Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Ölümsüz ikili: Sykes-Picot

Arap Maşrık (Levant) bölgesi, üzerinde “Sykes-Picot” yazısı bulunan bir taş plaketin altında doğdu. Ezici çoğunluk ne olduğunu bilmiyor ama hayatlarını lanet İngilizleri ve melun Fransızları hayatımızdaki her savaştan, sulama ve kuraklıktan, bozulma ve geri kalmışlıktan, mezhep çatışmalarından, kabileci ve aşiretçi eğilimlerden, şiddetin kolayca patlak vermesinden, düşmanlığın yayılmasından ve zeytin hasadının başarısızlığından sorumlu tutarak yaşıyorlar.

Bir an için Sykes-Picot ifadesini son birkaç haftada kaç kere duyduğunuzu veya okuduğunuzu saymaya çalışın. Ondan önce Arap dünyasının bir huzur ve gelişme cenneti, bir bilim ve ilerleme cenneti, bir uyum ve iletişim cenneti olduğunu keşfedeceksiniz. Sonra aniden, bu iki lanetli her şeyi mahvetmeye karar verdiler. Sykes, Picot'a “Sen sol tarafı üstlen” dedi. Picot, Sykes'a “Gidip çölün birliğini böl, aralarına nifak sok ve kafaları kes. Kardeşlik ve erkeklik bayrağı altında gerçekleşen kanlı geleneklerin videolarını dağıt” dedi.

Geçmişte, düşünürlerimiz ve analistlerimiz, sabah akşam, 1916'dan, 1947 savaşından, 1967 savaşından, 1956 depreminden, Camp David’den, Darfur’dan beri başımıza gelenler ve gelmeye devam edenlerde ikilinin sorumluluğu hakkında bir çalışma, yorum veya analiz ile karşımıza çıkarlardı. Kardeş ve kuzen Sykes ve Picot, her zaman akla gelirlerdi.

Son zamanlarda olup biten her şeyden Picot ve Sykes'ı kaç kere sorumlu tuttuğumuzu fark ettiniz mi? Oğlum, ver oradan üç Sykes ve dört Picot. Peki ya iki dünya savaşının bir etkisi yok muydu? Yahut İngiltere ve Fransa'nın bölgeden çekilmesinin? Peki ya ABD ve Rusya'nın gelişinin? Yahut Avrupa’nın etkisinin azalmasının ve zayıflamasının? Bugün bölgenin çökmekte olan köşelerinde Sykes veya Picot'un izleri nedir?

Gerçek şu ki, Sykes-Picot benim için kişisel bir mesele haline geldi. Hastalıklı bir alışkanlık saydığımdan, zamanla kendisinden bahsetmekten kaçınmayı öğrendim. Peki ama onu okumaktan nasıl kaçınabiliriz? Onu ve Hartum'un hayırlarını, Haziran'ın yenilgilerini, Arap Baharı’nı, 7. Bölüm kapsamındaki Güvenlik Konseyi kararlarını okumaktan nasıl kaçınabiliriz? Şan ve güç Arapların olsun.