17 ekim Salı günü, Gaaze’deki Baptist Hastanesi (Al Ahli Arab Hastanesi) vuruldu ve maalesef 500’ yakın kişi hayatını kaybetti, çok sayıda da yaralı var. Geriye hastanede bir gün önce savaş altında ruhen tarumar olmuş çocukların son neşeli anlarına ait görüntüler kaldı ve bu görüntüler, tüm dünyanın üzerine bir vebal olarak oturdu, yani umarım oturmuştur.
Saldırı ile akılda kalan bir başka acı görüntü ise doktorların saldırıyla ilgili zorlanarak yaptığı basın açıklaması sırasındaki görüntüydü, bu aslında tüm dünyanın şiddet karşısındaki duyarsızlığını, hekim sorumluluğunda dünyanın gözleri önüne sermekti. Ancak o sırada ölenlerden çok saldırının kimin tarafından yapıldığı konuşuluyordu.
Saldırı ile ilgili ilk bilgiler, sosyal medya üzerinden gelmeye başladı ve tabi tepkiler de bunu izledi. İlk olarak İsrail Başbakanı Netanyahu’nun eski dijital medya sorumlusu Naftali, sosyal medya hesabından, "İsrail Hava Kuvvetleri Gazze’deki bir hastanenin içindeki Hamas terörist üssünü vurdu" şeklinde bir paylaşım yaptı ve kısa süre içerisinde bu paylaşımı sildi. Akabinde de İsrail merkezli hesaplar, hastaneyi İslami Cihad’ın “yanlışlıkla” vurduğunu belirtti. İlk savunmalarında İsrail tarafları “İsrail’in hastane vurmadığını” iddia ettiler.
Netanyahu başta olmak üzere İsrail merkezli ve İsrail destekçisi kesimler, henüz ortada bir kanıt yokken saldırıyı, İsrail’in değil, İslami Cihat’ın yaptığı belirtti.
Batı merkezli birçok medya organı, “tümü batılı uzmanlardan oluşan kişilere” patlamaya dair görüntülerle ilgili “patlamanın kimler tarafından yapılmış olabileceğine dair” sorular sordu ve “uzmanların”, patlama görüntülerine dayanarak, patlamanın roketten kaynaklanabileceğine dair açıklamalarına yer verdi.
Hastane saldırısında hayatını kaybedenler Filistinliler olmasına rağmen ABD Başkanı Biden, “teselli” ziyareti için İsrail’e gitti ve kendisine kanıtlar sunulduğunu iddia ederek saldırıyı yapanın İsrail olmadığını belirtti. Pentagon da saldırıyı İsrail’in yapmadığından oldukça emin olduğunu söyledi.
İlginç olan, Hamas’ın İsrail’e saldırısını hiçbir surette tespit edememiş, şaşırmış, şoka girmiş İsrail ve ABD’nin fiyaskoyla sonuçlanmış istihbarat ve teknolojik gücü, birden “eski gücüne kavuşarak” Hamas’ın görüşmeleri dahil olmak üzere hızlı bir biçimde delillere ulaşabildi.
Hastane saldırısının failinin İsrail olduğunu söyleyenler, saldırıya ait videolarda duyulan seslerin, kaydedilen görüntülerin ve hastanede oluşan tahribatın Hamas’ın elindeki mühimmattın çok üzerinde bir teknolojiye sahip bir teknolojinin işi olabileceğini belirtiyor. Zaten bu nedenle de saldırının failinin Hamas olduğunu iddia edenler, hastane bahçesindeki otoparkın görüntülerini kanıt olarak gösterip tahribatın fazla olmadığını, buna da Hamas ile bağlantılı İslami Cihat’a ait daha düşük teknoloji ürünü füzelerin sebep olduğunu belirtiyor.
Öldürülenler Filistinliler iken hastane saldırısı sonrası hızla İsrail’e teselliye giden ABD’li ve İngiltereli yetkililer ve İsrail destekçisi medyanın, İsrail’e desteği, Filistinliler için en az İsrail saldırıları kadar yıkıcı olmuşken bir şey daha göze çarpıyor: İsrail destekçisi uluslararası medyanın, küresel güçlerin desteğine ve son saldırıları Hamas’ın başlatmış olmasına rağmen İsrail’in imajı yerle yeksan olmuş durumda, Washington’da Temsilciler Meclisi üyelerinin ofislerinin bulunduğu binada Yahudiler İsrail’i protesto ediyor, tüm dünyada İsrail aleyhine siviller sokak eylemleri yapıyor. İsrail’in kendi yakasına kendi eliyle yazdığı “çocuk katili” utancının olumsuz etkisini Batılı güçler bir şekilde gidermek istiyor ama sokağa bakıldığında başarısız oldukları görülüyor aynı zamanda kendilerini de İsrail ile birlikte aşağı çekiyorlar.
Sonuçta, Babtist hastanesini kimin hedef alıp 500’e yakın insanı öldürdüğü henüz net biçimde bilinmiyor ve İsrail’in tarafında olanların, net olmayan delillere rağmen doğrudan İsrail’i aklama çabalarına ve İsrail’in de net kanıtlar ortaya koyamamasına bakınca İsrail üzerindeki şüpheler artıyor. Ez cümle, şimdilik hastane saldırısının failleri bilinmiyor.
Ancak bilinen şeyler var; Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), patlama gecesi yaptığı açıklamada 7 Ekim'de çatışmaların başlamasından bu yana Gazze'deki sağlık tesislerine 51'den fazla saldırı olduğunu belirtti ve 15 sağlık çalışanın öldürüldüğünü, 27 sağlık çalışanının da yaralandığını kaydetti. Ayrıca İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde 2.000'den fazla hastayı tedavi eden 22 hastaneye, bombalamayı yoğunlaştırdığı için tahliye emri vermişti. Dahası, hastanenin vurulmasından önce İsrail, patlamadan günler önce vurulan hastaneye "uyarı" amaçlı iki top mermisi attığını da paylaşılmıştı.
Belirttiğim gibi, daha önce sağlık çalışanı öldüren, hastanelere saldıran, hastane çevresini bombalayan İsrail, buna rağmen “İsrail’i destekliyoruz” şeklinde bir mukabele ile karşılaştıktan sonra neden hastane bombalamasın ki? Belki, hep savunulmasına rağmen bu kez ciddi tepki görünce, daha önce de yaptığı gibi, yaptığı katliamı inkar etme gereği duymuştur, olamaz mı?
