Suudi Arabistan Miras Kurumu sayesinde Zülmecâz Panayırı bölgesinde yapılan son arkeolojik keşifler, bu alanı ve tarihini tanıtmanın gerekliliğini fark etmemizi sağladı. Zülmecâz Panayırı, Kebkeb Dağı ile çevrili Urene Vadisi’nde yer alan ve Mekke’nin 20 kilometre doğusunda kalan bir bölgedir. Panayırın bu adı, İslâm’dan önce hac esnasında hacıların Arafat’tan belli bir düzene göre ayrılması izninin (icâzet) bu mevkide verilmesinden alması muhtemel. Bu panayır, İslam öncesi dönemden İslam dönemi başlangıcına kadar Arap Yarımadası’ndaki ünlü Arap panayırlarından biri olması nedeniyle tarihi, kültürel ve arkeolojik öneme sahiptir. Burası, Ukaz Panayırı ve Micenne Panayırı ile birlikte Hac aylarında kurulduğu için Hac panayırları olarak biliniyordu. Ukaz Panayırı her yıl Zilkade’nin ilk gününde başlar ve Zilkade’nin 20. gününe kadar devam ederdi. İnsanlar buraya gelir ve daha sonra buradan Micenne Panayırı’na geçerlerdi. Zilhicce başladığında insanlar Zülmecâz Panayırı’na giderler ve sekizinci güne kadar burada kalırlar, ardından Hacca giderlerdi. Hac günlerinde bu panayırlar hacılar, tüccarlar ve diğer Arapları karşılardı. Ukaz Panayırı’nda olduğu gibi bu yerlerde alışverişler yapılır, şiirler söylenir, müfâhereler okunur ve edebi konuşmalar yapılırdı.
Zülmecâz Panayırı, dünyanın her yerinden Arapların ve tüccarların Mekke’ye ulaştığı kara ticaret yollarına bağlantısının yanı sıra, Cidde’nin güneyinde Kızıldeniz kıyısındaki tarihi Şuaybe Limanı ile de bağlantılıydı. İslam’dan önce Mekke limanı olarak bilinen bu limanın yerini hicretin 26. yılında Osman bin Affan (r.a) döneminde Cidde almıştır. Şuaybe’ye Hindistan’dan, Romalılardan ve Habeşistan’dan ticaret gemileri gelerek ürünlerini Mekke pazarlarına satarlardı.
Zülmecâz Panayırı hicretin 129. yılından sonra tarihe karışmıştır. Miras Kurumu, İslam öncesi ve İslam dönemlerindeki tarihi panayır alanları kapsamında bir dizi nitelikli arkeolojik kazı projesinin uygulamasını genişletmeye çalışıyor. Bu çalışmaların arkasındaki sebep panayırların kendisi ve onların ekonomik ve toplumsal rolleri hakkındaki bilimsel gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Ayrıca bu yerleri tekrar restore edip Miras Kurumu’nun diğer kurum ve programlardan ortaklarıyla koordinasyon kurarak Rahman’ın misafirlerine hizmet edecek tesisler ve hizmetler sağlamaktır. Böylece bu yerler, Rahman’ın misafirlerinin deneyimini zenginleştirip onlara burasıyla ilişkili belgeli bilgiler sunabilir.
Zülmecâz bölgesinin ünü, bir grup Suudi uzmanın bölgede yaptığı son arkeolojik keşiflerin ardından daha da arttı. Zira bu uzmanlar İslam öncesi ve İslam döneminden kalma yeni bir mekan ortaya çıkardılar.