Hazım Sağıye

Hazım Sağıye

Suriyeliler ile Lübnanlıların üç altın buzağılarını öldürmeleri

Suriyeliler ve Lübnanlılar eğer - ki bu ciddi bir “eğer”dir - son dönemdeki kalkışlarını ve başarılarını tamamlayabilirlerse, bilinç sistemlerini süpürüp temizlemeleri gerekecek. Kültürel yüzleşme, bu görevin istikrarlı ve sürdürülebilir başarısının vazgeçilmez bir koşuludur. Böylece Arap Maşrık…

Silmeye karşı ekran görüntüsü kader savaşlarının sonuncusu olabilir

Facebook uzmanları yeni bir olguyu fark etti; yazarlar, tarihçiler ve eleştirmenler, daha önce Aksa Tufanı’nı, liderlerini, destek savaşı ve liderlerini öven, kesin zafere dair değerlendirmeler sunan paylaşımlarını (postları) sildiler. Bu, üzücü ve hayal kırıklığına uğratan bir tepki, çünkü…

Bugün çatışma ve dava meselesi!

İsrail'in Gazze'deki suç teşkil eden ihlalleri, eskisine göre daha düşük bir ivmede de olsa devam ederken, Suriye toprakları İsrail saldırılarına maruz kalırken, Lübnanlılar güneydeki topraklarındaki işgalin sona ermesini beklerken, İsrail konusuna ilgi ve ihtimamın çok büyük oranda gerilediği…

Suriyelilere güven veren tek şey vatanseverliktir

Burada sayamayacağımız tarihi koşullar, Suriye vatanseverliğini bastırmış ve onu bir ikilik arasına yerleştirmişti. Nitekim “Arapçılığın atan kalbi” olan Suriye, meşhur Baas diliyle “bir ülke” haline geldi. Daha fazla ve daha azın bu birleşimi, vatan inşasının zorluklarını açığa vuruyordu. …

Aksa Tufanı ve Saldırganlığı Caydırma: Tartışmayı bitirme ve başlatma

7 Ekim 2023'ten günümüze kadar bizi iki deprem vurdu; Aksa Tufanı Operasyonu ve Saldırganlığı Caydırma Operasyonu. İki süreç arasındaki hem dayanışma hem de çelişki sayesinde Arap Maşrık (Levant) bölgesinde hemen hemen her şey değişirken, Ortadoğu'da pek çok şey değişti. Ancak iki süreç…

Ama bu mezhepçilik, öyle değil mi?

Bizim Maşrık’ın (Levant) şartlarına ve bizim oradaki şartlarımıza dair anlayışımız, birbirini takip eden, fikir kaynakları farklı ama pratik anlamları bakımından uzlaşmış birçok teorinin yanlış anladığı kadar yanlış anlaşılmamıştır. Mezhepçilik (ve etnik köken) bu ilk teorilerin kurbanıdır…

Barışçıl Suriye ve savaşçı Lübnan!

Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) lideri Ahmed el-Şara hakkındaki tutumumuz bir yana, onun savaş ve barış hakkında söyledikleri üzerinde durmamak zor. Yıkılmış, tükenmiş ve iflas etmiş Suriye’yi inşa etme misyonu, her şeyin üstünde olduğu için Suriye'nin İsrail ile savaşmasını, çatışmalara karışmasını…

Peki bu güçlü ordularla ne yapacağız?

Suriye ordusu, Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) karşısında kartondanmış gibi yıkılırken ve İsrailliler tek bir parmak dokunuşuyla onun askeri altyapısını yok etmeye yönelmişken, Lübnanlı direniş yanlıları, Hizbullah'ın silahsızlandırılması için tek şartın Lübnan'da “güçlü” bir ordu (!) olması çağrısında…

Direniş ve anti-direniş üzerine

Birkaç yıldır ve özellikle Aksa Tufanı'ndan sonra yeni bir ifade öne çıkmaya başladı; “karşı direniş” ya da “anti- direniş.” Bunu kullananlar, düşünce ve eylemde iki tarafın tek bir mantık tarafından kontrol edildiğini kastetmektedir. İfadenin sahipleri ise, onları iki karşıt konumun “üstüne”…

Milis dünyasında her şey çöktüğünde

Lübnan devleti ve toplumu ile Hizbullah milisleri arasındaki 40 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan ilişkinin tarihini gözden geçirenler, milislerin bu topluma ve devlete olan maliyetinin giderek artan bir yoğunlukta olduğunu, yükselişinin neredeyse hiç kesintiye uğramadığını fark edecektir…