Ortadoğu petrol sektöründe uzman Middle East Economic Survey – MEES dergisi, Gazze savaşının İsrail enerji sektörü üzerindeki etkisine ve Gazze'de savaşın uzun süre devam etmesi, ardından daha da tırmanması halinde potansiyel enerji imkanlarına ilişkin kapsamlı bir çalışma yayınladı.
Aşağıda geçen hafta yayınlanan çalışmanın kısa bir incelemesi bulunmaktadır.
Çalışma, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın kızışması ve genişlemesi durumunda İsrail'in beklenen tedbirlerinin "üç gaz sahasındaki (Leviathan, Tamar ve Kariş) projelerle ilgili çalışmaları durdurmak" olacağına işaret ediyor. Ayrıca doğal gaz yerine kullanılabilecek alternatif yakıtların hem sürdürülebilir enerji hem de kömür ve ham petrol olduğunu, bunların temin edildiğini ve hazırlandığını belirtiyor.
İsrail enerji sektörünün 7 Ekim'deki Hamas saldırısından ve ardından İsrail'in Gazze’ye yönelik savaşından bu yana büyük meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu söylemeye gerek yok. MEES, doğal gaz satışlarındaki kayıptan kaynaklanan zararların yanı sıra, petrol ve gaz arzının sağlanmasından kaynaklanan ek masrafların geçen mart ayı sonuna kadar yaklaşık 1 milyar dolara ulaştığını tahmin ediyor.
MEES'in verdiği bilgiler aynı zamanda İran'ın, özellikle de Devrim Muhafızlarının Hizbullah'ı desteklemek için müdahalesi ile savaşın genişlemesi veya tırmanması durumunda, İsrail’in, gaz üreticisi üç sahasını (Leviathan günde 1,2 milyar fit küp, Tamar günde 1,1 milyar fit küp, Kariş günde 600 milyon fit küp) kapatmaya yöneleceğini gösteriyor.
Buna ek olarak, savaşın tırmanması ve genişlemesi durumunda İsrail'in elektrik üretiminde alternatifleri doğal gaz kullanımından kömür, dizel ve sürdürülebilir enerjilere geçiş yapmak yönünde. Hem de 2023'te İsrail enerji santrallerini besleyen yakıtın yaklaşık yüzde 70,8'ini doğal gazın oluşturmasına rağmen. İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, "Bu konuyla ilgili yıllardır ve özellikle 7 Ekim'den sonra çok sayıda senaryo üzerinde çalışılıyor ve uzun tartışmalar yapılıyor. Bunun sonucunda varılan senaryo, 48 saat boyunca sürecek tam bir elektrik kesintisinin beklenmeyen bir durum olduğudur.”
İsrail'in doğal gaz arzı durursa, değişen derecelerde İsrail gazı ithalatına bağımlı olan Ürdün ve Mısır zorlu meydan okumalar ile karşı karşıya kalacak.
MEES'e göre "Her ne kadar doğal gaz 2023'te İsrail'de elektrik üretimini 13 milyar metreküp ile desteklese ya da elektrik enerjisi üretiminin yaklaşık yüzde 71'ini karşılasa da diğer alternatif yakıtlara geçişe hazırlık kapasitesi, Mısır ve Ürdün'e gaz arzının durması durumunda İsrail'in onlara göre daha iyi durumda olacağı anlamına gelecek."
Ürdün, son yıllarda sürdürülebilir enerji üretimi alanında önemli adımlar atmayı başardı fakat elektrik üretiminde hâlâ yüzde 80 oranında fosil yakıtlara (özellikle doğal gaza) bağımlı. Yerel Rişa sahası kaynakları, elektrik enerjisi üretmek için kullanılan doğal gaz kaynaklarının yaklaşık yüzde 8'ini oluşturuyor. 2023 yılında, doğal gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 98'ini İsrail'den ithal etmesine ilave olarak Akabe Limanı aracılığıyla iki tanker sıvılaştırılmış gaz (LNG) da ithal etti
Öte yandan, 2023 yılında Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi'ne sağlanan gaz hacmi, günde yaklaşık 259 milyon fit küpe ulaştı. Bu miktar Ürdün elektrik sektörünü besleyen gaz arzının yaklaşık yüzde 89'unu temin eden Leviathan sahasından sağlandı (Ürdün elektrik sektörünü besleyen toplam gaz miktarı günde 291 milyon fit küptür). Bu kaynaklar Ürdün'deki elektrik üretiminin yüzde 72'sini karşılıyorlar.
İsrail gaz arzının kesilmesi durumunda Ürdün'ün elindeki seçenek, Süveyş Körfezi'nde demirli ve LNG depolayıp nakleden bir tanker ile Akabe Limanı’na taşınacak LNG ithalatını artırmak. Ürdün’ün bu tanker aracılığıyla temmuz ayı içerisinde 140 bin tonluk iki LNG sevkiyatı gerçekleştirmesi bekleniyor.
MEES'e göre Ürdün, toplam iç talebi karşılamaya yetecek miktarda LNG’yi Akabe Limanı aracılığıyla ithal edebilir. Ancak asıl zorluk, bu alternatifin yüksek masraflarını karşılamakta yatıyor. İthal LNG’nin fiyatı Leviathan sahasından gelen gazın fiyatının iki katı. İsrail'den gelen doğal gazın fiyatı BTU (İngiliz ısı birimi) başına 6 dolar iken LNG’nin birim fiyatı bu miktarın iki katı. Dahası, kesilmesi halinde İsrail gazını telafi etmenin bir yolu var, ancak Ürdün Ulusal Elektrik Şirketi borç yükü altında, bu da LNG ithalatını katlanılması zor bir mali yük haline getiriyor. Bu bağlamda, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Ürdün ekonomisine ilişkin son raporu, Elektrik Şirketinin borçlarının yaklaşık 6,1 milyar dolar olduğunu ve bunun da 2024 yılı sonunda Ürdün'ün gayri safi yurt içi gelirinin yaklaşık yüzde 11,5'ine eşdeğer olduğunu gösteriyor.
Zohr doğal gaz sahasındaki üretimin azalması nedeniyle Mısır'ın İsrail gazı ithalatına bağımlılığı da son zamanlarda arttı. Bu azalma, Mısır'ın İsrail gazı ithalatının 2024 yılının ilk çeyreğinde rekor bir orana çıkmasına neden oldu; 2023 yılındaki yaklaşık 834 milyon fit küp ithalatına kıyasla, günde yaklaşık ortalama 1,03 milyar fit küpe ulaştı.
Tamar ve Leviathan sahalarından yapılan ihracat oranlarındaki geçici düşüşlerin, geçtiğimiz günlerde Mısır'da sınırlı saatlerde elektrik kesintisine yol açtığını belirtmekte fayda var. Buna ek olarak, Mısır da yaz aylarında büyük bir elektrik krizini önlemek için LNG ithal etti.
Mısır'ın, elektrik üretimi için doğal gaz yerine ek LNG ithalinin yanı sıra fuel oil de ithal etmesi bekleniyor. Ancak Ürdün'de olduğu gibi LNG ve fuel oil ithalatı Mısır hazinesine ek yük getiriyor. Mısır'da ortalama fuel oil tüketimi günlük 77 bin varil civarında. Ancak artık elektrik üretmek için de fuel oil kullanımına ihtiyaç duyulmasıyla birlikte 2024 yaz sezonunun başından itibaren tüketim artarak günlük yaklaşık 193 bin varile ulaştı. İsrail'den yapılan gaz ithalatına gelince, BUT başına 6-7 dolar arasında değişiyor, yani aynı miktar için ithal edilen LNG’nin birim fiyatının yaklaşık yarısı kadar.
İsrail ise doğal gaz üretiminde kesinti olması halinde durumunu iyileştirmeye çalışıyor. Bu durumda İsrail için mevcut alternatif, 4,84 gigawatt elektrik üreten ve kömürle çalışan iki elektrik santralini işletmek. İsrail doğal gaz da yakabilmesine rağmen bu iki santralde acil durumlar için kömür yakmaya devam ediyor. İki santralden ilki Aşkelon'daki Rothenberg (2,25 GW) ve Hadera'daki Orot Rabin'dir (2,59 GW).
Ancak bazı yetkililerin son açıklamalarından İsrail'in acil durumlarda elektrik üretmek için kömür kullanımına yönelmesi halinde, yalnızca yukarıda bahsedilen iki santrale bağlı olmadığı açıkça görülüyor. Kömür ya da dizele dayalı çok sayıda santrali var. Yüzlerce elektrik jeneratörünün çeşitli bölgelere dağılmış olduğundan ise bahsetmiyoruz bile.
Savaşın Hizbullah'ın yanı sıra İran ile Iraklı milisleri de kapsayacak şekilde genişlemesi durumunda, İsrail'in uzun vadeli kesintiler yaşamadan elektrik temin etmeye devam edip edemeyeceği konusunda uzmanların tahminleri farklılık gösteriyor.
İsrail Elektrik Kurumu'nun raporu, 2023 yılı sonu itibarıyla İsrail tesislerinin tam kapasite ile çalışmaya 5 hafta yetecek kadar kömür stoğuna sahip olduğunu gösteriyor. Solcu Kolombiya hükümetinin kararı nedeniyle, Kolombiya'nın İsrail'e kömür ihracatı son aylarda durmuş olsa da 7 Ekim saldırısından bu yana İsrail’in kömür stoğunun daha da artmış olması mümkün.
Petrol endüstrisi kaynakları ise İsrail'in enerji santrallerinde de kullanılabilen dizel stokunu artırdığını belirtiyor. Doğal gaz yerine dizel kullanabilen santraller 12 gigawatt elektrik üretme potansiyeline sahip.
İsrail aynı zamanda ham petrol ithal edip sahip olduğu iki rafineride bunları rafine edebilir. Bunların ilki günlük 197 bin varil rafinaj kapasitesiyle Hayfa'daki Bazan Rafinerisi, ikincisi Gazze Şeridi’nin 20 kilometre kuzeyinde yer alan ve günde 100 bin varil kapasiteli Aşdod Rafinerisi’dir.
Çalışma, savaşın kızışması ve tırmanması durumunda iki Arap ülkesinin İsrail doğal gazı ithalatına ne ölçüde güvenebileceği konusunu tüm ilgili taraflarla birlikte derinlemesine inceleme girişimlerinin, konunun önemine rağmen herhangi bir yanıt veya yorum yapılmadan sonuçsuz kaldığını belirtiyor.