Hüseyin Şubukşi
TT

Koridor siyaseti!

G20 Zirvesi'nin çalışmaları birkaç gün önce tamamlandı. Belki de zirveden çıkan en önemli haber, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın konuşması sırasında ‘Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Koridoru’nun açıklanması oldu. Bu haber uluslararası ticaret düzeyinde meydana gelmesi beklenen muazzam değişikliklerin büyüklüğü, akışı ve birçok taraf arasında beklenen entegrasyon ve iş birliği göz önüne alındığında oldukça önemli.

Uluslararası ticaretle ilgilenen bazı gözlemciler bu koridorun, tamamlandığında dünyadaki ekonomik hareket ve deniz ticareti açısından tıpkı Süveyş Kanalı veya Panama Kanalı'nın açılması gibi önemli bir etki yaratacağını öngörüyor.

Koridor, Hindistan'ı Arap Körfezi bölgesine bağlayan bir doğu koridoru ve Arap Körfezi bölgesini Avrupa kıtasına bağlayan bir diğer kuzey koridorundan oluşuyor. Koridor, ekonomik ilişkileri büyük ölçüde geliştirecek ve bireyler ve kurumlar için mal, veri ve enerji transferini önemli ölçüde kolaylaştıracak modern bir iletişim altyapısı aracılığıyla üç ana bölgeyi birbirine bağlayacak.

Koridor, güvenilir ve uygun maliyetli bir sınır ötesi gemi ve tren transit ağı olacak ve tren hattı güzergahı boyunca oldukça gelişmiş bir demiryolu hattını içerecek. Koridorun yapımına katılanlar, Suudi Arabistan hükümetleri, Avrupa Birliği, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fransa, Almanya, İtalya ve ABD, temiz hidrojen ihraç edecek boru hatlarının yanı sıra elektrik kablosu ve dijital iletişimin döşenmesini sağlamayı planlıyor. Bütün bunlar verimliliğin ve etkinliğin artmasına, maliyetlerin azalmasına, ekonomik entegrasyonun artmasına, istihdam fırsatlarının yaratılmasına ve sera gazı emisyonlarının azalmasına yol açacaktır. Bunun anlamı çevre ikliminin iyileştirilmesi ve tüm bunların Asya, Avrupa ve Orta Doğu'nun dönüştürücü bir entegrasyonuna dönüştürülmesidir.

Hindistan -Ortadoğu-Avrupa Ekonomik Koridoru, Çin'in Bir Kuşak Bir Yol girişimi ile karşılaştırıldığında hatalı bir benzetmedir. Her iki girişimin de önemli bir ortak noktası vardır: Ülkeler ve kıtalar arasında altyapı oluşturmak. Bununla birlikte, Bir Kuşak Bir Yol'un temel amacı Çin'e hizmet etmek ve Çin merkezli bir uluslararası iletişim ağı oluşturmaktır. Diğer yandan, Ekonomik Koridor, ortakları arasında bağlantı ve iletişim kurmak için önemli ve farklı eksenlerden oluşan bir ortaklık projesidir. Bu nedenle, Ekonomik Koridor bir uluslararası ortaklıktır.

Ekonomik Koridor projesi, ABD'nin başlattığı ve Suudi Arabistan'ın temel katkıda bulunduğu Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı girişiminden doğdu.

Suudi Arabistan için, Ekonomik Koridor projesine katılımı, 2030 Vizyonu ile uyumlu ve entegre olması nedeniyle birçok kazanç sağlar. Koridor, demiryolu hatlarının genişletilmesini içeriyor ve bu, Suudi Arabistan Veliaht Prensi tarafından 2021'in ortasında açıklanan Ulusal Ulaşım ve Lojistik Stratejisi ile tamamen uyumlu. Enerji bileşeni, Suudi Arabistan'ın yeşil hidrojen üretimine odaklanan planlarına uygundur. Suudi Arabistan, 2026 yılına kadar 600 ton günlük kapasiteye sahip bir yeşil hidrojen üretim tesisi kurmayı planlıyor. Bu, Suudi Arabistan'ı dünyanın en büyük yeşil hidrojen üreticisi haline getirecektir. Veriye gelince, Suudi Arabistan bilgi altyapısına 15 milyar dolardan fazla yatırım yaptı, veri merkezlerine yapılan yatırımın ise 18 milyar doları aştığını da unutmamak gerekiyor. Bu sayede 2021 yılı denizaltı kablosu sayısında 21’inci sıraya yerleşti.

Hindistan, Ortadoğu ve Avrupa Ekonomik Koridoru projesi, Portekiz'in Ümit Burnu'nu keşfetmesi veya İspanya'nın Kristof Kolomb aracılığıyla Kuzey ve Güney Amerika'yı keşfetmesi gibi tarihi bir andır. Bu keşiflerin her ikisi de uluslararası ticaret sistemini büyük ölçüde değiştirdi. Ticari koridorlar, tarih boyunca ekonomik ve dolayısıyla siyasi etkide önemli bir rol oynadı. Bu kavram bugün halen geçerlidir.

Suudi Arabistan'ın yeni koridor projesine katılımı, zekice ve stratejik bir adımdır. Bu adımla ülke, uluslararası ekonomik arenada daha etkili bir rol oynamayı ve Vizyon 2030’un temel noktalarından bazılarından beklenen getirileri en üst düzeye çıkarmayı amaçlıyor.