Cuma Bukleyb
TT

Hanımefendi 'Adalet' tehlikede

Bir elinde terazi, diğer elinde kılıcıyla gözleri bağlı Hanımefendi ‘Adalet’, Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılma (Brexit) konusunda İngiltere’deki taraflar arasında artan sorunu çözmeye dâhil olmasından dolayı zorlu ve gergin günlerden geçiyor. Terazinin bir kefesinde hükümet ve yanlıları yer alırken diğer kefesinde ise muhalefet yer alıyor.
Hanımefendi ‘Adalet’in sorunu şu ki çekişme, birinci derecede siyasidir ve kanıtlar, diğer davalardaki gibi açık ve net değildir. Bu durum, hukuki tutumda karışıklığa neden oldu ve belirsizliği artıran farklı hükümlerin çıkarılmasına yol açtı. Bundan dolayı memnuniyetsizlik arttı ve anlaşmazlık büyüdü.
Uzaktan da olsa Libya’daki çatışma sahnesini takip edenler, mevcut krize neden olan 2014 yılındaki son parlamento seçimlerinin akabinde yaşanan karanlık günleri kesinlikle hatırlıyordur. O dönemde İslami Cemaat grubu, başkent Trablus’u ele geçirmesinin ardından Genel Ulusal Kongre ile yeni Temsilciler Meclisi arasındaki teslim-tesellüm işlemiyle ilgili hukuksuzluğun incelemesini talep ederek Yüksek Mahkeme’ye başvurdu.
Devletin ve kanunun var olmadığı ve de hükümleri uygulayacak ve yasaları ihlal edenleri cezalandıracak gücün bulunmadığı bir ülkede mahkemeye başvurmak, üzücü bir durumdur. Yüksek mahkeme, davaya bakmak için Trablus’ta toplandı. Bu arada silahlı İslamcı unsurlar ve taraftarları dışarıda binayı kuşatmışlardı. Hükümet ve parlamento, Libya’nın doğusunda bulunan Tobruk şehrinde mülteci konumundaydı.
İngiltere’deki durum farklı. Britanya adalarında Hanımefendi ‘Adalet’, ister Londra’ya isterse başka bir şehre gitsin devlet mevcut. Hükümler güçlü bir şekilde uygulanıyor. Mahkemenin kuşatılmasına ya da hâkimlerin ve avukatların tehdit edilmesine yer yok. Sorun şu ki aslında çekişme siyasidir. Siyasette meydan, farklı görüşlerin, dürtülerin ve tutumların rekabet ettiği bir yere dönüşür. Gruplar, temsil ettikleri çıkarlara, izledikleri politikalara ve bağlı kalmaya özen gösterdikleri ilkelere göre birleşirler ve ayrılırlar. Hal böyle olunca hukukçular, Brexit gibi karışık siyasi bir davaya bakıp bu davayı nasıl sonuca bağlayabilirler. Ayrıca çekişen taraflar, kanıtlara değil de sadece görüşlere, tutumlara, tahminlere, zanlara ve yorumlara sahipler.
Siyasi dava dosyaları, Libya Yüksek Mahkemesi’ndeki hâkimlerin üzerine yağmur gibi yağmaya başladığı zaman hâkimler, bir araya gelip siyasi içerikli hiçbir davaya bakmamaya karar verdiler. Libyalı gruplar, askıya alınan sorunların çözümünü aramak amacıyla müzakere yapmak yerine aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için silaha başvurdular. Böylece anlaşmazlık daha da büyüdü. Savaş alanı genişledi ve genişlemeye de devam ediyor.
Uzun ve köklü geçmişine rağmen İngiliz yargısı, kendisine sunulan siyasi davaya bakma konusunda bu defa ikiye bölündü. İngiltere’deki mahkemeler, siyasi içerikli bir davaya bakmak istemediğini deklare ederek, Libya’daki Yüksek Mahkeme’nin tutumuna benzer bir tutum takınmaya eğilim gösterdi. Fakat İskoçya’daki mahkemeler, gelen davalara bakmayı tercih etti ve hükümetin parlamentoyu askıya alma kararının hukuki olmadığına hüküm verdi. Ayrıca İskoçya’daki mahkemeler, söz konusu kararın demokratik süreci –ki demokrasi, yürütme organının parlamentonun sorgulamasına bağlı kalmasını şart koşuyor- ihlal ettiğini ve bunun, hükümetin Brexit kararını tekeline almaya yönelik bir girişim olduğunu söyledi.
Öte yandan hükümet, mahkemenin yayınladığı bu karar karşısında hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi ve en yüksek yargı merci olmasından ötürü Yüksek Mahkeme’de bu karara itiraz etmeleri için avukatlarına talimat verdi. Diğer yandan muhalefet, hükümeti kanuna bağlı kalmaya ve parlamentoyu askıya almaktan vazgeçmeye çağırarak, mahkemenin kararını memnuniyetle karşıladı.  Parlamento başkanı, yaptığı açıklamada “Parlamentonun askıya alınmasının ardından tekrar açılması için hükümetin kararı gereklidir” dedi.
Bazı hükümet yetkilileri ve gazeteciler, İskoçya’nın Edinburgh şehrinde bir mahkemenin tercih edilmesinin art niyet taşıdığını ve İskoç hâkimlerin dürüst ve tarafsız olduklarından şüphe ettiklerini dile getirdi. Bundan dolayı Adalet Bakanı, Twitter hesabından İngiltere şehirlerindeki hâkimleri ve mahkemeleri savunan bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Ayrıca Adalet Bakanı, yaptığı açıklamada İskoç hâkimlerin ve İskoç mahkemelerinin dürüst, objektif, tarafsız ve güçlü olduklarını belirtti.
Şu an top, hükümetin sahasında. Muhalefet tarafından sürekli kuşatılmasına rağmen hükümet, planlarını açıklamamaya dikkat ediyor. Aynı zamanda hükümet, İngiltere’yi AB’ye bağlayan ipleri koparmak amacıyla tehlikeleri değerlendirmeden ya da bunun maliyetini hesaplamadan seçtiği yolda yürümeye devam etmeye de özen gösteriyor. Ancak yargı kararı, şimdilik başka bir geçici engel demektir.  Fakat bu engel, parlamentonun koyduğu engellere eklenecektir.
Londra ve Brüksel arasındaki bağlantıyı koparma dizisi, beklediğimizden daha uzun sürecek gibi görünüyor. Bu dizinin sonu ise herkes için sürpriz olacaktır.