Muhammed Ali Sekkaf
Yemenli yazar
TT

Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin erken bir okuması

Fransa'nın Beşinci Cumhuriyeti'nin kurucusu General Charles de Gaulle, cumhurbaşkanının bir seçim kurulu aracılığıyla seçilmesini öngören 1958 Anayasası'nda değişiklik yaparak doğrudan halk tarafından seçilmesi sistemini getirmekle tanınır. Gaulle 1958'deki ilk dönemine bir seçim kurulu aracılığıyla seçilmişti.
Mevzuatta yer alan çeşitli şartları yerine getirme zorunluluğu nedeniyle cumhurbaşkanlığı için aday olmak isteyenlerin sayısını sınırlandı. Bu şartların en önemlisi, aday olan kişilerin belediye başkanları, Ulusal Meclis ve Senato milletvekilleri, yerel ve bölgesel konseylerin meclis üyeleri gibi seçilmiş kimselerden 500 onay imzası toplamalarıdır. İmzalar önümüzdeki 3 Mart'a kadar Anayasa Konseyi'ne gönderilir ve desteklenen aday belirtilir. Aday mal varlığını beyan eder ve seçim kampanyası için yaptığı harcamalar için bir banka hesabı olur.
Fransız seçim sistemi iki turda gerçekleştirilir. Bu yıl yapılacak seçimlerde ilk tur için 10 Nisan 2022; ikinci tur için ise 24 Nisan 2022 tarihleri belirlendi.
Jacques Chirac döneminde cumhurbaşkanının görev süresi Avrupa Topluluğu devletlerinin geri kalanına uyum sağlamak üzere 7 yıldan 5 yıla düşürülmüştü. Bu, Fransa’yı yönetecek olan yeni cumhurbaşkanının 2022-2027 yılları arasında görev yapacağı anlamına geliyor.
Büyük siyasi partilere mensup olmayanlar başta olmak üzere çoğu kişi 500 imza alınması şartını eleştiriyor. Bunu imkânsız bir koşul ve demokrasi skandalı olarak görüyorlar. Bunların başında da kamuoyu yoklamalarındaki sayılar ile gerekli imza sayısını elde etmedeki zorluklar arasında bir çelişki olduğunu gören önde gelen adaylar geliyor. Bu önemli isimlerden biri olan Jean-Luc Mélenchon -Boyun Eğmeyen Fransa Partisi’nin aşırı solcu isimlerindendir- 17 Şubat itibariyle 370 imza aldı. Aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin adayı Marine Le Pen 366 imza alırken, rakibi Eric Zemmour ise sadece 291 imza aldı.
Önde gelen siyasi partiler arasından ilk sırada yer alan Cumhuriyetçiler Partisi’nin (LR) adayı Valérie Pécresse bugüne kadar 1945 imza topladı. Bunun üzerine bir yorumcu biri şu ifadeleri kullandı:
“Neden bu kadar büyük bir sayıya sahipken, imza sahiplerinden Eric Zemmour'a gerekli sayıya ulaşması için yardım etmelerini istemedi? Oysa imza sistemini eleştiriyor ve Eric Zemmour'un Fransız kamuoyunun önemli bir kesimi tarafından desteklendiğini söylüyordu.”
Solcu adaylara baktığımızda, Sosyalist Parti adayı Anne Hidalgo'nun 1074, Fransız Komünist Partisi'nin adayı Fabien Roussel’in 529 ve İşçi Mücadelesi Partisi adayı Nathalie Arthaud'ın ise 529 imza aldığını görüyoruz.
En Marche (Yürüyüş) adayı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Valérie Pécresse’den 600 daha az imzayla 1345 imza topladı. Fakat iki temel nedenden dolayı yeni dönem için adaylığını henüz resmen sunmadı. Yakınındaki isimlere göre birinci neden, adayların durumunu ve ortaya koydukları programları görmek istemeyi tercih etmesidir. İkinci neden ise, cumhurbaşkanı olan adayların diğer adaylar gibi yüksek cumhurbaşkanlığı kulelerinden inmeme geleneğidir. Onlar ikinci dönem için aday olan bir cumhurbaşkanının diğerlerinden farklı olduğuna inanıyorlar ki, Le Monde gazetesinin yazarlarından birinin ortaya koyduğu üzere başvurularının zamanlaması ve başvuru yöntemleri cumhurbaşkanından cumhurbaşkanına değişiklik gösteriyor.
Beşinci Cumhuriyet döneminde yalnızca şu üç kişinin ikinci dönem için yarışabildiğine dikkat çekmek gerekir: 1956'da General Charles de Gaulle (ilk döneminde bir seçim kurulu tarafından seçildiğini daha önce belirtmiştik), 1988’de François Mitterrand ve 2002’de Jacques Chirac.
Özgür Fransa'nın lideri ve 18 Haziran Çağrısı'nın sahibi General de Gaulle, ilk seçim turunun başlamasından 31 gün önce Elysee Sarayı'ndan adaylığını açıkladığı bir konuşma kaydetmekle yetinmişti. Yasaların izin verdiği üzere seçim kampanyası düzenlemedi ve televizyonda yaptığı bir konuşmayla yalnızca Fransa'nın hizmetinde çalışmayı sürdürmek niyetinde olduğunu ifade etti. Nihayetinde ilk turda sosyalist aday François Mitterrand karşısında kaybetse de ikinci turda kazandı.
İkinci dönem cumhurbaşkanlığı yarışını kazanan bir diğer isim, Cumhurbaşkanı Valéry Giscard d'Estaing’i mağlup eden François Mitterrand oldu. Mitterrand, inatçı bir başbakan olan Jacques Chirac ile “bir arada yaşama aşaması” olarak adlandırılan dönemde, zor ve çalkantılı koşullarda ikinci dönem cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandı. Mitterrand, ikinci dönem için adaylığını koyduğunu açıklamayı seçimlerin ilk turunun başlamasından 33 gün öncesine kadar ertelemişti. Chirac ise ilk tur başlamadan 69 gün önce açıklamıştı.
Cumhurbaşkanı Macron’un, 1988'de Mitterrand’ın yaptığı gibi cumhurbaşkanı olmayı hak eden kişinin kendisi olduğu kamuoyu nezdinde açık oluncaya dek adaylığını açıklamayı erteleyeceği düşünülüyor. Tüm göstergeler onun aday olma arzusu gösteriyor. 2017'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazandığında önde gelen ve uluslararası alanda tanınan biri değildi. Şimdi ise gerek pandemiyle mücadele gerekse son rakamların da gösterdiği gibi işsizlik oranındaki düşüş, BAE ve Suudi Arabistan'a yaptığı ziyaretlerin başarısı, Ukrayna krizinde oynadığı rol ve Fransa'nın şu anki Avrupa Birliği başkanlığı yeni dönemde kazanma şansını artırıyor.