Semir Ataullah
Lübnanlı gazeteci - yazar
TT

Harvard’ın Leydisi

İlk Afrika kökenli Amerikalı rektör olarak Claudine Gay'in Harvard Üniversitesi'ndeki görevinden istifası, bu göreve gelişi gibi önemli bir olaydı. Akademi dünyasında Harvard rektörlüğü, bilimin büyük evleri arasında en yüksek bilimsel konuma eşdeğerdir. Fransa'nın iki cumhurbaşkanı; Valery Giscard d'Estaing ve Jacques Chirac, Sorbonne ile değil, ABD'nin en önemli üniversitelerinden birinde yıllarca eğitim görmekle övünürlerdi.

Bu bize ne Harvard, ne Oxford ne de Cambridge gibi üniversiteleri olmayan halklar olduğumuzu hatırlatıyor. Eğer Ezher de olmasaydı Me'mun'dan bu yana bize bir ilim mirası da kalmayacaktı. Elbette bunun en önemli sebeplerinden biri sömürgecilik ve özellikle de bilimi iktidarın, aydınlanmayı ise yönetimin düşmanı gören Osmanlı dönemiydi.

İngilizler ile Fransızların politikaları da büyük ölçüde böyleydi. Dolayısıyla bu dönemlerdeki eksikliğin hesabı bizden sorulamaz. Asıl trajedi bağımsızlıktan sonra yaşananlardır.

Bu dönemde bilim adam kayırmaya dönüştü, diploma ticareti gelişti ve ister profesörler ister öğrenciler için akademik düzey artık bir şart olmaktan çıktı. Hatta bazı ülkelerde eğitim, Doğu Avrupalı ​​kişilere ve müfredatın Lenin'in konuşmalarıyla başladığı Patrice Lumumba Üniversitesi'ne devredildi.

Servet Okaşa gibi bazı aydın askerler olsa da askerlerin çoğu üniversitelere kışla sistemini dayattılar. Tıp okuyanlar için artık derslerini değil partinin derslerini ezberlemek önemli hale geldi. Böylece bazı Suriyeli doktorlar önce başkan, sonra da mahkum oldular. Libya'da bir teğmen iktidara geldi ve kısa süre sonra fikirlerini küresel bir metot olarak empoze etmeye karar verdi ve üniversite kampüslerinde darağaçları kurdu.

Bilimin önceliği tüm konulardan uzaklaştırıldı ve kültür sıklıkla istihbarat servislerinin emrine verildi. Yoldaşlara sadece Arap edebiyatı ve şiirinde değil, tıp veya mühendislik alanında da diploma verilmesi, hakkında konuşulmayan yaygın bir uygulamaya dönüştü.

İnsan bildiğinden fazlasını vermez. Arap subaylar da bilginin zirvesini birliği, sosyalizmi ve Filistin'in kurtuluşunu gerçekleştirmek olarak görüyorlardı. Bunların hepsi en iyi şekilde gerçekleşti ve geriye sadece Filistin'in kurtuluşu kaldı.

İngiliz, Amerikan, Alman, Fransız, İtalyan ve Rus halklarını özgürleştiren ve yeryüzündeki en yüksek statüye ulaştıran şey, üniversiteleriydi. Oxford'dan mezun olduğunuzda artık hiçbir yerde bir giriş sınavına ihtiyacınız kalmaz. Adınızın önünde “dr.” olup olmasının bir önemi kalmaz. Bazen Oxford bahçelerinden geçmek bile, hiçbir şey öğretmeyen bir üniversitede geçirilen yıllardan daha derin ve kapsamlıdır.