Sevsen Şair
TT

Filistin devletine hazırlanın

Eğer Filistin Yönetimi’nin yerinde olsaydım, Riyad Zirvesi sonrasında ipleri elime alıp şimdiden Gazze savaşından sonrasına hazırlanmaya başlardım. Eğer bunu Filistin Yönetimi kendiliğinden yapmıyorsa, başta Suudi Arabistan ve Mısır Cumhuriyeti olmak üzere başlıca Arap ülkelerinin Filistin Yönetimi’ne baskı yapması gerekiyor ki, böylece Filistin yönetimi varlığı ve imkanlarıyla kimliğini yenilediğini ilan edip kendisini Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ü yönetebilen bir otorite olarak yeniden sunabilsin. Yani, sadece bölgeyi değil aynı zamanda tüm dünyayı tehdit eden bu çatışmayı sona erdirecek bir çözüm olarak sunulacak bir Filistin devletinin otoritesi olarak görülebilsin.

Artık Filistin devletini desteklemeye yönelik uluslararası ve Arap düzeyinde ortak bir arzu var. Bu o kadar değerli ki, daha önce bu düzeyde böyle bir şey görülmemişti. Yıllardır kendisini yanlış yönlendiren medya anlatısını yeniden düşünmeye ve ondan uzaklaşmaya başlayan uluslararası bir halk sempatisi var. Dolayısıyla boş yere harcanmaması gereken eşi benzeri görülmemiş bir destek dalgasıyla karşı karşıyayız. İsrail’in barışı engelleyen, işgalci ve saldırgan taraf olduğunu artık dünya görüyor. İlk defa İsrail üzerinde bir uluslararası baskı oluştu ve bu durum Netanyahu, partisi, ikisine muhalefet edenler ve Hamas’ın eliyle gerçekleşti. Eğer İsrail paramparça olan medeni imajını yeniden yapılandırmak isterse top şu anda İsrail’in sahasında duruyor. Filistinliler artık terörist değil; bilakis İsrailliler, radikal ve çaresiz prematüre bebeklerin katilidir.

Eğer bu fırsatı değerlendiremezsek 12 bin cana mal olan bu savaşın en önemli kazanımlarını kaybetmiş oluruz. O yüzden bu canların boşa gitmesine izin vermeyelim.

Filistinliler sadece kurban değil. Filistinlilerin şimdi konuşması gereken şey bu. Onlar daha çok, inisiyatif alıp dünyaya seslenecek bir liderliğe kendilerini sunan devlet adamlarıdır.

Filistinlilerin oluşturduğu bir geçiş konseyi seçim yapma sözü versin ve tarihi belirlesin. Filistin halkının gerçek medeni yüzünün temsilcisi olarak dünyaya seslensin. Bu eğitimli ve kültürlü halkın diplomatik yeteneklerini ve potansiyelini temsil etsin. Yaşamaya hevesli ve kendi devletini kurmak isteyen Filistin gençliğinin imajını temsil etsin. Kendisini Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın etrafında toplandığı bir Filistin liderliği olarak sunsun.

“Terörist” Hamas’ın ya da “zayıf” Ramallah yönetiminin alternatifi olmadığı bahanesiyle isteksiz ve tereddütlü olanları utandıracak uygun bir alternatif oluşturmak, artık barış tekerleğini yürütebilecek tek çaredir.

Alternatif oluşturmak artık Filistin Yönetimi’nin sınavı olmalıdır. Böylece Filistin’in doğduğunu, deneyimlere sahip olduğunu ve müzakere edebilen, bir devleti yönetebilen, geliştirebilen, kalkındırabilen ve Filistin gençliğine umut verebilen kadın ve erkeklere sahip olduğunu dünyaya gösterebilir.

Dünyanın kendisine saygı duymasını, varlığına ve kapasitesine güvenmesini sağlayan bir alternatif… Yeniden inşa edilmesi ve inkar edilemeyecek bir gerçek olarak Arap ülkelerinden biri olması için Arap ülkelerinin Marshall planı ile kendisine garantörlük sağladığı, Arap rahminden doğan bir alternatif…

İsraillileri, Arap ülkeleri ve uluslararası toplumun gözetiminde kendisiyle müzakere masasına oturmaya zorlayan, şahsiyeti, varlığının gücü ve Arapların desteğiyle kapasitesi ile zorlayan bir alternatif…

Dünyayı kendisine saygı duymaya zorlayan ve Batı medyasının ön saflarında yer edinen bir alternatif...

Filistin halkını onurlandıran, onları iyi bir şekilde temsil eden ve bu benzeri görülmemiş uluslararası sempatiden yararlanarak haklarını savunan yüzlerce olmasa da onlarca kişi var.

Arap Barış Girişimi’ni mümkün ve gerçekçi kılan bir alternatif… Filistin Yönetimi bu ‘fedakarlıkları’ yapıp gelecek nesillerin çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koyabilecek mi?