarihsel kriterlerden ziyade dini bakış açısına yönelik oldukça önyargılı bir öznel anlatıya dayalı olarak sundu. Bu, o dönemdeki en zayıf noktasıydı ve halen Siyonist projede ileri sürülen her şeyin içinde mevcut.
Filistinli tarihçiler çok uzun yüzyıllar boyunca topraklarında sürekli ve kesintisiz varoluşlarının toplumsal gerçekliğine dayanan birleşik bir anlatı sundular.
Filistin tarihi olarak bilinmeye başlanan bu alanda, Mustafa Murad el-Dabbağ, Nasıruddin en-Neşaşibi, Hişam Şarabi, Edward W. Said, Velid Halidi, Reşid Halidi ve daha birçok etkili ve önemli isim ortaya çıktı. Bazıları mimarlık, bazıları da ziraat tarihinde uzmanlaştı. Diğerleri yemek, mutfak, gelenek ve görenekler, adetler, meslekler, ticaret, eğitim, tıp, para birimleri, posta, gazetecilik, spor, sanat, edebiyat ve diğer alanlarda uzmanlaştılar. Böylece tarihsel Filistin varlığının tüm yönleri kategorik bir şekilde ele alınmış ve kök salmış oldu.
Bu belgelenmiş Filistin anlatısı, İsrail akademik camiasının kendisini etkiledi. Üniversite sahasından Siyonist tarihin ciddi bir eleştirellikle yeniden okunması ve bilimsel olarak kanıtlanmayan ve bilimsel gerçeklerle çelişen her şeyin kaldırılması çağrısında bulunan Benny Morris, Avi Shlaim ve Ilan Pappe gibi İsrailli akademik tarihçilerin önde gelen isimlerinden güçlü sesler yükseldi.
Son zamanlarda, mükemmel bir akademik tarza ve seçkin bir ansiklopedik sunum yeteneğine sahip, farklı türden bir Filistinli tarihçi sahneye çıktı: Kudüs şehrinin tarihi konusunda uzmanlaşmış ve bu konuda çok önemli üç kitap yazmış olan Dr. Muhammed Haşim Ğuşe.
Dr. Ğuşe şimdi kendi tanımladığı ve hoşlandığı şekliyle “hayatının en önemli projesini ve hayalini” tamamlamaya çalışıyor.
Bu ümit vaat eden büyük proje, Filistin tarihi, kimliği ve varlığı ile ilgili her şeyi içeren, yirmi büyük ciltten oluşan kapsamlı bir Filistin ansiklopedisi. 2024 yılı sonuna kadar tamamlanıp yayına hazır hale getirilecek.
Bu iddialı proje, genel olarak küresel akademik, özel olarak da Batı perspektifinden Filistin tarihinin, şehirlerinin ve köylerinin tüm ayrıntılı haritalarını içeriyor. Ele geçirilen ve bulunan haritaların sayısı kırk bini aşıyor ki bu şüphesiz şaşırtıcı ve etkileyici bir sayı.
Dr. Muhammed Ğuşe’nin projesi ve kapsamlı Filistin ansiklopedisi, Filistin'in en iddialı tarihi dokümantasyon projesidir ve bu nedenle beklentilerin ve hayallerin çıtasını yükseltiyor. Ayrıca devam eden Siyonist proje karşısında varoluş mücadelenin bir başka turunda yeni ve çok ciddi malzeme sunuyor.
Tarihsel anlatının farklı biçimleri vardır ve akademik ürün bu alanda türünün tek örneği değildir. Ancak Siyonist projenin anlatısı filmler, diziler, oyunlar, şarkılar, romanlar, çocuk oyunları ve eğlenceler aracılığıyla tanıtılmakta ve dolaylı beyin yıkamaya benzer şekilde alıcısını sürekli ve tekrarlayan içeriklerle kuşatmaya dayanmaktadır.
Filistinlilerin Filistin topraklarında varlığını ve tarihini ispat etme mücadelesi hız kazanarak devam ediyor. Kararlılık, haklılığını ispatlamak için bilimsel yöntemle sebat eden kişiye kalır. Sonunda, ezici kanıtlar, sahiplerinden yanadır.