Bir tanıdığımdan Tayvan'da öğrencilerin ödevlerini yapay zekâ (AI) kullanarak yapmadıklarından emin olmak için ödevlerini öğretmenlerin önünde yapmaya zorladıklarını duydum.
Başka birinden de bir kültürel medya kuruluşunda, (boş vakti olmayan) bir personelin kimsenin arkasından kontrol etmeyeceği gerçeğiyle video materyallerini, özellikle de röportajları yapay zekâ aracılığıyla yazılı metinlere dönüştürdüğünü ve bu metinleri istediği gibi indirdiğini işittim, hem de tüm çınlamalar ve ıslıklarla birlikte. Hasılı “Cahilin terazisinde altınla teneke bir geliyor!"
Bu durum, insanın düşünme işlevini hedef alan riskler ve yapay zekâ ile geleceği bakımından buzdağının sadece görünen kısmı. Konunun uzmanlarının da açıkladığı üzere yapay zekâ ‘doğal’ insanın ulaştığı, bilgi dağının zirvesine tırmanırken sarf ettiği yorgunluğun kıymetini bilerek, değerini hissederek ve yaptığının büyüklüğünü idrak ederek, bilgisiyle birlikte duygularının derinliklerinde kök saldığı, düşünme ve kararlar alma yetisinin ve kendi araştırma, emek verme ve bilgiyle kendi modelini üretme yeteneğinin yerini alacak.
Böyle bir deneyim sallanan sandalyesinde oturup bir yapay zekâ modelinden kendisine bir araştırma makalesi, özellikle de yaratıcılık ve beşeri bilimler alanında metin yazmasını isterken var olmayacak. Oysa İnsanın kendi varlığıyla ve insan olmanın anlamıyla hem maddi hem de manevi olarak derin bağları vardır. Allah-u Teala, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Biz insanı en güzel biçimde yarattık” (Tin Suresi: 4)
Öte yandan bu durum büyük bir ikilem, bu yüzden Google gibi yapay zekâ modeli geliştiren bazı şirketler bu ikilemin farkına vardı.
Google, geçtiğimiz günlerde, bir içeriğin geliştirdiği yapay zekâ araçları yardımıyla oluşturulup oluşturulmadığını tespit etmeye yarayan yeni bir araç duyurdu.
Haberin detaylarına bakıldığında, bu ifşanın sadece Google'ın yapay zekâ modeli tarafından üretilenlere özgü olduğu ve kesin olmadığı görülüyor. Bununla birlikte bu, insan doğasının geleceği, insan olmanın ne olduğu konusunda korkularla dolu bir yolun da başlangıcıdır.
İngiltere merkezli The Times gazetesinin bir haberine göre ABD'de geçtiğimiz yılın sonbaharında Facebook'ta en çok görüntülenen 20 gönderiden dördü açıkça yapay zekâ tarafından oluşturulmuştu.
Arap şair ve tefsir alimi Zuheyr b. Ebî Sulmâ şöyle diyor:
“Bir çocuğun yarısı dili, yarısı kalbidir
Geriye sadece et ve kan görüntüsü kalır!”
Eğer artık düşünmüyor ve konuşmuyorsanız, sizden geriye sadece en küçük mikroskobik organizmalarla paylaştığınız ölümlü organik maddeniz kalır!
Ancak unutulmamalıdır ki, biz burada yapay zekanın belirli yönlerinden, insanı insanlıktan çıkaran yönlerinden bahsediyoruz, tıbbi tedaviler gibi yararlılığının tartışılmaz olduğu alanlardaki faydalarından değil.
