Şerif Egemen Ahmet
Gazeteci
TT

Türkiye’nin zor tercihi: Akdeniz gazı mı Filistin mi?

İsrail’de 500 günü aşkın süredir devam eden hükümet krizi çözüldü. Aralık 2018’den bu yana 3 kez sandık başına giden İsrailli seçmenlerin oylarıyla oluşan karmaşık meclis aritmetiği, koronavirüs seferberliği bahanesiyle, sonunda bir koalisyon hükümetinde anlaştı.
Üç ayrı yolsuzluk dosyasıyla başı dertte olan Başbakan Benyamin Netanyahu’nun siyasi rakibi ve ana muhalefet blokunun (eski) lideri Benny Gantz ile iktidar paylaşımlı hükümet modeline İsrailli milletvekillerinden onay çıktı. Buna göre Netanyahu, 18 ay sonra başbakanlığı şu an Savunma Bakanı olarak göreve başlayan Gantz’a devredecek.
2001 yılından bu yana İsrail’in en kalabalık hükümeti olarak tarihe geçen kabinede, 36 bakan ve 16 bakan yardımcısı bulunuyor. Bu, koalisyonun kuruluş nedeni olan koronavirüs tanısıyla solunum cihazına bağlanan hasta sayısından bile fazla.
Pek çok bakanın herhangi bir iktidar tecrübesi bulunmuyor. Yani bütün ipler Netanyahu ile Gantz’ın elinde olacak. Fakat koalisyonun alamet-i farikası ne tecrübesizlik ne de koronavirüsle savaş.
Hükümetin kuruluş amacı Netanyahu’nun yemin töreni öncesi yaptığı konuşmada gizli:

“Batı Şeria içerisindeki bazı bölgeleri ilhak etme vakti geldi. Bu bölgeler Yahudi halkının doğduğu ve büyüdüğü yerlerdir. Buralara İsrail yasalarını uygulamanın ve Siyonizm tarihinin şanlı bir bölümünü daha kaleme almanın zamanı gelmiştir.”
Netanyahu’nun ifadelerinden açıkça “ilhak hükümeti” olduğu anlaşılan koalisyonun hedefi Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerini İsrail’e bağlamak. Bu aynı zamanda Netanyahu’nun en önemli seçim vaadiydi.
Başbakan ilk konuşmasında sözünü tutacağını vurgularken, ortağı Gantz konuya dair tek kelime etmedi. Gantz’ın ağzını kapatan, esasında ilhakın Amerikan barışının bir parçası olması.
Ortadoğu’da yeni çatışmaları tetiklemesinden endişe edilen ilhak planı, geçen hafta İsrail’e gelerek Gantz ve Netanyahu ile 6 saat görüşen ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından da onaylanmıştı. Bakan Pompeo, birlik hükümetinin barış için bir fırsat olduğunu söylemişti.
İktidarın programına göre Batı Şeria’nın ilhakı 1 Temmuz tarihinde başlayacak. Bugüne kadar plana en sert tepki Filistin ve Ürdün’den geldi. Ürdün Kralı Abdullah, Alman Der Spiegel dergisine konuşarak Avrupa’ya seslendi ve ilhakın tek devletli çözüm ihtimalini suya düşüreceğini ifade etti.
Abdullah’a göre, Filistin yönetiminin çöktüğü bir ortamda tüm dünya Filistinlilerin radikalizmin pençesine düştüğü yeni bir çatışma senaryosuna hazırlıklı olmalı. Avrupa Birliği mesajı almış olacak ki şimdiden İsrail’e olası yaptırımları gündeme aldığını duyurdu. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn, Avusturya ve Macaristan dışında Birlik üyelerinin sıcak baktığı yaptırımların yasaktan öte kınama usulünde gerçekleşeceğini dile getiriyor.
İlhak planına eleştiri getirmesi beklenen Arap dünyasının Ürdün dışındaki aktörleriyse sessiz. Washington yönetimi, özellikle koronavirüsün yol açtığı ekonomik buhranın pençesindeki Körfez ülkelerine Ortadoğu’da maceracılığın hüsranla sonuçlanacağını fısıldayarak sopa gösteriyor. Eğer Filistin barışına destek olmazlarsa Amerikan korumasının kalkacağı mesajı veriliyor.
Pentagon’un Suudi Arabistan’da konuşlu Patriot füze bataryalarını ve savaş uçaklarını çekme kararı ile Katar’daki darbe çığırtkanlığı Filistin meselesinden bağımsız düşünülemez.
İsrail’in, Batı Şeria ilhakına İslam dünyasının sessiz kalması adına atılan adımlardan biri de Türkiye ile ilgili. Bir süredir “İsrail ile Türkiye’nin deniz yetki alanları anlaşması imzalaması halinde oluşacak Doğu Akdeniz haritası” gayr-ı resmi kanallar aracılığıyla dolaşıma sokulmuş vaziyette.
Harita, Libya-Türkiye anlaşması ile birleştirildiğinde Ankara, bölgedeki doğal gaz ve petrol aramalarında tek yetkili güç konumuna yükseliyor. Tel Aviv hükümeti sosyal medya hesaplarından iddiaları yalanlasa da Ankara’nın anlaşmaya sıcak baktığı biliniyor.
Türk diplomatik kaynaklar, daha önce bazı yabancı yayın organlarına Doğu Akdeniz’de enerji anlaşması ve İsrail’le normalleşme için Gantz’ın Başbakanlığa gelmesini beklediklerini açıklamıştı.
Türkiye Doğu Akdeniz doğal gazı için Filistin’i feda eder mi bilinmez; fakat buna zorlandığı açık.
Sonuç olarak İsrail’in yeni hükümetinin Batı Şeria’yı ilhak planı bölgedeki dengeleri yerinden oynatacağa benziyor. Türkiye’nin Gantz’ı mı bekleyeceği yoksa ilhaka düşük seviyede tepki göstererek Akdeniz’de anlaşma zemini mi yoklayacağını zaman gösterecek.