Gassan Şerbil
Şarku'l Avsat Genel Yayın Yönetmeni
TT

Dugin'in kanı ve Putin'in yaraları

Rus düşünür Aleksandr Dugin, kızının öldürülmesinin yasını tutma hakkına sahip. Çocuklarının öldürülmesi anne babaya verilebilecek en korkunç ceza. Çocukların öldürülmesi, tarihin adı zaman olan en ünlü doktorunun dindiremediği bir yara. Bu tür öldürme, geleceğe suikast tadı taşır. Evladın babasının yerine, fikirleri ve politikaları nedeniyle öldürülmesi acısını ikiye katlar. Babanın asıl hedefin kendisi olduğu, şansın onu ölümden kurtardığı, ancak ızdırap ve azaptan kurtaramadığı hissi acılarını kat kat artırır.
Katilin, Ukrayna'daki Rus savaşının rahminden doğan yeni Rusya'nın babasına acı bir mesaj göndermek için Dugin'in kanını kullanmak istediği açık. Mesaj çok tehlikeli. Bel altına acı verici bir darbe. Suikasttan ve özellikle de Moskova bölgesinde yaşandığından haberdar edildiğinde Vladimir Putin'in yüzünü kaplayan öfkenin boyutunu hayal edebiliyoruz. Suikastın gerçekleşmiş olması, bir tarafın tüm kırmızı çizgileri aşmaya ve çatışmayı daha da korkunç bir evreye taşımaya karar verdiği anlamına geliyor.
Olay, bir dizi zor soruyu gündeme getirdi. Arkasındaki taraf kim? İç muhalefetten bir taraf, ülkenin karar mekanizmalarını ve tüm iplerini elinde tutan adam karşısında bir ölüm kalım turu başlatmaya mı karar verdi? Ülkenin efendisinin şanına ve ününe darbe indirilmesinde bir dış istihbarat servisi mi rol oynadı?  Hangi servis, KGB saflarından gelen liderle yüzleşmeyi bu seviyeye taşımaya cesaret edebilir? Bu, darbe büyüklüğünde veya daha büyük bir karşılığa kim dayanabilir? Geniş topraklarında ve özellikle de başkenti ve çevresi etrafında kurulan sıkı güvenlik şemsiyesine sızabilecek taraflar kimlerdir? Dugin'i hedef almayı planlayanın, ülkedeki üst düzey bir yetkiliyi hedef almayacağını kim garanti edebilir? Elbette komplo teorisyenleri de bu konuda görüşlerini belirtmekten geri durmayacaklar. Olayın - ciddiyetine rağmen - bir "yerli üretim" olabileceğini, Ruslara ülkelerinin gerçekten tehlikede olduğunu, komploları engellemek ve tehlikeleri uzaklaştırmak için orduyu Ukrayna'ya gönderen yetkililerin etrafında toplanmak zorunda olduklarını sezdirmek isteyen bir servisin işi olabileceğini ima edecekler.
Ancak Moskova, Kiev'i olayın arkasında olmakla suçlarsa, bu, ağır cezaların geleceği ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin gün sayması gerektiği anlamına geliyor. Bilhassa Ukrayna güvenlik servislerinin şimdiye kadar kendisini denklemden çıkarmak için birden fazla suikast planını engellediği bildirildikten sonra.
Adının kendi ülkesindeki yankısından dolayı Dugin’i hedef almak tehlikeli bir iş. Onu “Putin’in beyni” olarak adlandıranlara katılmayacağım ama Dugin’in kendi ülkesindeki kamuoyuna ve belki de bizzat Devlet Başkanının politikasına, özellikle de içinde değerlerin çöktüğünü düşündüğü Batı'ya ve liberalizmine düşmanlık, Rusya'nın Avrasya kaderi, Sovyetler Birliği'nin çöküşünden doğanlar başta olmak üzere ülkelerin haritalarını tanımama politikalarına damga vurduğu kesin.
Suikasttan daha tehlikeli olan, dünyanın kaderinin tek bir adamın kafasında neler döndüğüne bağlı olduğuna dair büyüyen duygu. Nükleer silahlara başvurmanın koşulları, zafer kazanmış bir tonda yeni nesil benzeri görülmemiş füzelerin üretimi hakkında tekrarlanan konuşmalar, endişelerin yayılması için ikna edici bir neden oluşturuyor.
Pek çok yara taşıyan tek bir adam. Putin, Berlin Duvarı yıkıldığı için belgelerini imha etmesi ve Doğu Almanya'yı terk etmesi istendiğinde ilk yarayı aldı. Basit değildi, yıkılan imparatorluğun sınırları, Dugin ve Putin'in ona olan nefretlerinde birbirleriyle yarıştıkları Batı modelinin çekiciliğine karşı imparatorluğu koruyan barajdı.
Sovyetler Birliği intihar ettiğinde, cumhuriyetlerin Sovyet treninden atlamak ve kendilerini onun tarihinden soyutlamak için yarıştıklarını ilk elden gördüğünde, ikinci yarayı aldı. Moskova'daki istihbarat merkezine dönen memurun bu kaçışları vatana ihanet başlığı altında kaydetmekten başka seçeneği yoktu. Yeltsin Rusyası yoksul, tereddütlü ve kırılgan göründüğünde, bu zayıf ülkede ABD büyükelçisi "güçlü adam" unvanını hak ettiğinde, üçüncü yara açıldı.
Putin’in ruhunda birbiri ardınca yaralar açıldı. "Kutsal Rusya"nın sınırlarına yaklaşan "NATO" ittifakına ne zaman "hain bir ülke" katılsa acı hissediyordu. Irak ve Libya'da Amerikan veya Atlantik darbeleriyle alevler içinde yanan Sovyet tanklarının görüntülerini, Moskova'nın eski müttefiklerinin Batı'nın zafer masasında yetimler gibi davrandığını görmek, Putin’in yaraları arasında yer alıyordu.
Sovyetli savaşçının ruhundaki yaralar birikti. Ordu ve güvenlik teşkilatında, kilisede ve üniversite çevrelerinde pek çok kişi Rusya'nın kendisi için korkuyordu.
Dugin, bu korkuyu yaşayanlar ve büyük intikamı dört gözle bekleyenler arasındaydı. Ukrayna'daki savaş, onlar için büyük değişimi kutlama fırsatıydı. Bilhassa Putin, Ukrayna’nın yapay veya icat edilmiş bir devlet olduğu savunucularına katıldıktan sonra Dugin, hemen tüm Ukrayna'nın ilhakı için çağrıda bulundu. Ancak Ukrayna savaşı uzadı ve bunun Putin ve Dugin gibilerde daha fazla yara açtığına inananlar var.
Putin'in ruhunu ve gücünü restore ettiği Rus ordusunun ünü, birçok kişinin savaşın bir yıldırım savaşı olacağına inanmasına neden oldu. Bu bağlamda korkunç bir istihbarat başarısızlığından bahsedenler var. Rus istihbarat servislerinin Ukrayna rejiminin hızla çökeceği, Zelenskiy’nin boyun eğip gideceği, Kiev'in çabucak Rus ordusunun ya da başkentin boyun eğeceğini garanti edip güvenliğini satın alan Moskova'ya sadık bir adamın eline geçeceği tahmininde bulunduğu söyleniyor. Başlangıcından 6 ay sonra savaş, maliyetli ve uzayacak gibi görünüyor. Kırım'ı Rus-Ukrayna çatışmasına yeniden bağlayan son saldırılar, Rus savaş gemisi "Moskova"nın batırılması yarasına şüphesiz yeni bir yara ekledi. Rus ordusunun kontrol ettiği bölgelerdeki direniş operasyonları, çatışmaya başka bir boyut kazandırıyor. Batı silahları, Ukrayna ordusunun direnç gücünü katladı ve atış alanından daha uzak yerleri hedef almasına yardımcı oldu. Batılı uzmanların, Ukrayna ordusunu ezmekten aciz olan Rus ordusunun NATO ile doğrudan bir çatışmaya giremeyeceğine dair sözleri yeni bir yara açıyor. Yara ile birlikte Amerikan hegemonyasından kaçan Putin'in ülkesini Çin devine bağımlı hale getirdiği de söyleniyor.
Putin, zaferden bahsetmesine olanak tanıyacak bir anlaşmayı dünyaya kabul ettirmek için sert Avrupa kışı üzerine bahis mi oynuyor? Büyük dönüşümü bugün tamamlamaya sıkı sıkı bağlı mı kalacak, yoksa onurlu bir çıkışı mı kabul edecek? Putin'in zafer kazandığı duygusuna kapılması tehlikeli. Yenildiği duygusuna kapılması ise daha da tehlikeli olacak. Dünyanın kaderi, bir adamın kafasından geçenlere bağlı ve dünya Dugin'in kanının ve Putin'in yaralarının bedelini ödemeli.