Dr. Mustafa Eraslan
Fitoterapi Uzmanı
TT

​Mevsim geçişlerinde sağlığınızı koruyun!

Son günlerde hava sıcaklıkları oldukça arttı. Ancak bir bakmışsın evden çıkarken günlük güneşlik olan havanın yerini bir anda yağmurlu ve soğuk bir hava almış. İşte bu hava şartlarına mevsim geçişlerinde rastlamak mümkündür.
Bugünlerde mevsim sıcaklıklarının değişken olması ile vücudun bağışıklık sistemi azalabilir ve havaya adapte olmakta zorlanabilir. Özellikle mevsim geçişlerinde soğuk algınlığı, vücutta kırgınlık, halsizlik, yorgunluk sıklıkla görülürken hastalıklara yakalanma oranı da artabilir.
Ama endişelenmeyin, mevsim geçişlerini evde hazırlayacağınız basit kürler ve bitki çayları ile kolaylıkla atlatmak mümkün. İşte kullanabileceğiniz ev reçetelerinden bazıları:
Bal-Soğan Kürü:
Bal soğan kürü benim de mevsim geçişlerinde sık sık kullandığım bir tariftir. Bir orta boy kuru soğan uzun uzun olarak doğranır. Cam ve ağzı kapaklı bir kaba doğranmış olan soğan alınır ve üzerine yaklaşık 8-10 çorba kaşığı kadar kaliteli bal ilave edilir. Üzeri kapalı bir şekilde buzdolabında sekiz saat bekletilir. Bu sürede bal sıvılaşacaktır. Günde 4-6 yemek kaşığı kadar tüketilebilir. Bu karışım en fazla 3 gün içinde tüketilmelidir ve buzdolabında saklanmalıdır. Bal soğan kürü soğuk algınlığında, öksürükte, kırgınlıkta destek olarak iyi bir tercih olacaktır.
Ihlamur:
Ihlamur çayı, içindeki flavinoidler sayesinde iltihap giderici ağrı kesici özellik gösterirken aynı zamanda öksürüğü rahatlatıcı etkisi de mevcuttur. Ihlamur çayı yaparken mutlaka ıhlamurun çiçeğinin kullanılması gerekir. Ihlamuru kaynatmak uygun bir yöntem değildir. Bunun yerine bir bardak kaynamış taze su bir dakika dinlendirilir ve 2-3 gr ıhlamur çiçeğinin üzerine eklenir. Bu şekilde ıhlamuru ağzı kapalı bir şekilde 5-10 dakika demlemek uygundur. Günde iki üç bardak olacak şekilde tüketilebilir.
Adaçayı:
Adaçayı ise efsanelere konu olmuş şifalı bir bitkidir. Yunan mitolojisinde geçen ‘Bahçesinde Adaçayı olan kişinin öldüğüne şaşarım’ sözü de Adaçayının birçok hastalık için yardımcı olarak kullanılabileceğine dair bir ipucudur. Özellikle ağız ve boğaz iltihaplarına iyi gelen bu bitkiyi hem bitki çayı olarak hem de gargara olarak kullanabilirsiniz. Ihlamurda olduğu gibi Adaçayını da kaynatmamak gerekmektedir. Aynı şekilde 2-3 gr adaçayını demleyerek günde iki üç bardak olacak şekilde tüketilebilir. Adaçayının gargarasını yapmak için ise 5-6 gram adaçayı bardağa konulur. Üzerine bir bardak taze kaynamış ve bir dakika dinlendirilmiş su eklenir. 5-10 dakika üstü kapalı olarak demlendikten sonra süzülür. Boğaz iltihabında, diş ve diş eti problemlerinde günde 3-4 kere gargara yapılacak şekilde kullanılır. Dikkat edilmesi gereken nokta ise Adaçayı fitoöstrojen içerir. Günlük düşük doz kullanımında yan etki bildirilmemektedir. Ancak yüksek doz adaçayı kullanımını östrojenik özellik gösterebileceği için özellikle erkeklerde, gebelerde ve emziren kadınlarda kullanımında dikkat etmek gerekmektedir.
Ekinezya:
Ekinezya, bitkisi de bağışıklık sistemini destekleyen bitkiler arasındadır. Bitkinin özsuyu kullanılabileceği gibi çayı demlenerek de kullanılabilir. Yaklaşık bir gram ekinezya demlenerek günde birkaç bardak olarak içmek destekleyici olacaktır. Ancak Ekinezya papatyagiller ailesinden bir bitki olduğu için papatya allerjisi olan kişilerin kullanması önerilmemektedir.
Ebegümeci:
Ebegümeci, öksürüğün baş düşmanı olarak kullanılır. Ebegümeci göğüs yumuşatıcı, balgam söktürücü bu özelliğini müsilaj içeriğinden alır. Özellikle soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklar sonrasında öksürüğün bazen devam ettiğini görmekteyiz. Bu tarz hastalık durumlarında ve sonrasında ebegümeci çayının kullanımı öksürüğün daha hızlı atılmasına ve göğsün yumuşamasına fayda sağlamaya yardımcı olacaktır. Ebegümeci çayı ise diğer çaylardan farklı bir şekilde hazırlanır. Göğüs yumuşatıcı etkisinden faydalanmak için ebegümeci bitkisi soğuk suyun içinde yaklaşık 10-12 saat bekletilir. Sonrasında ise hafifçe ısıtılarak içilir. Bir diğer demleme yöntemi 20-30 gr ebegümecini bir bardak su ile 10 dakika kaynatılır, süzülerek içilir. Uzun süreli devam eden ve geçmeyen bir öksürüğünüz varsa doktorunuza başvurmanızda fayda var.
Reishi Mantarı:
Reishi mantarı yüzlerce yıldır ölümsüzlük mantarı olarak bilinmektedir. İçindeki yüzlerce yıllık kullanımı olan Reishi mantarı eski zamanlarda Uzakdoğu kültüründe çok önemli bir yer edinmesinin yanı sıra kullanımı ve ünü günümüzde tüm dünyaya yayılmış durumdadır. Birçok hastalığı destekleyici olarak kullanılmaktadır ve bağışıklık sistemini düzenleyen en değerli bitkilerdendir. Reishi mantarını çay olarak kullanmak için 1-2 saat civarında kaynatmak gerekmektedir. Bu şekilde içindeki aktif ve faydalı maddeler açığa çıkacaktır. Ancak bu zor ve zahmetli bir iş olmasından dolayı Reishi mantarını çay olarak tüketmek çok da iyi bir tercih değildir. Bunun yerine Reishi mantarını ekstre yani özüt olarak kullanmayı da tercih edebilirsiniz. Yüzlerce yıldır şifa kaynağı olan bu bitki sizin de bağışıklık sisteminizi düzenlemede yardımcı olacaktır.
İlaç kullanan ve ek hastalığı olan kişilerin kürleri uygularken dikkat etmesi gerekmektedir.
Sağlıklı günler dilerim.