Abdurrahman Raşid
Suudi Arabistan’lı gazeteci. Şarku’l Avsat’ın eski genel yayın yönetmeni
TT

Riyad-Abu Dabi anlaşmazlığının çözümü

Ne kadar küçük olursa olsun herhangi bir anlaşmazlık iyi bir şey değildir. Fakat anlaşmazlık, ilişkiyi test etmek ve güçlendirmek için sağlıklı olabilir.
Bu durum, Yemen’in güneyinde Yemenlilerin aralarında çekişmesine karşı meydana gelen olay için de geçerlidir.
Söz konusu anlaşmazlık, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki ilişki için faydalı olabilir ve aynı zamanda çekişmelerle dolu bölge ülkeleri arasındaki bölgesel ilişkilerde takip edilecek bir model sunabilir.  
Bireyler ve hükümetler olarak hepimiz, sorunsuz ilişkilerin olmadığını biliyoruz. Ancak olgun hükümetler, anlaşmazlığı çözmeye çalışır. Bu mümkün değilse anlaşmazlığı çözmeye gerek yoktur. Suudi Arabistan ve BAE, askıya alınan konuları çözüme kavuştururken ve Yemen’le ilgili sorunu bitirirken sağduyu üstün geldi.
Tezime karşı çıkıp bana Katar’la olan ihtilafı hatırlatacak kimselerin olduğunu biliyorum.
İkili tartışmalara katıldım ve bu konuda güçlü görüşler duydum. Onlar, Suudi Arabistan ve BAE ile Katar arasındaki üçlü anlaşmazlığın birbirine benzediğini söylüyor. Elbette bu, doğru değil.
Katar’la olan anlaşmazlık, 20 günlük değil çeyrek asırlık bir anlaşmazlıktır.
Şeyh Hamad bin Halife 1994’te yönetimi devraldığı zaman Suudi Arabistan’a ve BAE’ye karşı babasının politikasını değiştirdi. Hamad, bu konuda babasıyla anlaşmazlık içerisindeydi. Maalesef bundan sonra Katar, uzlaşmalara ve anlaşmalara ve Mısır eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile Kuveyt Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed’in arabuluculuklarına rağmen bu iki ülkenin rejimlerini durmadan hedef almak için faaliyette bulundu. Hepsi de başarısız oldu.
Çünkü Katar, komşularının özellikle de Bahreyn ve Suudi Arabistan’ın güvenliğini sarsmaya devam etti. Katar’ın içeride ve dışarıda Suudi Arabistan karşıtı desteklemediği hiçbir grup kalmadı. Bu uygulamalar, sadece bir anlaşmazlık değil, aynı zamanda devletlerin yapısına yönelik bir tehdittir.
Katar’la anlaşmazlık varoluşsaldır. Hükümetler arasındaki meselelerle ilgili anlaşmazlık ise normal ve beklenen bir durumdur.
Bu anlaşmazlığı çözmek ve bertaraf etmek için sağduyu mevcuttur. Bunun Fransa ve ABD gibi olgun devletler arasında tekrar ettiğini görüyoruz. Anlaşmazlıklar, iki ülke arasındaki ittifakı iptal etmedi.
Arap dünyasındaki bazı siyasetçilerin sorunu şu ki onlar, tüm meseleleri tek bir kutuya yerleştiriyor.
Bunun için bir TV programıyla ya da politik bir açıklamayla ilişkiler tamamen kopabilir.
Katar’la olan anlaşmazlık, asla Al Jazeera kanalıyla ilgili değildir. Irak’ın Baas merkezli medyası, şiddetli bir şekilde Suudi Arabistan karşıtıydı ve 1970’lerde ilişkilerin kopmasına yol açmadı. 
Suudi Arabistan ve BAE arasındaki “yeni” ilişki, bütün seviyelerde aktif olduğu ve birçok alanda sahada sonuçlar gerçekleştirdiği için diğer ilişkilere göre ayrıcalık gösteriyor.
Suudi Arabistan ve BAE, politik düzlemde İran, Afrika Boynuzu, Kuzey Afrika, Irak ve Türkiye dosyalarında, Batılı çevrelerde ve Pakistan, Hindistan, Çin ve Rusya’yla ilişkilerde işbirliği yapıyor.
Bu kapsamlı ve dikkatli koordinasyon, ender bir durumdur ve benzerine şahit olmadık. Bunun sebebi, diğer hükümetlerle işbirliği konusundaki isteksizlik değil. Aksine siyasetçilerin, siyasi uzlaşma dışında ilişkileri olumlu bir şekilde yönettiği içindir.
Haydut devlet Katar’a karşı bunun olmasını istemezdik. Çünkü Katar, bu koordinasyona katılsa daha güçlü ve daha saygın olacak.
Doha’yla ilişkilerin koparılmasının sebebi, Yemen meselesiyle ve Mısır’a kimin hükmedeceği konusuyla ilgili siyasi görüşte değildi.
Aksine ilişkilerin koparılmasının sebebi, güvenlik, istikrar ve devletin bekasıyla ilgiliydi.
Ya Yemen meselesi? Krizin sebebi nedir? Sağduyulu siyasetçiler bu krizi çözdü.
Yemenliler, aralarındaki anlaşmazlıkları çözebilirler. Yemenlilerin önünde iki seçenek var.
İlki, uluslararası kanunlara ve ilgili uluslararası kurumlara başvurmaktır.
İkincisi ise arzu edilen yönetimin doğası konusunda uzlaşmak ve prensip olarak anlaşmalar yapmaktır.
Bunun dışında Yemenliler, 10-20 yıl sürecek iç savaşlar çıkartmak için bölgesel ve uluslararası çevrelerin müdahalesine fırsat vereceklerdir.