İndira Gandi’nin dünyada iktidara gelen kadınlar arasında tarihi kültür ve siyasi farkındalık açısından bir eşinin olduğunu sanmıyorum. Tabii ki bu sözler risk içeren, profesyonellik ve nesnellikten uzak ifadelerdir. Bu yüzden, modern tarihin diğer kadınlarına haksızlık sayılabileceğinden şahsi bir görüş olduğunun altını çizmek isterim.
Tarihi veriler göz önüne alındığında, İndira Gandi'nin doğu ve batıdaki çağdaşları özellikle de Margaret Thatcher, Benazir Butto ve Angela Merkel ile benzer deneyimlerin olmasından hareketle bu sözü belli bir bilgiye dayanarak öne sürüyorum. Mesleğimden ötürü İndira Gandi ile bir kez, Sayın Thatcher ile de bir kere uzun olmak kaydıyla pek çok kez görüşme şansını yakaladım. Hintli hanımefendinin, hayatını emanet ettiği iki değersiz koruma tarafından öldürülürken bile tarihi şekillendirmek için yaratıldığı izlenimim halen geçerli.
Şu an İndira Gandi’ye dönmemin sebebi onun şahsıyla ilgili değil. Ya da onun döneminde Hindistan nüfusunun 500 milyon iken şu an üç katına çıkmış olması ile ilgili de değil. Aslında, bugün askerlerin yaptıkları yüzünden şu anda ülkelerimizde yaşananlar ve Nil’i besleyen kan ve alüvyonlarındaki külün bunun üzücü bir simgesi olması sebebiyle Nehru’nun kızının zihniyeti ve farkındalığına dikkat çekmek istedim.
Şu an dünyaya demokrasiyi geri getirmek için savaşan ABD ile en başta dünyaya askeri rejimleri getiren ve hem kendisine hem de bize askerlerin üçüncü dünyaya güven, istikrar ve bağımsızlık getireceklerine dair güzellemeler yapan ABD aynı ülkelerdir. Sonuç; askerler baskı ve savaşlar getirdiler, her türlü büyüme ve ilerlemeyi engellediler, özgürlük devrimlerini diktatörlüklere dönüştürdüler, doğal kaynakları israf ettiler ve dünyanın bir ucundaki Arjantin’den tutun diğer ucundaki Burma’ya kadar ayakta kalabilen tek bir ekonomik sistem kurmayı başaramadılar.
Ancak tüm bunların İndira Gandi ile ne ilgisi mi var? İşte buyurun kendisinin 1972 yılında söyledikleri:
“ABD her zaman Pakistan’a yardım ettiğini düşündü. Ancak yardım etmeseydi bugün Pakistan çok daha iyi bir ülke olabilirdi. Hiçbir demokratik emaresi olmayan askeri bir rejimi destekleyerek o ülkeye yardım edemezsiniz. ABD’liler bunu destekledi. Dostlar bazen düşmanlardan daha tehlikeli olabilirler. Dostlarımızın bize sundukları yardımın türünü anlamak için çok dikkatli olmamız gerek.”
