Her ülkenin diplomasisinde belirli vazgeçilmezler, kırmızı çizgiler vardır. Bunlar o ülkenin dış politikasının röntgeninin çekilmesinde yardımcı olur. Türkiye dış politikasına bakıldığında bahsi geçen çizgilerin oldukça berrak olduğu aşikâr.
Son aylarda hatta son yıllarda odaklanılan her temel mesele Suriye sahasında şekilleniyor. Çoğunluğunu YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat’ın doğusundan temizlenmesi, bu anlamda ABD ile yeni girişilen güvenli bölge planı ve genel olarak Suriye'den özel olarak da İdlib'den Türkiye’ye yönelik göç dalgasının durdurulması…
Tüm bunlar Ankara’nın dış politikadaki vazgeçilmezleri. Birbirinden ayrı konular gibi gözükse de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler 74. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma, Türkiye’nin göç-Fırat’ın doğusunda YPG koridoru-güvenli bölge planı üçgenine ortak bir stratejiyle çözüm bulmak istediğini ortaya koydu.
“Barış koridoru” olarak tanımladığı oluşturulacak 32 kilometre derinlikteki bir güvenli bölgeye Türkiye’deki 2 milyon Suriyeli mültecinin yerleştirileceği bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada gerek ABD gerekse koalisyon güçleri Rusya, İran hep birlikte el ele vermek suretiyle, güvenli bölgede mültecileri çadır kentlerden, konteyner kentlerden çıkartıp buraya yerleştirebiliriz. Bunun adımlarını birlikte atmak lazım. Türkiye bunu tek başına kaldıramaz. Bu bölgenin derinliğini Deyrizor-Rakka hattına indirebilirsek Avrupa'nın diğer bölgelerinden de dönecek Suriyeli sayısını 3 milyona çıkarabiliriz” ifadelerini kullandı.
Bu belki de Ankara’nın hem iç hem de dış politikada elini kuvvetlendireceği bir adım olacak. Elbette Türkiye’de gün geçtikçe öfke siyasetinin malzemesi haline gelen Suriyeli mültecilerin güvenli bölgeye taşınması, tek başına kalkışılabilecek bir proje değil. Ankara da bunun farkında olacak ki, kendisinden sonra en fazla Suriyeli göçmene ev sahipliği yapan ve benzer iç krizlerle karşılaşan Lübnan, Irak ve Ürdün'ün de katılımıyla uluslararası bir konferans düzenlenerek “iskân projesine” uluslararası meşruiyetin kapısı açmayı planlıyor.
Milyonlarca Suriyeli Arap’ı Fırat’ın doğusuna yerleştirerek SDG’nin demografik değişim projesine ket vurmayı hedefleyen Türkiye, bir süredir bu planını ABD ile müzakere ediyordu. Hatta Amerikan basını, Pentagon’un Suriye’de onlarca üsse sahip olmasını sağlayan ortağı SDG’nin plana şiddetle karşı çıktığını yazdı.
Washington yönetiminin üst düzey isimlerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından önce yaptığı açıklamalar ise Amerika’nın Türkiye’nin önerisi karşısında yeni bir oyun kurduğuna işaret ediyor.
Başkan Donald Trump’ın ekibiyle Körfez ülkelerinin İran karşıtı stratejide buluşması konusunda bir yat buluşmasıyla aracılık yapan Lübnan asıllı ABD’li siyasetçi Walid Phares, SDG ve Pentagon’un Ankara’dan önce harekete geçerek Suriyeli mültecilerin Fırat’ın doğusuna kendi inisiyatifiyle davet edilmesini önerdi.
Plana göre, SDG’nin “resmi izin belgesiyle” gerçekleşecek kitlesel yer değiştirme, örgütün meşru bir güç olmasını sağlayacak. Bir yandan SDG bölgeleri uluslararası anlamda tanınırken, diğer yandan da Fırat’ın Amerikan hakimiyetini güçlendirecek. SDG kontrolündeki Fırat’ın doğusunun yeniden inşası Körfez’den gelen paralarla karşılanması amaçlanırken, İran’ın Irak ve Suriye’deki milis uzantılarına karşı da “Sünni kartı” SDG üzerinden ABD’nin eline geçecek.
Sonuç olarak, Türkiye’nin güvenli bölgeyi Suriyeli mültecilerle doldurma planı, Suriye’ye hakimiyet yarışını yeni bir düzeye taşımaya aday. Ancak Ankara, Washington’ın karşı hamlelere hazırlandığını gözden kaçırmamalı. Fırat’ın doğusunda Türkiye-Suriye sınırı boyunca oluşturulacak koridorda kimin ikamet edeceği değil, bölgeyi kimin koruyacağı önemli.
Son Haberler
- Fas ve Cezayir: İspanya ve Portekiz'deki elektrik kesintileri nedeniyle bazı alanlarda hizmet verilemedi
- İspanya'da yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisinin ardından elektrik yüzde 99 oranında tekrar verildi
- Fas ve Sahel Devletlerı Konfederasyonu ‘Atlantik'e erişim’ girişiminin uygulanmasını hızlandırmayı kararlaştırdı
TT
Suriyeli mülteciler Fırat'ın doğusuna gidiyor
Daha fazla makale YAZARLAR
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة