Hüseyin Şubukşi
TT

​Aradığımız kayıp bilgelik

Tarih tekerrür ediyor. Bu söz daha önce çok söylendi ve bundan sonra da tekrarlanacak. Sadece bilgeler ve basiret sahibi olan kimseler tarihten ders ve ibret alırlar.
Bolivya'nın demokratik bir şekilde seçilen Cumhurbaşkanı Evo Morales halk tarafından çok sevildi. Ancak gerçekleştirilen kitlesel gösteriler, onun iktidarı bırakmasını talep etti.
Bunun üzerine Morales bir damla kan bile dökülmeksizin halkın çağrısına cevap verdi ve ülkeden ayrıldı.
Bu kişiler insanlarına ve kendilerine saygı duyan kimselerdir.
Aynı gün Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn gerçekleştirdiği bir televizyon röportajında, kendisine ve yönetimine karşı isyan eden halka karşı sesini yükselterek şu sözleri sarf etti: “Yönetimimden memnun değilseniz, çekip gidebilirsiniz"
Halkını katleden ve onları hapseden Suriye Devlet Başkanı, iki gün önce kendisine karşı ayaklananlar hakkında, “Gösteri yapmak için 50 dolar alıyorlardı” ifadesini kullandı.
Lübnan’ın sorunlarıyla başa çıkılırken bilgece hareket edilmediği ve yetkililerin çevrelerinde yaşanan olaylardan ders almadıkları açıkça görünüyor.
Lübnan cumhurbaşkanının konuşmasının ardından bir kişinin öldürülmesi tesadüf değil. Bu, bundan sonra yaşanacak olan kötü şeylerin bir mukaddimesi gibi görünüyor.
Nitekim yine aynı sözler tekrarlanıyor ve halk, kötü niyetli komplolar yürüten örgütlerin bir aracı olarak itham ediliyor.
Mişel Avn’ın iktidara gelmek amacıyla kabul ettiği ‘karışım’, Lübnan’daki durumun bu raddeye gelmesinin sebebidir.
Onun bu ittifakı sürdürmedeki ısrarı ise ülkeyi bir uçuruma doğru sürükleyecektir.
Bu koalisyon, uluslararası toplum tarafından yasadışı terörist milisler ile sivil bir devlet arasında kurulan bir koalisyondur ve başarısızlığa mahkumdur.
2010 yılında İran, bankacılık sisteminin kapılarını açması için Hariri’ye baskı yaptı.
Refik Hariri bunun ortaya çıkaracağı risklerden dolayı bu talebi reddetti. Bunun karşılığında ödediği bedel ise hükümetinin düşürülmesi oldu. Ardından ülkeye bir dizi yaptırım uygulandı ve Hizbullah örgütüne bağlı önemli bir grup banka hesabı kapatıldı. Sonrasında ise bu kararların protesto edildiğini göstermek adına en büyük Lübnan bankalarından birinin patlayıcılarla hedef alındığı ortaya çıktı.
ABD Hazine Bakanlığı ağustos ayında, terör örgütü Hizbullah'ın ve özellikle de Batı Afrika kökenli olanlarının finansal işlemlerini kolaylaştırdığı için Jammal Trust Bank’a ve ona bağlı olan gruplara bir dizi ağır yaptırım uyguladı.
Bankacılardan oluşan bir ağın Suriye rejimine 7,2 milyar dolar tutarında bir kaçakçılık operasyonu gerçekleştirdiğinin ortaya çıkmasının ardından ABD doları, Lübnan pazarında daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde ‘kurudu’. Bu, mali durumun bozulmasına, insanlar arasında endişenin artmasına ve ülke para biriminin değerinin düşmesine sebep oldu.
Bu çalkantılı iklim, Lübnan Merkez Bankası’nın politikalarını etkiledi. ATM'lerden ve banka hesaplarından para çekme miktarında kısıtlamaya gidildi. Çünkü durumun daha da kötüleşeceği ve kontrolden çıkacağı korkusu baş gösterdi. Bu, doların Hizbullah'a ve Suriye'deki rejime akışının durmasına katkıda bulundu.
Bütün bunlar, Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın neden olduğu hasarların ve felaketlerin örneğidir.
Lübnan’da bilgelikten eser yok. Lübnanlı bir arkadaşım, Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın son röportajı hakkında şöyle bir yorum yaptı:
“Maalesef, Lübnan’daki tek bilgelik basketbol kulübünde.”