Cibril Ubeydi
Libyalı araştırmacı yazar
TT

Libya mozaiğini parçalamak imkânsızdır

Kardeşine istediği gibi, Amazigh ya da Arapça karşılığı olan asil adam diye hitap et. Romalıların, kendi kontrolleri dışında olanlara veya Kuzey Afrika'da ve Arap Mağrip bölgesinde otoritesine karşı isyan edenlere ve boyun eğmeyi reddedenlere verdiği üstten bakan "Berberi" adını kullanma. Geçmişteki yenilgilerden utanarak bazılarının Tuaregler hakkında iddia ettiği gibi onları peçeli kötüler olarak tasvir etme.

Mağrip ülkelerinde “Amazigh” çeşitli bileşenlerden oluşan mozaiğin bileşenlerinden biridir ve bugün varlıkları Batı dağlarında yaşayan küçük gruplarla sınırlı olsa bile, Libya da bu mozaik ve etnik çeşitliliğin bir istisnası değil. Libya’daki Amazighlerin çoğu barış içinde bir arada yaşama arayışında olsa da bazı seçkinleri zaman zaman kendi nesillerinin geleceğine bile hizmet etmeyen etnik ve ayrılıkçı duyguları dillendiriyorlar.

Libya'da Amazighler, birçok hak kazandı ve bunlardan biri de 2013'te Ulusal Konferans’ın (parlamento) Amazigh dilinin Libya okullarında öğretim masraflarını devletin karşılaması şartıyla öğretilmesini öngören 18 sayılı yasayı ilan eden kararıydı. Ayrıca Libya Anayasası Arap dilini devletin resmi dili kabul ederken Amazigh, Tebu, Tuareg ve sivil toplumun tüm bileşenlerinin dil ve kültürel haklarını da garanti altına alıyor. Yani Libya'nın Amazigh'leri herhangi bir ötekileştirme veya dışlanmaya maruz kalmıyorlar.

Ayrılık, toprağı bölme, doğalgazı, petrolü ve hatta suyu bile olmayan bir coğrafyada resmi dili Amazigh, bayrağı ise kırmızı, yeşil ve sarı renklerden oluşan bir devlet kurma çağrısında bulunmak, dışarıdan ayrılıkçı bir ajanda ile yönlendirilen bazı Amazigh seçkinlerinin söylemi haline geldi. Amazigh milisleri tarafından kaçakçılık için kullanılan Ras Cedir Sınır Kapısına düzenlenen saldırı ise bunun son örneği değildi. Trablus yönetiminin kontrolü kaybetmesi, Libya bayrağının indirilip Amazigh bayrağının çekilmesi üzerine Tunuslu yetkililer sınır kapısını kapatmak zorunda kaldılar. Libya bayrağının indirilip Amazigh bayrağının çekilmesi, tek bir ulusal mozaik içinde bir arada yaşamayı teşvik etmeyen ve felaketin habercisi olan bir adım.

Arap ve Amazigh olsun herkesin tam vatandaşlığa sahip olması için her türlü ulusal, etnik, kabilesel ve partizan fanatizmden arınmak, şovenizmden kurtulmak, çatışma ve zıtlaşma yaklaşımından uzaklaşmak, eşit vatandaşlığı tam entegrasyonun gerçek kriteri haline getirmek gerekiyor. Bu durumda birlikte yaşamın garantörü, anavatanın tüm evlatlarına tam vatandaşlık hakkını anayasaya dahil etmek ve onları aynı anavatan içinde birlikte yaşanılan azınlıklar veya başka bir şekilde görmemektir. Bazı Amazigh seçkinleri, birlikte yaşamak ve aynı vatan sınırları içinde başkaları ile ortak yaşamak için çalışmak yerine, özel haklar talep ediyorlar, esasında bazılarının zannettiği gibi “Tamazgha” veya Amazigh “ülkesi” olarak adlandırılan etnik bir vatanın simgesi olan bir bayrağı kullanıyorlar ve Arapları fatihler değil, işgalciler olarak görüyorlar. Oysa bu topraklarda birbiri ardınca pek çok halk yaşamış ve birçok insan yerleşmiştir. Kimin önce geldiği tartışılacaksa ne Araplara ne de İmazighene sıra gelmez.

Libya'nın Batı dağlarındaki bazı şehirlerden Amazigh bayrakları taşıyan silahlı grupların, Libya'nın Tunus sınırındaki Ras Cedir Sınır Kapısına gerçekleştirdiği saldırı, sınır kapısının kontrolünü ele geçirmeleri ve sınır kapısındaki onurlu Libya ulusunun oybirliğiyle kabul ettiği Libya’nın bağımsızlık bayrağını indirmeleri vahim sonuçlara işaret ediyor. Bu durum, Tunuslu yetkililerin yaptığı gibi, Libyalı yetkilileri de fors majör (mücbir sebepler) nedeniyle sınır kapısını kapatmaya zorladı.

Anavatanı özelleştirme kavramından bahsetmek ve her ne kadar Tifinagh alfabesiyle çizilmiş olsa da anavatana yalnızca Amazigh lehçelerinde bile dilsel kökeni olmayan yeni bir terim olan “Tamizgha” coğrafyası çerçevesinden bakmak, etnik dil yüklü siyasallaştırılmış ideolojik bir söylemdir. Nüfusu toplam nüfusun yüzde 5'ini aşmayan Amazigh halkının toprağın "sahibi" olduğu, geri kalanların ise "davetsiz misafir ve işgalci" olduğu fikrini taşıyan bir söylemdir. Hatta bazıları daha da ileri giderek Amazigh halkının medeniyetinden başka bir halkın medeniyetinin varlığını, başkalarının anavatana aidiyetlerini sorgulayarak, anavatanın ve tarihinin sahipleri olduğunu iddia ediyorlar. Bazı Amazigh elitleri de diğerlerinin Aryan ırkından olduklarına ve dışarıdan destek aldıklarına inanıyorlar. Bu yaklaşım, yanlış inanışlar ve tarihi yanılgılar herkesin olan bir anavatanda birlikte yaşama mantığına hizmet etmiyor. Zira Herodot zamanındaki Libya coğrafyası, Sykes-Picot'tan sonraki bugünün Libya coğrafyası ile aynı değil.

Sizlerden önce kötü niyetli, kıskanç ve sinsi pek çokları Libya'yı bölme girişimlerinde bulundular. İtalya Dışişleri Bakanı Carlo Sforza'nın, İngiltere Dışişleri Bakanı Ernest Bevin ile mutabakata vararak sunduğu ve bağımsızlık döneminde Libya'yı uluslararası vesayet altındaki üç bölgeye bölen Bevin Sforza vesayet planı, bunların ilkiydi. Başkan Trump'ın eski danışmanı Sebastian Gorka'nın planı ise bunların sonuncusu olmayacak. Ama kurucu babaların cesareti ve Libya’nın gerçek anlamda tek millet olması sayesinde, tüm bu girişimler karşısında sonunda Libya'nın birliği kazandı. Ancak bazılarına hâkim olan bu ikiliğin gölgesinde, bir arada yaşamaya yönelik entegrasyonu sağlamak, en önemlisi de etnikçilikten kurtulmak zor. Bir serap peşinde koşmak yerine, Arap, Amazigh, Tebu bileşenlerinin kardeşlik ruhu içinde bir arada sadece vatandaşlarına ait bir vatanda birlikte yaşamalarını sağlamak kolay değil. Libya'nın demografik yapısını değiştirmek imkânsız ve ne kadar güçlü olursa olsun, hiç kimse bunu değiştiremez.

Libya, Arapların çoğunluk olmasına rağmen mini devletlere bölünmeyi veya parçalanmayı kabul etmeyen sadece birleşik bir mozaik olacak.