Ömer Özkaya
Yazar
TT

Siyasal inovasyon ve Charles Bukowski

Beş adam 1955 yılının bir ilkbahar akşamında dört duvara asılı dört
Dünya haritasının başında yeni bir dünyanın siyasal, ekonomik, kültürel, dinsel demografik dizaynı için inovatif stratejiler geliştiriyorlardı.
Amerikan, Çinli, İngiliz, Fransız ve Alman'dan oluşan beş kişilik strateji ekibinin ilk geliştirdiği öneri, ABD ile Kızıl Çin'in birleşmesiydi.
İkinci öneri Almanya ve SSCB'nin birleşmesine karşılık yine ABD ve Kızıl Çin'in birleşmesiydi.
Üçüncü öneri İngiltere'nin tekrar Güneş Batmayan İmparatorluğu kurması için Batı tarafından desteklenmesi idi.
Dördüncü öneri ise "siyasal ve ekonomik gözlemevi" diye uluslararası bir kurum oluşturmaktı.
Beşinci öneri, ABD, SSCB, İngiltere ve Almanya-Fransa'nın dört kutuplu dünya oluşturmasıydı.
Hiç birisinde mutabakat sağlanamayınca ABD'nin liderliğinde bir dünyanın devamı için yol alınacaktı.
İngiliz, dünya haritasının başına geçerek ilk on, on beş, yirmi ve yirmi beş yılda bitecek anlaşmalar ve üstünlükler ile ilgili bir analiz yaptı. 1990'lardan itibaren Çin'in artan ağırlığının, yeni bir dünyanın oluşturulması için çok zorlayıcı bir etken olacağını ve 2000'li yılları Çin'in belirleyeceğini ileri sürdü. Amerikalı, "Evet" dedi, "Bütün ekonomik ve finansal veriler ve analizler bunu doğrulamaktadır."
"SSCB'nin sürdürülemez bir ideolojik ısrar ile diktatörlüğün yoğunlaşacağı bir pakt olacağını öngörmekteyiz" dedi Alman. "Sosyalist Hitler'ler görecek dünya, öngörümüz böyle" diye devam etti.
"Petrol ve din önümüzdeki 100 yıl Dünya'yı şekillendirmek ve viteslendirmek için en uygun parametreler olarak öne çıkmaktadır." dedi Fransız.
Çinli "Afrika'yı unuttunuz" dedi. "Afrika'nın önemi konusunda hiç konuşulmadı. Oysa Afrika, Batı tespihinin imamesi durumunda değil midir? ABD'nin Afro-Amerikalılar sorununun giderek ağırlık kazanacağını demografik veriler kanıtlamaktadır. Ayrıca dünya liderliği gibi olağanüstü bir jeostratejik konumun öncelikle kültürel, sonra ekonomik ve siyasal vizyonunu ABD geliştirerek sürdürebilecek midir?"
Çinli devam etti:
"ABD gibi dev bir askeri, ekonomik ve siyasal makinenin Kapitalizm gibi tek bir ideoloji ile alabileceği yolun sonu, Kapitalist bir diktatörlük olarak analiz edilmelidir."
İngiliz, "Çinli çok önemli bir baz noktası oluşturdu. İdeolojik onarmalar ve geliştirmeler siyasette en zor alanı oluşturmaktadır. ABD'nin uçsuz bucaksız geniş coğrafyası, bu tür ideolojik yetersizliklerin hissedilmesini geciktirecektir. Avrupa'nın da küçük devletleri ideolojik, siyasal ve ekonomik yetersizlikleri hissetmek için SSCB'nin baskısından soyutlanmalıdır, fakat bu da olanaksızdır."
Alman, "Yani Batı'nın ideolojik olarak liderlik yapamayacak noktaya geldiğini belirleme olanağı bulamayacak mıyız? Bu en büyük tehdit olarak önümüzde durmaktadır. Sosyalizm-Kapitalizm rekabeti bittiğinde, Kapitalist sistemi 50 yıl daha taşıyacak yan ideolojik unsurlarımız, Liberalizm gibi daha yıkıcı rekabet aparatlarıdır."
Fransız, "Fransız İhtilali, söz konusu endişelerin somut bir sonucudur."
Amerikalı, "Bu çok yararlı bir toplantı oldu. Her yıl bunu tekrarlamak zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Önümüzdeki yıl buradan devam edelim."
Bir yıl sonraki toplantıda ise aynı ekibin elindeki veriler önceki toplantıda ortaya çıkan tabloyu desteklemekteydi.
Beş yıl sonra Çinli, "Beyler, 1960 yılındayız. İleride Çin ve Hindistan'da atıl halde yatan yüz milyonlarca nüfus olacaktır. Bu atıl nüfus, Batı'nın ekonomik yapısına entegre edilmelidir. Bunun için ABD-Kızıl Çin birleşmesini gündeme getirmedik mi?"
"Evet, öyle idi ama bu birleşme, dünyanın kutuplarını değiştirmek gibi sonuçlar doğurur" dedi Fransız.
Alman, "Bu birleşme yönetilmez" diye müdahale etti.
İngiliz, "Bu İngiliz İmparatorluğu'nun İkinci Dünya Savaşı'ndaki yıkımı gibi sonuçlar doğurur. Dünya'ya armağanı, Küre'nin imhası olur" dedi. "Ayrıca" diye devam etti, "30-40 yıl sonra ABD-Çin savaşı ile burun buruna gelebiliriz."
Bunun üzerine Amerikalı, "ABD topraklarına özgü bir strateji uygulayalım" dedi. "Bohem ideolojisi ilginç bir deneyim olabilir. Barlarda ABD-Çin birleşmesini bohem kılıklı entelektüellerin dilinden servis edelim. Bakalım bir fakir ve sarhoş zırvası olarak yukarılara doğru nasıl yükselecek?"
İngiliz ve Fransız bu fikri aşırı sahiplendiler ve desteklediler. Nitekim bir müddet sonra bu fikir, ABD Başkanı'nın Çin ziyareti ile ilk meyvelerini verdi. Bunun üzerine Fransız, Fransa ve İngiltere krallarının güne başlarken ilk yaptıklarının, "Halk ne yapıyor ve ne düşünüyor" sorularını sormak olduğunu ifade etti.
Bohem ortamları, siyasal ve uluslararası ilişkilerin test ve iletişim alanı olarak kullanma fikri olumlu sonuçlanmıştır. Bu uygulamanın aktörü, Amerikalı meşhur şair ve bohem Charles Bukowski olmuştur ve siyasal bir inovasyon operasyonunu başarı ile sonuçlandırmıştır.