​Johnson Bağdat'ta

Birkaç yıldır kütüphane raflarımdan birinde bulunan bir kitap. Tam olarak hatırlamıyorum. Kitabı satın aldığımda biraz göz attım, fakat okuyacak bir istek bulamadım içimde. Kitabının müellifinin İngiltere Başbakanı olmasının bile kitaba bir ayrıcalık katacağını düşünmüyordum. George Bush’un Irak'ı işgali de dahil olmak üzere olayları sahadan takip eden bir gazeteci ve savaş muhabiri olarak Boris Johnson'ın nasıl düşündüğünü görmeye çalışmak bile beni kitabı okumaya sevk etmedi.
Onun, meşhur olduğu alaycı tarzına işaret eden bir kapakla yayınlanmış olan “Have I Got Views For You” kitabını okumak istedim. Ancak buradaki ‘alaycı’ kelimesi, başka bir Winston Churchill ile karşı karşıya olduğumuzu göstermiyor. Nitekim kendisinde aynı zamanda bir savaş muhabiriydi. Bunun yanı sıra önde gelen bir tarihçi, bir ressam ve Nazi Almanya'sına karşı ‘İngilizceyi seferber eden’ adamdır.
Boris Johnson üst düzey biri olmamakla birlikte sıradan bir başbakan da değil. Ön yargılı biri değil fakat aynı zamanda objektif de değil. Saddam Hüseyin'in devrilmesinin ardından Iraklılarla konuştuğu sırada Iraklıların Saddam Hüseyin'i devirme arzusu ile Batı güçlerini koruma arzusunu birbirine karıştırdı.
Ancak bugün üst düzey İngiliz subaylarla konuştuğu zaman ABD’lilerin yaptığı hatayı fark ediyor: “Bir hava zaferi kazandılar, fakat bu zafer yakın zamanda önemsiz bir hale geldi. Çünkü Bağdat'ta ipleri ellerine alabilecekleri yeterli askeri güçleri yoktu.”
Diğer taraftan bir İngiliz tank komutanı, Washington tarafından verilen sürpriz emirlerin aksine başkente giden yolun tamamlanmış olması gerektiğini düşünüyor.
Boris Johnson'un İngiltere'nin en eski muhafazakar dergilerinden biri olan The Spectator’daki yazılarını okumak keyif veriyor. Fakat bunları derinlemesine okumak gibi bir isteğiniz olmuyor. Boris'in yazma ve yaşam tarzı budur.
İngilizler, ülkelerinin yaşadığı büyük krizlerin yönetimine ilişkin kıyaslamalardan uzak duramazlar. Şu ana dek Brexit savaşından kazançlı çıktığına şüphe yok. ‘Have I Got Views For You’ isimli kitabında, ‘euronun’ doğumunun ilk gününde Madrid'den gazeteci Johnson tarafından gönderilen bir mektubu okuyoruz. Euro, Almanya Maliye Bakanı tarafından yeni Avrupa para birimine verilen isimdir. Johnson o zamandan bu yana İngiltere’nin Avrupa Birliği’nde yer alması fikriyle savaşıyor.
Boris Johnson Londra'da bisikletle gezinmeyi ve özgürlüğü seviyor. Biz de Beyrut'ta bisiklet kiralıyor ve halkımızdan gizli bir şekilde kullanıyoruz.