Mehmet Atalay
Gençlik ve Spor eski Genel Müdürü ve Basın İlan Kurumu eski Genel Müdürü
TT

Yabancı sayısı tartışmasının ışığında Düşkünler yurdu Türkiye

Yabancı sayısı ne olursa olsun, bundan en olumsuz etkilenen ülke Türkiye... Bir zamanlar, yabancı yasağı vardı, sonra da kaldırıldı...  Yabancı sayısı 2’ydi, 3 oldu, 6 oldu, nihayet 14’e tırmandı.
Aslında 14 olan, yerli kontenjanı. En az, 14 yerli futbolcu bulundurma mecburiyeti var kulüplerin. En azı bu. Bu sayı 20 de olabilir, buna bir engel yok.
Ancak sorun kulüplerde. Kontenjanı, çok yararlandıkları, neredeyse hiç kullanmadıkları oyuncularla dolduruyorlar, ilk 11’i, hatta kenardaki yedekleri yabancılara istila ettiriyorlar...
Yabancı ama ne yabancı, ne vasıf var, ne de yetenek. Maç sonucuna tesir edemeyen, takımına katkı sağlayamayan, yerlinin kat kat maliyetlisi ama üçüncü sınıf oyuncularla işgal edilmiş kadrolar...

***

Avrupa ülkelerinde, hatta bırakın ilk 5’i, ilk 20 ülkede oynama fırsatı bulamayan, ancak Çin liglerinde forma fırsatı bulabilecek oyuncular Türkiye’yi tercih ediyor...
Türkiye’de daha çok para kazanabildikleri halde böyle. Kazandıkları paralardan Türkiye’de yüzde 15, Avrupa’da yüzde 60 vergi ödedikleri halde böyle...
Hiç mi gelen iyi yok, tabii ki var... En büyük yıldızlar Fenerbahçeli Aleks, Galatasaraylı Hagi gibi istisnalar olmadı değil.  Beşiktaş’a gelen Talisca ve Adem Layiç, Trabzonspor’daki Sosa da öyle...
Ancak, futbolunun sonbaharındaki Adebayor ve Demba Ba yerine, Başakşehir’deki Edin Vişca’yı tercih etmek mümkün...

***

Şöhretlerin hiç değilse bir geçmişi, bir kariyeri var. Beşiktaş’ta yeniden doğan ve Alman Milli Takımı’na tekrar seçilen Mario Gomez, Sivas’ı ayağa kaldıran Robinho, F. Bahçe’de Robin Van Persie de en azından tanıtıma büyük katkı sağladı ve takımlarına olumlu hava getirdi...
Bazı kulüplerin çok ucuza, iyi yabancılar getirdiği de bir gerçek... Özellikle Akhisarspor, bunun en güzel örneği. Çifte kupalı Ege takımı, bu konuda takdire şayan...
Çok pahalı transferler yapıp yarı fiyatına geri gönderemeden, üste para verip elden çıkarmak zorunda kalan ve kulübü, borç batağına sürükleyen, iflasın eşiğine getiren sayısız örnekler var...
Yani 14 yabancı oyuncunun olmazsa olmazı neredeyse yok, varsa da en fazla 2-3 tane. Gerisi, bizim yerli yeteneklerin eline su dökemeyecek, sıradan yabancılar...

***

Bereket, UEFA’nın koyduğu yasaklar sebebiyle, transfer yapamadığı için yerlilere yönelen ve onlardan sayısız yıldız yetiştiren kulüplerimiz var...
En güzel örnek de, yıllarca yabancı çöplüğüne dönen, şimdi ise mecburiyetten, Yusuf, iki Abdülkadir, Uğurcan gibi gençleri kazanan Trabzonspor. Beşiktaş’taki iki genç, Dorukhan ve Güven büyük takdir topluyor. Özellikle kalecileriyle ve forma şansı verdiği gençleriyle Bursaspor, Kayserispor, Sivasspor, tabii ki de 1. Lig’deki yerli gençlerin muhteşem kulübü Altınordu...
Bir güzel bereket de müthiş bir genç kaleci zenginliği yaşıyoruz ve bu da Milli Takım’ımızın kalesini güvenli kılıyor.
Gelişmeler çok olumlu... Yabancı sınırlaması ve gerçek kriterlerle sadece kaliteli yabancılara ev sahipliği yapacak Türk futbolunun önü, ardına kadar açılır... Kurtuluşumuz ve yeniden başarıyı yakalamamızın formülü bu.
Aksi takdirde “düşkünler yurdu Türkiye” alaycı bakışından kurtulamayız...