Abdullah Raddadi
Suudi araştırmacı ve ekonomi uzmanı
TT

Her şey için Uber

Ulaşım ve nakliye şirketleri görünüşe göre, taksi hizmeti ile  yemek dağıtımını kapsayan faaliyet alanlarını yavaş yavaş genişletmeye başladılar. Birkaç hafta önce Uber Şirketi, 2,65 milyar dolara “Postmates” şirketinin tüm hisselerini satın aldı. Bu satın alma işlemi, Uber’in fiili olarak yatırım portföyünü genişletmeye başladığını gösteriyor. Satın alınan şirket, kuryeli teslimat sektöründe uzman.
Kendisinden önce Uber, aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirketi, Gruphub’u satın almaya çalışmıştı. Ne var ki Grubhub’u, Avrupalı rakibi Just Eat Takeway şirketi 7.3 milyar dolara satın aldı. Bu anlaşmalarla ilgili yeni olan şey, geleneksel olmayan taksilerle ulaşım hizmeti verdiği bilinen bu şirketlerin, ilk olarak “Uber Eat” gibi yemek dağıtımı, şimdi de, web sitelerinden alışveriş yapanlar için kuryeli teslimat hizmeti sunan şirketleri satın alarak farklı alanlarda da faaliyet gösterme ve daha kapsamlı lojistik hizmetler kavramına yönelmiş olmalarıdır.
Uber ve benzeri şirketler, koronavirüs krizi zamanında sosyal mesafe kuralı nedeniyle satışlarında keskin düşüşler yaşadılar. Ancak Uber’in yemek dağıtım hizmeti “Uber Eat”’in satışları son 3 ay içinde yine aynı nedenle yüzde 54 oranında arttı.
Uber’in, yatırım portföyünü çeşitlendirmesi gerektiğini anlaması için böyle bir krize ihtiyacı olmasa da kriz, bu tür satın almalara yönelmesinde katalizör görevi görmüş olabilir.
Uber kurulduğu günden bu yana hiç kar elde edemedi. Zira esas olarak büyümeyi, daha fazla pazar payı kazanmayı ve satışlarını artırmayı hedefliyordu. Bu nedenle çok sıkıntı çekti. Özellikle de birçok şehirde (örneğin Londra’da) askıya alındığı için.
Uber, ünlü bir şirket ve etkileyici bir başarıya sahip olmasına rağmen tüm bunları karlı bir yıl elde etmeden başardı. 2019 yılında Uber, yaklaşık 8,5 milyar dolar zarar kaydetti. Ancak aynı dönemde satışları yaklaşık yüzde 28 artış kaydetti ve 18 milyar dolardan fazla gelir elde etti. Kendisi ile sözleşme yapan taksi sürücülerinin sayısı da arttı. Bazı yatırımcıların şirketteki hisseleri hakkında endişelenmeleri ve yönetime kar elde etmesi için baskı yapmaları sonucunda şirket yönetimi, 2021 yılının Uber’in ilk kar yılı olmasını hedeflediğini açıkladı.
Uber bu yöntemi izleyerek, yatırım portföyünü taksi, yemek dağıtım, hava kargo taşımacılığını kapsayacak biçimde genişletmiş bulunuyor. Bu, sözleşmeli olduğu ve yolcu yerine mal taşımaya ve dağıtmaya itirazı olmayan dev bir filoya sahip şirket için mantıklı bir hamle gibi görünüyor.
Fakat Uber bu hamle ile aynı zamanda, Amazon ve Walmart gibi kendi ürünlerini pazarlayıp  satmalarını güvence altına alan bir altyapıya ve uzmanlığa, devasa pazar paylarına sahip yeni rakiplerle yüzleşeceği yeni pazarlara da girmiş oluyor. Ancak Uber, korona salgını sonrası tüketicilerin mağazalara gitme konusundaki isteksizliklerinden yararlanmayı umuyor. Bu hizmeti başlatarak, insanlara mağazaya gitmeden e-alışveriş yapma alternatifi sunuyor. Yani şu ana kadar rakip şirketlerin hedef kitlesinden uzak bir kitleyi hedef alıyor. Bu hamle ile e-mağazalara karşı mücadelelerinde perakendeci mağazaların kurtarıcısı olmayı hedefliyor.
Uber, Postmates’i satın alarak yeni bir pazara girmiş oldu. Yıllardır benzer şirketler ile yürüttüğü müzakereler de böyle bir eğilime sahip olduğunu gösteriyordu.
Şimdi Uber, ününe, dev filosuna, bu sektördeki eşsiz deneyimine dayanarak entegre bir lojistik şirket olma yolunda ilerliyor gibi görünüyor.
Uber bu proje ile kendi çıkarları ile perakendeci mağazaların çıkarlarını gerçekten birleştirebilirse, bu alanda kendisinden daha büyük ve deneyimli rakiplerine karşı güçlü bir müttefik kazanabilir. Ancak, bu seviyeye ulaşmak için büyük perakendecilerle güçlü ortaklıklar kurması gerekiyor.
Açıkçası Uber, artık Uber Taksi ve Uber Eat (yemek dağıtım) uygulamalarından ibaret olmaktan çıkıp her şey için ”Uber” olacak gibi görünüyor.