Mişari Zeydi
Suudi Arabistanlı gazeteci- yazar
TT

Suudilerin antika zenginliği

Hiç şüphe yok ki, ne yaşamları tarih kitaplarında ve kayalarda yer edinmiş insanlar ne de Arap Yarımadası’nda -hatta ortasında- yaşamış olan Tasm, Cedis ve dev insanlar gibi efsanelerin abartılı bir şekilde söz ettiği kişiler hikayenin tamamını oluşturuyor. Antik Arap Yarımadası’nın arkeolojisi ve insanı hakkında daha bilmediğimiz nice şey var.
Herkesin bildiği gibi Suudi Arabistan Krallığı bugün Arap Yarımadası'nın en geniş alanını kaplamaktadır. Ancak arkeolojik kazılar hala istenilen seviyenin çok altındadır.
Evet, el-Ula kazıları gibi parmakla gösterilen bir alametifarikamız var. El-Ula, antikaların başkenti olarak adlandırılır. Ondan önce Rubülhali Çölü’nün girişindeki el-Fav'da arkeolojik çalışmalar yapılıyordu. Ayrıca el-Hınakiyye veya eski adıyla er-Rabeze’de daha önce yapılmış çalışmalar da mevcut.
Başta büyük Profesör Abdurrahman et-Tayyip el-Ensari ve Dr. er-Raşid olmak üzere önemli arkeologlarımız var. Ayrıca Dr. Süleyman Ezyib ve Dr. Said es-Said gibi epigrafistlerimiz var.
Bütün bunlar doğru. Ancak ünlü Mısırlı arkeolog Zahi Havas’ın bu gazetedeki son yazısında söylediği gibi Suudi Arabistan topraklarının çoğu hala el değmemiş ve henüz keşfedilmemiş durumda.
Bu kazılar Suudi Arabistan’ın kadim kentlerinin büyük ‘merkezlerinde’ yapılsa, amatörlerin işlerinden ziyade -tabi onlara çok teşekkür ederiz- ‘bilimsel’ arama çalışmalarının ve kazıların neler ortaya çıkaracağını bir hayal edin. Evet, Dr. Havas’ın değindiği gibi Suudi Arabistan Eski Eserler Kurumu ve Kültür Bakanlığı tarafından bu alanda övgüye değer bir gelişme ve farkındalık var. Suudiler arasında yavaş yavaş hazırlanan yeni bir nesil var. Ancak yol uzun.
Kimliği kökleştirme ve mensubiyeti derinleştirme düzeyindeki oldukça değerli arkeolojik keşifler, aynı zamanda diğer medeniyetlerle pozitif bir şekilde iç içe geçmişliğin pencerelerini de açıyor. “Suudi antik eserlerin derinliklerinde Firavun, Yunan, Roma ve diğer dönemlerin parmak izleri var.”
Yakın geçmişte eski kafalılar, antik eserler hatta İslami eserler için kazı çalışmaları yapılmasını engeller ve bunlardan nefret ederlerdi. Ancak o dönem geride kaldı. Bugün kolları sıvamak isteyenler için hiçbir bahane yok.
Kaç arkeolojik keşif benlikle ilgili yeni bir farkındalık oluşturup eski bir zannı yıkarak yeni bir işin kapısını açtı!
Suudi Arabistan'da henüz tam olarak bilimsel ve profesyonel bir şekilde hakkı verilmemiş medeniyetle ilgili bir petrole sahibiz ve adı: Suudi antikaları.