Hüda Huseyni
Lübnanlı gazeteci-yazar ve siyasi analist
TT

Ukrayna savaşı: Bilinmeyene açık tehlikeli bir yıpratma!

Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya karşı başlattığı savaştan beri, bu çatışma Avrupa'da on yıllardır görülen en uzun ve en şiddetli çatışmaya dönüştü ve uluslararası sahneye yeni denklemler dayattı. Ancak, Atlantik Kararlılık Harekâtı Özel Müfettişi'nin Ağustos 2025'te ABD Kongresi'ne sunduğu son raporun ortaya çıkardıkları, Rusya'nın kayıplarının boyutu, Ukrayna'nın yaşadığı zorluklar ve çatışmayı yönetmedeki karmaşık Amerikan rolü konusunda dünyaya kasvetli bir tablo sundu.

ABD Savunma ve Dışişleri Bakanlıkları ile sorumlulukları yakın zamanda Dışişleri Bakanlığı'na devredilen Uluslararası Kalkınma Ajansı'nın (USAID) iş birliğiyle hazırlanan rapor, 120 sayfa uzunluğunda ve benzeri görülmemiş derecede kesin rakamlar sunuyor. En dikkat çekici bulguları ise Rusya'nın 2024'ün başından bu yana Ukrayna topraklarından yalnızca yaklaşık 5 bin kilometrekarelik bir alan kazanmış olması ki bu da ülke yüzölçümünün yüzde birinden daha azına denk geliyor. Ancak bu küçük kazanımlar muazzam bir insani bedelle elde edildi ve Rus kayıpları 1 milyondan fazla ölü, yaralı, kayıp ve esire ulaştı; bunların arasında çeyrek milyon can kaybı da var. Karşılaştırma yapmak gerekirse, bu kayıplar Moskova'nın Afganistan'daki on yıllık savaşında yaşadığı kaybın on beş katı.

Sahada, Rusların bazı cephelerdeki ilerleyişi, Harkov'da olduğu gibi, günde elli metreden fazla değil. Rapor, Rus topçularının günde yaklaşık 28 bin mermi attığını, kamikaze insansız hava araçlarının kullanımının ise bazı bölgelerde ayda 10 bine çıktığını ve tüm savaş cephelerindeki toplam insansız hava aracı sayısının 72 bine ulaştığını ortaya koyuyor. En tehlikelisi ise Moskova'nın, Ukrayna güçlerini tahkimatlarından çıkarıp açık hedef haline getirmek için insansız hava araçlarıyla göz yaşartıcı gaz veya öldürücü olmayan kimyasal maddeler atmak gibi yeni taktiklere başvurması.

Buna paralel olarak Rusya, özellikle Baltık bölgesinde küresel GPS navigasyon sistemlerini bozma faaliyetlerini yoğunlaştırarak, hava trafiğine ve ticari taşımacılığa zarar veriyor. Rapora göre bu politika, Rus kuvvetlerini korumak ve Kiev'i destekleyen Baltık ülkelerine baskı yapmak için kullanılıyor. Rus askeri teçhizat kayıpları da şok edici: 1.800'den fazla tank, 300 kundağı motorlu top ve 3 binden fazla piyade savaş aracı. Bu kayıp oranı, Ukrayna'nın kayıplarının çok üzerinde ve bu da kayıpların büyüklüğünü yansıtıyor.

Bununla birlikte Rusya, 2024 yazında Ukrayna'nın karşı taarruzundan sonra neredeyse tüm Kursk bölgesini geri almayı başardı ve Donetsk, Zaporijya ve Herson'da sınırlı ilerleme kaydetti. Ancak Ukrayna da askere alım sıkıntısı, firarlar ve yetersiz eğitim gibi en az Rusya’nınkiler kadar tehlikeli sorunlarla karşı karşıya. Buna rağmen hükümet, askere alım yaşını 18'e düşürmeyi reddedip asgari yaşı 25'te tutarken, tavanı 60’a çıkardı. Bu açığını telafi etmek amacıyla Kiev, Latin Amerika ülkeleri başta olmak üzere yabancı asker alımına başvurdu ve gönüllülerin bir kısmını deneyimli Kolombiyalı gerilla savaşçıları oluşturuyor. Ukrayna ayda yaklaşık 27 bin savaşçı toplasa da bu sayı Rusya'nın askere alım oranından yaklaşık 15 bin kişi daha az.

ABD'ye gelince; Kongre, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna'ya 187 milyar dolardan fazla kaynak ayırdı. Bu miktarın 134 milyar doları güvenlik programları, 47 milyar doları ise ABD güçlerinin Doğu Avrupa'da konuşlandırılması için ayrıldı. Rakamlar, caydırıcılık çabaları kapsamında Avrupa'da yaklaşık 81 bin ABD askerinin bulunduğunu gösteriyor. Ancak, Başkan Donald Trump tarafından Mart 2025'te alınan silah sevkiyatını dondurma kararı, tedarik hatları üzerinde önemli bir etki yarattı ve NATO'yu daha önce Washington tarafından üstlenilen lojistik sorumlulukları üstlenmeye zorladı; Polonya ise önemli bir destek merkezi haline geldi. Bu noktada, Avrupa'nın Amerikan şemsiyesine uzun vadeli bağımlılığıyla ilgili giderek büyüyen bir sorun ortaya çıkıyor. Rapor, özellikle Amerikan tereddüt veya geri çekilme dönemlerinin tekrarlanması durumunda, Avrupa Birliği'nin Rusya'nın yarattığı tehditle başa çıkmak için bağımsız güç ve kapasiteler geliştirmek zorunda kalabileceğini öne sürüyor.

Raporda ayrıca, Ukraynalı sağlık personeli açığının ciddi boyutlara ulaştığına ve yetkililerin diş hekimlerini piyade askeri olarak kullanmaya başladığına işaret edilerek, insani boyutlar da göz ardı edilmedi. ABD'nin mayın temizleme çalışmaları, 11 bin dönümden fazla tarım arazisini mayınlardan temizledi ve binlerce mayını imha etti, ayrıca patlayıcı mühimmat imha ekiplerine koruyucu ekipman ve araç sağladı. Bu durum, mayınların çiftçilerin topraklarına dönmesini ve temel üretim sektörlerinin yeniden faaliyete geçmesini engellemesiyle, mücadelenin askeri arenanın ötesine, sivillerin günlük yaşamlarına da nasıl yayıldığını gösteriyor.

Ancak en dikkat çekici değişim ABD yardımları dosyasında yaşandı. ABD yönetiminin USAID'in Ukrayna'daki operasyonlarını sonlandırma kararı, 160'tan fazla programın Dışişleri Bakanlığı'nın denetimine devredilmesine yol açtı. Bu durum, kurumun çalışanlarının yüzde 80'inin ayrılması nedeniyle, Dışişleri Bakanlığı'nın milyarlarca dolarlık projeleri yönetme kabiliyetiyle ilgili soru işaretlerinin artmasına neden oldu. Raporu hazırlayanlar, bu değişikliğin, uygulama hızını ve harcama şeffaflığını etkileyebileceğine inanıyor. Hem de bu programların özellikle büyük bir kısmının Ukrayna toplumunun yıpratma savaşı ortamında direnişini korumak için hayati önem taşıyan sivil altyapı, okul ve hastanelerin onarımıyla ilgili olmasına rağmen.

Raporun vardığı sonuç, bu savaşın artık kazanılan veya kaybedilen kilometrelerle değil, günlük can kaybı sayısı ve her iki tarafın da ekonomik ve politik yükünün boyutuyla ölçüldüğüdür. Bu, yüksek ve ağır rakamların söz konusu olduğu bir savaş; her gün binlerce mermi, her ay on binlerce insansız hava aracı ve her yıl milyarlarca dolar harcanıyor. Yakın bir çözüme dair hiçbir işaret olmaması, Ukrayna, Rusya ve Batı'nın bilinmeyene açık, uzun ve yıpratıcı bir savaşa doğru ilerlediği anlamına geliyor. Askeri hesaplar, ekonomik riskler ve siyasi bölünmelerle iç içe geçmiş durumda ve tüm bunlar, modern Avrupa tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir savaşın resmini oluşturuyor.